Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Akılsız kalmayın, susuz kalırsınız!

Akılsız kalmayın, susuz kalırsınız!
 

Ankara Belediyesi'nin beceriksizliğini taşıma su ile aşmaya çalışıyoruz. Barajlardaki suları tankerlerle halka satma cinliğinin yanında var olan suyu keserek sözde tasarruf adı altında tekrar verip ana hatları patlatarak haftalık su kesintisini başarıyla uygulayan Gökçek, bakalım şapkadan daha ne tavşanlar çıkaracak.

İstanbul Belediye Başkanı'nın olabilecekler konusundaki öngörüsüne kulak tıkayan Ankara Belediyesi artık doyana kadar su kesintilerine ara vereceğini ilan etti. Topbaş suyu kesip vermenin borularda oluşacak basınç ile patlamalara yol açacağını söylemişti. Yaşanan ana hattaki bilinçli arıza sonrasında neredeyse beş gündür susuzluğa mahkum yaşıyoruz.

Ankaralı işin Tanrı’nın belediyecilere verdiği akıl ile sınırlı olduğunu artık öğrendi öğrenmesine de gelecek yağmur dualarına teslim edildiği için pek fazla iyimser olmanın anlamı da yok. Akıl ve bilimsel gerçeklere kulak tıkayarak yaklaşan su sorununu göremeyen belediye yöneticileri Gökçek’in "Allah bize bu kadar akıl verdi, bu kadar olacağını anlayamadık" gibi bir söz ile suçu politikacı cinliği ile savuşturdu. Fakat Tanrı’nın bu işte payı yok. Olsa olsa biz Ankaralıların oylarımızı verirken aklımızı kullanmadığımızın bir işareti olarak bu yaşananları not etmemiz gerekiyor. Diğer taraftan Karayalçın’ın bizi böyle bir duruma mahkum etmedeki payını da unutmamak gerekiyor. Başarılı ve çağdaş bir belediye anlayışını vekil olmanın cazibesine tercih ederek çöl kenti Ankara’nın oluşmasında payı olduğunu inkar edemeyiz.

Diğer taraftan makyaj projeleri ile göz boyama devri kapandı Gökçek için. İçecek su olmayınca yeşil alanın, parkın ve de alt üst geçitlerin içine tüküreyim! ( Sanat’a saygı duyarız bu arada.)

Ankara çayının kokusu ortalığı göçürürken, bana ne parktan ve yoldan. Çöl bedevileri gibi kalakaldık, eloğlu başka gezegenler keşfederken. Ama biliyorum üstat Nazım’ın dediği gibi "kabahatin" çoğu bizde. Ve her toplum layık olduğu şekilde yaşar, yönetilir. Bu akşam malum başkan TGRT haberde olacakmış. Ankaranın tüm otobüslerinde ilanları asılı gözümüzün içine sokarcasına. Sanırsın su gelecek tv ekranından, müjde verecek.

Aslında bu yazıyı bitirmek lazım tez elden, söyleyeceğimizi söyledik buraya kadar. Okuyucuyuda sıkmanın alemi yok, bu saatten sonra. Hem yazıya bir güzel resim ekledik mi tamamdır. S.aydın sorar adama bu resmin nedenini anlayamadım diye ama biz yinede bir resim çakalım en estetiğinden, ne olur ne olmaz. Kısaca tüymenin zamanıdır, şimdi hanım yeni aldığı giysileri gösterirken ben doğal olarak terleyeceğim. "Utku damacanları hazırla, kuyudan su almaya gidiyoruz” bahanesi ile bu yazı burada biter.

İşimizin yağmur dualarına kaldığı memlekette akıl firar edince yapacak fazla bir şey yok; Tanrı akıl versin, aklı olan oyunu akıldan yana kullanır ki duaya ihtiyaç kalmaz. Korkum odur ki memleket hepten duvara tosladığında hazretler "Tanrı bu kadar akıl verdi düşünemedik" gibi salvolarla savuştururlarsa neyleriz. (Bu anlamda yazdığım bir yazı daha var ve ikinci baskı oldu galiba ama ben biliyorum ki bu yazıyı buraya kadar kimse okumaz. Okunacak yazı tek sözcüklü satırlardan oluşmalı, malum zaman dar.) Akılsız kalmayın, susuz kalırsınız!* Bu cümleyi tescil ettirmeliyim en kısa zamada J


 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..