Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '10

 
Kategori
Güncel
 

Aklı vicdanını iğfal edenler…

Aklı vicdanını iğfal edenler…
 

İnsan denen yaratık da bir çok yeti diğer yaratıklara göre gelişmiştir. Hatta o kadar çok gelişmiştir ki, insan bu gelişmiş yetenekleri ile hem diğer yaratıklara hem de becerebildiği kadar diğer insanlar üzerinde etki ve tahakküm kurar. Hem insan dışı yaratıkları, hem de insanları, insanların tahakkümünden korumak için yaradan içimize vicdan dediğimiz bir duygu koymuştur. Bu vicdan içimizde bir nevi adalet mekanizması gibi çalışır, bizi uyarır, rahatsız eder, yanlış işler yapmamızı engellemeye gayret eder.

Tabii bu gayret her zaman yeterli olmayabiliyor. Kendilerini çok akıllı sananlar, vicdanlarını dinlemiyor, hatta onu iğfal edebiliyor. Çevredekiler ne kadar uyarırsa uyarsın hiç fayda etmiyor. Yanlışlığı apaçık ortada olan işleri bile rahatça doğru diye iddia edebiliyorlar.

Mustafa Balbay iki yıldır tutuklu. Suçum ne diyor. Cevap kem-küm Peki yargılamayı tamamlayın, cezam neyse verin diyor. Yok, sana isnat ettiğimiz suçlar için kanunlarda ceza yok. Eğer gerçekten yargılasalar suçsuzluğu anlaşılacak. O yüzden yargılar gibi yapıp içeride tutuyorlar. Bunu yapanlar da deneyimli hâkim ve savcılar.

Akıl hürriyetini kaybetmiş, birilerine satılmışsa vicdanı iğfal edebiliyor. Bu işleri bilen kime sorarsanız sorun, yanlış dedikleri kararlara bunlar doğru diyebiliyor.

Tuncay Özkan dayanamamış bağırmış. Karşılığında beş oturum men cezası vermişler. Bu adam niye bağırıyor diye düşünüyorlar mı? Hayır. Satılmış akıllar ve ezilmiş vicdanlar.

Adalet bakanının şahsında hükümet de aynı vicdansızlığı yapıyor. Haziran ayı başında HSYK’ya gönderilme zorunluluğu olan yaz tayinleri listesi iki aya yakın bir gecikme ile gönderiliyor. Sırf birkaç hâkim ve savcının “ben ne dersem o olur” felsefesi ile atanması sağlanabilsin diye görüşmeleri tıkayan bakan ikibine yakın hâkim ve savcıyı hiç ama hiç düşünmemektedir. Onların çocukları mı var, yeni yerlerinde okul mu bulunacak, birçoğunun eşleri çalışıyor. Eş durumu için harekete mi geçecekler umurlarında değil. Akılları vicdanlarını iğfal etmiş insanların tipik davranış biçimi budur.

Mesela başbakan 12 Eylül döneminde yaşı büyütülerek asılan bir genci anarken vicdanı sızlamışta gözleri dolmuş. Ama aynı başbakan her gün terörist kurşunu ile yere düşmüş birkaç evladımızın haberi geldiğinde vicdanı hiç sızlamıyor ki gözlerinin dolduğunu görmedik. Kimse biz görmeden belki dolmuştur demesin. Böyle akıl oyunlarını yayınlamak için yandaş medya her yerde amade. Bu da prangaya vurulmuş bir vicdan örneğidir.

Aklını vicdanı ile dengeleyemeyenlerden ne kendilerine ne ülkelerine hayır gelmediğinin örneği da bu gün ülkemizin durumudur.

Aklınıza bazen gem vurun ama vicdanınız hep özgür olsun.

13/8/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..