Ak Parti iktidarının one minute siyaseti Ortadoğu’da yanan ateşi körüklüyor olabilir

Davara bağırdığın zaman kurt uyanır; Türk hükümetinin Ortadoğu ve Arap dünyasına yönelik amacı ve içeriği anlaşılamayan “bağırtı siyaseti” zaten bir yerlerden ses bekleyen “hizbulmihrakları” lehte ya da aleyhte etkileyerek karanlık yollara girmelerine neden olmuş olabilir.

Amaç ateşi söndürmek, içerik makul olanı yapmak olabilir ama dışarıdan bakılınca hiç öyle görünmüyor. Bir tarafı tutarak müdahil olmalar düşmanlığı artırır. Esat’a bağırıyorsun, Suriye’de sadece Esat mı kan döküyor? Karşı güçlerin de kimyasal silah kullandıkları, insanların kafalarını kestikleri sosyal medyaya resimleriyle yansıdı. Bunların hepsi mi yalan? Üstelik Esat yıkılsın diye muhalif militanları eğittiğin, silah yardımı yaptığın iddiaları da var.

Bir bakanının televizyonu açarken ellerinin titrediğini söylediği yüzlerce çocuğun katliamında belki bu anlattığımız yanlışların da katkısı oldu. Taraflara itidal çağrısı nerede? Muhalifler Esat’ı yesinler, sen de bir yolunu bulup Amerikan tarzı ülkeyi kontrolün altına al öyle mi? Türkiye’nin komşularına karşı gizli emelleri ve hasmane tutumu hiç olmadı biliyoruz; ama maalesef bunu bugün söyleyemiyoruz.

Kimin kime karşı olduğunun ve kimlerin savaştığını bilmediğin durumlarda taraf tutamazsın. Hatta bilinçsiz bir ateş yanıyorsa müdahil olmak ateşin üzerine odun atmaktır. Keza Mısır’da yapılan tam bir kışkırtma. Mursi ülkenin yarısı. Mursi’yi tuttun. Mursi taraftarlarını kışkırttın. Muhalifler kendilerince demokrasi istiyorlardı. İstedikleri olurdu ya da olmazdı.”Mursi’ye haksızlık yapıldı” diye öyle bir bağırdın ki -dünyada tek sen- Mursi yanlılarını sokağa döktün.

Oysa insanların sokakta olması da demokrasidir. Bağırır, haykırır, isteklerini dile getirirler. Ama sen (Türkiye demiyorum, sen; çünkü Türkiye sen değilsin) Gezi Parkı tecrübelerinle iki gurubu birbirine düşürdün. Orada da sizin gibi destan yazmak isteyenler vardı ve yazdılar; kanla tabi!

Elbette zulme sessiz kalınamaz; ama zulmü yapanın kim olduğu belli değil ki.Haklı müdahaleler bile böyle ortamlarda başarıya ulaşamazsa sonuç zulüm olur.Önce kanı durdurmak,tarafları sakinleştirmek,uluslararası baskıyı artırmak gerekmez mi! Kanın içinde kahraman olunmaz!

Genelde destek savaşın durdurulması için verilir; savaşın sürdürülmesi yönünde destek verildiğini ilk kez görüyorum. Tarih Ortadoğu’daki etkili siyasetinizi yazacaktır; ama manşetin altında katliama uğramış yüzlerce Suriyeli, Mısırlı çocuğun resimleri de olacaktır. Turkiye’ye şukran(!)