- Kategori
- Gündelik Yaşam
Adı Çıkacağına!..
Özü yaşantımızın ve sağlığımızın en değerli anahtarı "Yemek" olan programları dolduruyor televiyon kanallarını, ne kadar arzu etmesek de bir yerinden denk geliyor seviyesiz tartışmalara, ne olduğu belli olmayan yemek görüntülerine, bir o kadar da muhteşem yemeklere bakarken buluyoruz kendimizi, neredeyse kanaldan maaş falan aldığını düşündürecek müdavimi olduğu bir yemek programı için kayınvalidem son noktayı koydu ve "Asla seyretmeyeceğim, ayıp yahu , alan var alamayan var." dedi. Ben de o gereksiz gürültü patırtı içinde insanların kendilerini nasıl bu hale getirebildiklerine şaşıp kalıyorum. ve bu blog yazma nedenim yazı bahane anılar ve insanlar şahane olabilenlerle buluşabilmek olamayanlar için en güzel şeyler dilemek...
Bu programlar yokken ne yapıyorduk bizler, elbette televizyon seyrediyor, ayırdığımız zamana acımadan ayrılıyorduk televizyon başından, "Ben Bilirim" vardı. ""Evet Hayır" gibi Tele Kutu" gibi naif eğlence programları, eğitim kültür programları vardı, yıllar boyu bitmek bilmeyen "Kelime Oyunu" vardı. Şükür ki aynı isimde Ali İhsan Varol sunumu bir program daha var ve biz ailece müdavimiyiz, diyeceğim o ki; hem toplumsal hem ruhsal kimse incinmiyor, seviyeyi sarsan hemen yayına veda ediyordu, hepimiz birbirinden öğrenerek devam ediyor hayatına bloğumuzdan şahane tarifler kattım mutfağıma, hayatın her alanında abartmadan, bıktırmadan, ölçüyü kaçırmadan zehrin de panzehirin de aynı kökten geldiğini unutmadan, nereye gidersem gideyim kendi peçeteden soframı kuruveriyor sessiz, sıradan, yan banktakilere dahi uzanabilen bir lokma, birkaç tane, bir şişe su bazen fakat karşıdan alınan muhteşem değer, hasret kaldığımız beklenmeyen koca gülücük , mutlu dönüyorum evime, dilerim bank komşularım da aynıdır. İnsanın adı çıkacağına canı çıksın denir ya; sanırım öyleyim bir örnek;
Şehir Fırsatlarıdiye bir uygulama icat edildi son yıllarda, akla gelen her şeye uygulanabilen, ihtiyaca göre de insanların değerlendirdikleri, ben de bir dönem bayağı müdavimi olmuş, seyehattan, sinemaya, kahvaltıdan tiyatroya olanaklarım ölçüsünde kullanıyordum. Bu çevremde epey bilinir hale gelmişti ki; Bir sabah çok sevdiğim yakınımın telefonuyla uyandım,
"Günaydın seni rüyamda gördüm, ne olur bitane daha alsaydın diyordum!" dedi.
Hayırdır ne alıyormuşum ben,
Fırsatlardan "Bedelli askerlik" satın almıştın oğluna sen yakalamışsın ben baktım fırsat bitmiş. Ne olur (Kocam)bizim için de yakalasaydın bir fırsat diyordu hala...
- Bir televiyon prgramından notlarım var. Bir örnek yorumsuz; vardiya çıkışı, altı arkadaş otobüste yolculuk ediyorlar ve yeterince koltuk boş olmasına rağmen ayaktalar. Etraftan yorgun yüzlerini gören yolculardan biri; "Koltuklar boş oturabilirsiniz" deyince, Biz oturursak koltuklar kirlenebilir!..