Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ağlama değmez hayat...

Ağlama değmez hayat...
 

Teybin cızırtılı sesinden yükselen şarkı usul usul salonu dolduruyor. "Rüya gibi her hatıra her yaşantı bana...Ne bulduysa kaybetti gönül aşktan yana...Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa....Ağlama değmez hayat bu göz yaşlarına..." Annem, gözlerinden akmak üzere olan yaşları denetlemeye çalışarak gülümsüyor. Işık ışık gözleri...Yüzü birden gencecik bir kadına dönüşüyor. Henüz ben küçük bir bebekken söyledikleri bu şarkı onu çok eski zamanlara alıp götürüyor...

"O zamanlar" diyor "Çok başkaydı herşey..." Başını iki yana sallıyor. Merakla dinliyorum anlattıklarını. "Bir binbaşı vardı. Dünyalar tatlısı bir de eşi. İpek Hanım. İki de çocukları vardı. Sen daha bir yaşında bile yoktun. Seni çok severlerdi. Çok sık görüşürdük onlarla. Bu şarkı onlarla geçirdiğimiz güzel bir akşamın yadigarı." Annem dalıp gidiyor. Onları, o zamanları çok özlemiş belli. Belki de yeniden o genç kadın olmayı özlüyordur...

Teybin cızırtılı sesinden babamın tok sesini seçiyorum. Her zamanki gibi kendinden geçercesine söylüyor olmalı... Yüzündeki ifadeyi tahmin edebiliyorum. Başı hafifçe havaya kalkmış, gözleri kapalı, şarkının her melodisini içinde duya duya söylüyordur. İçimde kocaman güller açtırıyor onun o halini düşünmek...Annemin içli sesine kulak kesiliyorum sonra...Gırtlağından dışarı süzülüp dinleyenin içine işleyen sesine...Cızırtılar arasından seçiyorum onun sesini...Coşkuyla yükseliyor tüm sesler...

Anneme bakıyorum şarkıya eşlik ediyor şimdi. "Her damla yaş oyuk oyuk iz bırakır kalbimde...Hayat şarap gibidir kederde var neşe de..." Şarkı bitiyor. Bir kez daha dinliyoruz. Annem başını sallıyor..."O zaman bilememişiz anlamını. İnsan gençken bilemiyor."diyor "Bu şarkıyı neşeyle söyleyen gencecik insanlardık. Müzikten büyüleniyor kelimelerin anlamını düşünmüyorduk herhalde. Şimdi daha iyi anlıyorum.Yaşlar kalbinde oyuk oyuk izler bırakınca ve hayatın içinde kederi de neşeyi de birlikte yaşayınca daha iyi anlıyor insan."

Başını usul usul sallıyor. "İyi dinle bu şarkıyı. Çok iyi dinle ve anla. Benim gibi, anladığın zaman geç olmasın." Kapıdan çıkıp gidiyor. Şarkıyı defalarca dinliyorum. Annemin babamın gencecik sesleriyle doluyor içim...

"Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa....ağlama değmez hayat bu göz yaşlarına..." dinliyorum içime çeke çeke...Ve anlıyorum...

RESİM:Julia Eckel

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..