Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '15

 
Kategori
Siyaset
 

Aklımızı başımıza devşirme zamanıdır…

Aklımızı başımıza devşirme zamanıdır…
 

Her an tetikte olacak insan… Her an ve hele şimdi!

Düşüncesi ile, yaşantısı ile, olup-bitene “sorumlu”bakışı ve kişilikli “duruş”u ile… Her an!

Engin sarp tepelere tırmanırken, ya da bir uçurumun kenarındaki patikada yürürken, kişiliğini eskitmeyecek, kimliğini kirletmeyecek...

Sorumluluk duygusunun çıtası, aydınlanma devriminin mihenk taşıdır…

İnsanın kendi kendisini sorumlu kılabilmesi, ulaştığı kültür düzleminin kriteridir, pusulasıdır.

İnsan; kendisi ile, ülkesi ile, çevresi, dostları, [hatta] düşmanları ve düşmanlıklarının karşısına sorumluk duygusunu koyup, her an, her gün ve her süreçte yaşama meşgalesinin hesabını verebilecek bir yüksekliğe erişmelidir.

Verilemeyecek hesaplar da olacaktır elbette…

Yanlışlıklar, hatalar, zaaflar, güçsüzlükler, beceriksizlikler... Ve yenilgiler!

Belki de “yüz kere tövbe edilecek” bunlara karşı ve bunlardan dolayı… Ama kaçılmayacak er meydanından…

Hesap verme rahlesi üzerinden selam verilecek doğan güne: İşte mesele!

İşte erdem!..

Ve işte gerçek bir aydın insanın portresi...

Eğer yılan komşuyu ısırıyorsa...

Eğer bezirgân pazarlıyorsa vatanı...

Ve eğer ülke düşmüşse dara... 

-      Doğru Ankara!.. diyebilmeli insan.

Yılanın kendisini de ısırmasını bencilce beklemeden.

Bezirgânın ülkenin tümünü satıp, bitirmesini (tevekkül içinde)  beklemeden:

-      Doğru Ankara!..

Evet, doğru Ankara...

Laf cambazlıklarına, yalanlara, dolanlara, kandırmacılara son: Harç bitti; yapı paydos!..

Mesele çatıya bayrağı çekmek.

İnce sıva sonra da olsa olur.

İçinde rahatça oturmak tabii ki güzel.

Ama ilk önce binayı inşa edelim… Kuralım, kurtaralım!..

Sorumluluklarımızı takınalım.

Gücümüzü bilelim ve yetmiyorsa, bileyelim.

Şapkamızı masanın üzerine koyup, aklımızı başımıza devşirelim.

Bu mücadele, iki çift “laiklik sloganı”atıp, sırça köşkünüzde sırt-üstü yatıp, sıranızı savuşturmakla kazanılmaz...

Birleşmeden, sizin gibi düşünen insanlarla bir araya gelip, sabırla, özveri ile çalışıp, daha daha çalışıp-çabalamadan hiç yere varılamaz; hiçbir burca bayrak çekilemez.

Atı alan Üsküdar’ı geçiverir, size de apışıp kalmak kalır bu hesabın bakiyesinde...

Peki ya birleşilemezse ne olur?

-      Bu iş biter!

Ve bu ülkeye çok, ama pek çok yazık olur...

@farukhaksal42

www.soruyusormak.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..