- Kategori
- Gündelik Yaşam
Adını bildiğiniz birine adıyla hitap etmemek saygısızlık olabilir
Dilimiz kültürümüz birine doğrudan adıyla hitap etmeye uygun değil. Yani Ahmet’e Ahmet diyemiyorsunuz. Ailesiyseniz, samimiyseniz; o da genç ya da çocuksa.
Diğerlerinin adına mutlaka saygı ifade eden bir şey eklemek zorundayız. Babamıza annemize sadece “baba, anne” deriz, adını hiç söylemeyiz. Böyle diye diye anne babasının adını unutanlar var.
Adıyla soyadıyla hitap ettiğimiz kişi yoktur. Adıyla soyadıyla kişi sadece resmi işlerde ve kim olduğunu gerçekten bilmemiz gereken durumlarda yer alır. Bu nedenle çok iyi tanımadığımız kimseleri adıyla soyadıyla bilmeyiz. Adı yeter bize de aksilik bu ya o isimde çok kişi vardır. Bu nedenle sık sık sorarız, “Hangi Ahmet?”
Yine de fazla sorun yaşamayız çünkü bildiğimiz bir dil. Ancak hitap edilen kişiler açısından sorun olur. Amca saygı ifade ediyor ya yaşı büyük herkese amca deriz. Oysa kendisine amca denilmesini istemeyen insanlar vardır. Saygı saygısızlığa dönüşür yani.
İşin tuhafı saygı ifadesi eklemek zorundayız, değilse saygısızlık olur. İnsanlara adıyla hitap etmek Türkiye’de saygısızlıktır. Bizden küçükler için de durum aynı, “çocuğum, yavrum, delikanlı, hanım kızım, kardeş” Akransak ne olacak? Akransak ve tanımıyorsak hitap şekli yok çünkü “beyefendi hanımefendi” tanımadığımız yaşı büyük yabancılara. “hey, bir dakika, bakar mısınız, kardeş…”
Türkiye’de medeni bir hitap kültürü oluşturulmamıştır. İnsanların çoğu kendilerine hitap edilme şeklinden rahatsızdır, “Boynuzlunun Kamil” Annesinin yahut babasının lakabıdır “Boynuzlu” Sizi tanıtırken böyle dediklerini düşünün. Kibar bir insan kendisine beyefendi denilmesini bekler ama boşa bekler. Adını bilir, soyadını bilir ama yine de amca diye seslenir. Bazı tanıdıklarınızın tam adını kimliğine bakınca, resmi işlerde, düğünlerde ya da ölünce öğrenirsiniz.