Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Ağlayan Başbakan’a ihtiyacımız yok!..

Devlet Bakanı sayın Bülent Arınç: “Ağlayan Başbakan’a, Bakan’a, Genelkurmay Başkanı’na ihtiyacımız var!..” dedi…

14 Ekim 2012 Pazar günkü Shov TV akşam haberlerinde konuşan sayın Arınç; ''Ağlamak güzel şeydir. Her yerde her zaman değil şüphesiz, ama gözyaşlarının olması, insanı insan yapar. Gözyaşından mahrum olan insana ben acırım! Onun kalpsizliğine, vicdansızlığına, hayattan kopuşuna, edepsizliğine acırım! Onun gözyaşından mahrum olmasına... Altında ne yatıyor onu bilmem, ama Türkiye'nin ağlayan Genelkurmay Başkanlarına, ağlayan Başbakanlara, ağlayan Bakanlara ihtiyacı var'' değerlendirmesinde bulundu. (AA…)

Biz Öğretmen Okulunda, Üniversitede okurken; özellikle de Tarih, Psikoloji ve Sosyoloji Öğretmenlerimiz bize hep şöyle derlerdi: “Devlet yönetiminde duygusallığa yer yoktur! Yapılan tüm işler, alınacak yeni kararlar; devletin mevcut yasalarına, yönetmeliklerine, devletin geleneklerine uygun olarak ve tarafsızca yapılır. Bunun aksi, devletin bekâsına ve tarihsel geleceğine yapılacak en büyük ihanettir” derlerdi…

Türk Dil Kurumu’nun 2005 yılında çıkardığı “Türkçe Sözlük”ün 39. sayfasında ‘AĞLAMAK’ sözcüğünün açıklaması var ve şöyle diyor: “Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık, aldanma v.b.’nin etkisiyle gözyaşı dökmek…

Bununla ilgili; ‘Ağlama ölü için, ağla diri içinAğlar gözden, sahte sözden kendini sakın…’ gibi Atasözlerimiz vardır” diyor…

On yıldır iktidarda olan bu büyüklerimiz, bugüne kadar birçok konuda milletin önünde epeyce ağladılar, bu yüzden de birçok kesim tarafından eleştiriler de aldılar… Peki neler yaptılar? İşte şunları yaptılar:  

- Filistinli çocuklara ağladılar, onlara saldıran İsrail’i lânetleyip ağladılar, Filistin’e yardım için tüm uyarılara kulak tıkayarak Mavi Marmara gemisini gönderip, 9 Türk vatandaşımızın ölümüne sebep oldular…

- Sudan’daki aç insanlara ağladılar… Suriye’de yönetime karşı kazan kaldıranlara ağlayıp, birkaç sınır komşumuzla daha savaşın eşiğine geldiler

- Haritada yerini bile gösteremeyeceğimiz Myanmar’ın Arakan Bölgesi’ne uçaklar dolusu yardımlar götürdüler, bunları dağıtırken ağladılar…

- Dünyanın en yüksek vergilerini uygulayarak, en pahalı benzinini ve içkilerini kendi halkına sattılar, aziz milletimiz bunlara ağlamadı da; sayın Başbakan bazı şiirler okudu da ona ağladılar…

Ama şunlar akıllarına bile gelmedi:

- On yıldır maaşlarına yeterli zam vermedikleri kendi emeklilerini iyice fukaralaştırdılar…

- Hastanelerde parasızlıktan rehin kalan hastaları düne kadar düşünmediler, alınan ilâçların katkı paylarını arttırdılar…

- Ocak ve Temmuz’da verdikleri % 5’lik maaş zamlarını; daha ilk aylarda elektrik, petrol, kömür – telefon - ekmek – pirinç - yağ – içki – sigara ve yeni vergi zamları ile kat kat fazlasıyla geri aldılar…

- Devletin tüm kurumlarında personel alımı ve acil harcamalar için azamî tasarrufa zorlarken, kendilerini zırhlı lüks araçlarla, yeni uçaklarla, sayısız koruma orduları ile donattılar…

- Şehit maaşlarına 8 -10 lira gibi gülünç zamlar verirken, bazı ödemelerin yanlış hesaplandığını söyleyerek şehitlerin acılı ailelerinden geri isterken, Milletvekili maaşlarını 10 bin liralara çıkarttılar…

- Elin insanları için gözyaşı döküp, TV’ler önünde yaslar tutarken; 4 yıldır hapiste tutulan gazeteci – siyasetçi – askerler için, kendi fukaralarımız ve şehitlerimiz için bu gözyaşlarını dökemediler…

İşte, aynı iktidarın Devlet Bakanı sayın Arınç, bazı Bakan ve Milletvekilleri, Diyarbakır Emniyet Müdürü’nün sözlerine destek çıkarken, sayın Başbakan’ın tam aksi yönde ve öfkeyle karşı çıkışı karşısında birkaç gün bocalayan bu “Ağlama Vokal Grubu” ne yapacağını şaşırdı. İşte bu son sözleriyle de, yeni saçmalıklara bir imza daha atmış oldular…

Elin hangi başarılı Başbakanını kim ağlarken görmüş de, bizimkilerin de böyle olmasını istiyorlar, olacak şey değil!..

Hayır efendim; Türk halkı ağlayıp - sızlayan Başbakan, Bakan ve Genelkurmay Başkanları değil; mevcut yasalara ve köklü devlet geleneklerine uygun davranıp, duygularıyla hareket etmeyen yöneticiler istiyor! Bu kadarı bize yeter ve başka ihsan da istemez!..

Sakin KOŞAR…

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..