Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Aklım takılır, düşününce seni

Aklım takılır, düşününce seni
 

Resim, Sevgili Vedat TOLAN üretimidir.


Sevgili Yıldız Tilbe, öyle derinden söylemiş ki; aldı götürdü yine beni benden…

Damardan mı olsun, şırdan mı? Türkiye’de yaşıyoruz, elbette ki damardaaan!..

Bu aralar, şarkılara neden bu kadar duyarlı olduğuma, bir anlam veremiyorum? Sonbaharla kış arasında kararsız kalan bu günler mi etkiliyor bilemiyorum?

Yoksa sevda mı aklımı başımdan alan? Yok, yok; biz, ahu gözlere yürek yakacak yaşları çoktan geçtik; ayrıca helali, haramı biliriz, bu başka bir şey…

Çoktandır kafamı meşgul ediyor, düşünüyorum, “Nesini seviyorum bu memleketin?”, diye.

Sabah kalkıyorsun, niyetin sadece işe gitmek; bir bakıyorsun ki etrafta senin gibi düşünen binlerce insan; akşam aynı hikâye; böylece, her gün ortalama üç saatin trafikte geçiyor. İşe geliyorsun, mahkeme gibi suratlar, trafikte bırakmış herkes enerjisini, sevgisini; eve gidiyorsun, aynı…

Kuru Gürültü Partisi, yine iktidarda, vaatler havalarda uçuşuyor. Aaa, şu geçen yıllarda iktidar olan İki Anahtar Partisinin vekili Kata Gülle Bey değil mi, ne işi var Kuru Gürültü Partisinde? Anlaşıldı; köşe kapmacaya devam!..

Türk Milleti, zeki; Türk Milleti, kendine çalışkan…

“Aklım takılır, düşününce seni,
Nasıl etmeli, nere gitmeli…”

Gittim; başka memleketlere de gittim! Adamlar, Roma’nın orta yerinde camekânlı el arabalarında, dilimle karpuz satıyorlar! Üç gün kaldım, yiyecek bir şey bulamadım. Memlekete döndüm, ilk işim haberleri izlemek oldu. O da ne? Adana da bir çocuk, karpuzu havaya atıyor, öteki röveşata vuruyor! Yoksa rüya mı, öbür ülkede dilimle satılmıyor muydu bu?

“Nasıl etmeli, nere gitmeli…”

Nereye gideceğim, adamların gözü zaten bizim memlekette; böyle zengin memleket bırakılırda gidilir mi?

Dağlarını, taşlarını, gökyüzünde kuşlarını kıyaslamıyorum bile memleketimin. Ancak; bizi buraya bağlayan yalnız bunlar değil. Bu başka bir şey, bir türlü adını koyamadığım. Yemen Türküsünde bizi ağlatan, misket çalınca kanımızı kaynatan her ne ise bu, o işte!

Yoksa; bu kadar kata gülle, mutsuzluk çekilir mi?

Özel bir şey bu, dünyanın hiçbir yerinde olmayan, yalnızca bize ait, yaman bir şey. Her şeyimiz farklı ne diyeyim; biz, bu ülkeye acısıyla, tatlısıyla mecburuz!

Yahu, adamların tuvaletlerinde taharet musluğu bile yok; bir yerleri, bir şeyli dolaşıyorlar, daha nasıl anlatayım? Bize göre değil oralar işte!

Yok, yok biz, bu canım memleketi bırakıp bir yere gidemeyiz; art niyetli gelene de hoş geldin diyemeyiz!

“Aklım takılır, düşününce seni.
Nasıl etmeli, nere gitmeli?
Yok, senin gibisi…”

Olsun, varsın trafiği de yoğun olsun, en azından altımız temiz, karnımız tok; yetmez mi?

Canım Türkiye’m benim!..

Sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 36
: 1120
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

İstanbul'da 1967 yılında doğdum. Askerlik harici bütün yıllarım bu şehirde geçti. İşletme mezunuyum,..