Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '09

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Afrika'dan Avrupa'ya 64.000 km lik çılgın gezi

Afrika'dan Avrupa'ya 64.000 km lik çılgın gezi
 

Stein Ailesi


Bugün Marmaris'ten İçmeler'e ailemle beraber yüzmeye gittik. Arabamı park ettiğimde, park yerinde Sırbistan plakalı bir araç gördüm, genelde araçların plakalarına bakarım nereden gelmişler diye. "Türkiye çok güzel bir ülke gerçekten, şu anda Marmaris'te hemen her avrupa ülkesinden arabayla gelip tatil yapan insanlar var, ilk defa gelen batı Avrupalılar gördükleri güzelliklere hem hayran kalmakta hemde ön yargılarına uygun bir ülke görememekten dolayı şok olmaktalar" diye düşündüm. Sahilde Rus, Polonyalı, Azeri, Beyaz Rusyalı, İngilizlerle Voleybol oynamak ve onlarla onların dilinde konuşmanın verdiği keyifle günün sonunda eve dönmek için arabamı park ettiğim yere gittik.

Park yerinde nerden geldiklerini ilk defa tahmin bile edemediğim ilginç bir plaka gördüm. Plaka daha önce gördüğüm hiçbir ülkeye ait değildi, ne Avrupa ülkelerine ne Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine nede OrtaDoğu ülkelerine ait değildi. Araç bir arazi aracıydı ama üzerine çok güzel bir şekilde Karavan monte edilmiş ve Nelson Mandela, Güney Afrika bayrağı boyanmıştı. Güney Afrika Türkiye'ye kara yoluyla yaklaşık 20-25 bin KM uzaklıktaki bir ülkeydi ve oradan onca kilometre aşıp gelmeleri çılgıncaydı. Plakayı ve aracı inceledim ve aracın içindekilere seslendim, dışarı sarışın mavi gözlü Güney Afrikalı Erik Stein çıktı. Tanıştıktan sonra kısa bir sohbet yaptık. O ve ailesi Güney Afrika Cumhuriyetinin en büyük kentlerinden Johannesburg'tan geliyorlardı. Benim en çok görmeyi istediğim Afrikanın güney ucundan gelmişlerdi. İnanılmazdı, biri 8. Sınıfa giden kızı diğeri 5. sınıftaki oğluna bu gezi için 1 yıl izin almışlar ve çocuklara hergün ders çalıştırmak şartıyla bu geziye çocuklarıda böylece katılmıştı. Ayak üstü konuşma beni kesmemişti, saat 21:00 e randevulaştık ve karavanın kenarında buluşacaktık.

Bir çok sorum vardı aslında onlara sorulacak. Saat 21:00 de tekrar karavanlarında çay içmek için buluştuk. Sütlü şekersiz Güney Afrika usulü bir çay hazırladılar. Erik Stein bir Bilgisayar programcısı eşi ev hanımı idi, işini seyehatteyken de yapabiliyordu. Çocuklarıyla beraber Güney Afrika'dan çıktıktan sonra Mozambik, Zaire, Ethopya, Uganda, Sudan, Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye üzerinden Türkiye'ye ulaşmışlardı. Son durak burası değil Paris'ti, Paristen sonra İspanya, Fas, Moritanya ve tüm Batı Afrika üzerinden Güney'e tekrar döneceklerdi. Türkiye'ye kadar 24.000 km yapmışlar, Avrupa üzerinden 40 bin km onları bekliyordu.

Ev içinde benimde biraz anladığım Hollandacanın eski formu olan Afrikaan dilini kullanıyorlarmış. Fakat benimle İngilizce konuştular. Güney Afrika'dan yola çıkarlarken 'kuzeye gidelim' demişler, asla Avrupa'ya kadar gelmeyi planlamamışlar. Onlar ilk etapta gezilerini bir yıllık olarak Afrika içi olarak düşünmüşler, fakat sonra fikir değiştirip Sudan'dan feribota 1500 Lira ödeyerek Suudi arabistan'a gelmişler. Gittikleri her ülkede misafir perverlikle karşılanmışlar, başlarından kötü bir olayda geçmemiş, sadece araçlarının lastiklerinin bazı afrika ülkeleirnin kötü yollarına daha fazla tahammül edememesi olmuş. Bu arada bazı ülkelerde çalışarak günlük harcamalarına katkı sağlamışlar.

Gittikleri her ülkede çocuklarının ve kendilerinin gazatede okuyamadıkları, internette bulamadıkları, ön yargısız ve muhteşem , resmi ideolojilerle beyin yıkamayan temiz ve hayata dair bilgileri aldıklarını anlattı. Çocuklarının her ikiside Kova burcu ve çok zeki idiler. Onca yolu kat eden bu iki çocuk hal ve tavırlarıyla son derece olgun bir görüntü çizmeleri beni çok etkiledi. Zira gezen insan ister çocuk olsun ister yetişkin inanılmaz tecrübelerle eğitilir ve olgunlaşır.

Fransa'ya gitmek için vize almak umuduyla Ankarada ki Fransız elçiliğine gidip mülakata katılacaklar. Normalde batı ülkelerinden gelen karavan turistlerinin karavanlarında, mesela Almanya'dan gelmişse tüm güzergah ülkelerinin adları yazılı durur (Avusturya, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan vb.) . Fakat bu sefer karavan üzerinde adları yazılı güzergah ülkeleri inanılmazdı, Mozambik, Tanzania, Kenya, Ethopya, Uganda, Sudan, Suudi Arabistan, Suriye, Ürdün, Türkiye, Aydın, Marmaris adları karavanın kirli beyaz yüzeyine yazılmıştı. Bence gidilecek güzergah göz önüne alındığında dönüş ülkelerinin Batı Afrikada çok daha fazla olması, nedeniyle daha zorlu gibi.

Ne olursa olsun, gezmek, görmek hayatı keşfetmek, evrenselleşmek, bütün insanlığı tek bir aile olarak görüp faşizmin ve ayrımcılığın bataklığına saplanmamak için muazzam bir eylemdi. Ben kendileriyle harika bir sohbetten sonra, yaptıkları işin bir macera gibi isimlendirilsede muhteşen ve hayran olunacak bir eylem olduğunu, onlara hayranlık duyduğumu söyleyip, Anadolunun güzel türkülerinden derlediğim bir CD yi ve her nekadar çok az Türkçe bilselerde ayrımcılıklara güçlü bir vurgu ve eleştiri getiren göç yolculuğu ve bir çok konuyla ilgili yazdığım romanım "Çalınan Hayatlar Mülteci"yi imzalayıp onlara hediye ettim.

İyi şanslar dilerim Stein ailesi.

Ayhan Özcimbit

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..