AKP'nin yapamadıkları!!

Şunu belirtmek isterim bir partiyi ne olursa olsun ’’tapar’’ gibi savunmak siyaset demokrasisi açısından hiç iç açıcı olmamıştır ve olmayacaktır. 

Yaklaşık 9 senedir genel iktidarda bulunan AKP genel manada Türkiye’de bir çok yerleşik düzeni değiştirdi ve değiştirmeye devam ediyor. Ancak bunları yaparken tabiki olumsuz bir takım icraatleri oldu ve ayrıca genel manada iç açıcı olmayan icraatleride mevcut, isterseniz bunlara bir göz atalım; 

İTHALAT, evet kabul etmek gerekir ki hammadde (işlenmiş ve ucuz) sıkıntısı yaşayan ve gittikçe halkı ‘’tembelleşen’’ bir ülkede dışa bağımlı işlenmiş hammadde sıkıntısı yaşamak gayet normal ve değiştirilmesi çok zor bir olgu, ama bunun üzerinde biz yapamayız demek gibi bir davranış veyahut günü, yılı kurtarma siyasetinden bir an önce kurtulmalı kısa ve orta vadeli acil eylem planı yapmamız gerekmektedir. Kabul edilmesi gereken diğer konularda sosyal adelet, haksız rekabet, tarım ve hayvancılıktaki eksik politikalar vs vs (Türkiye büyük bir ülke) uzatabiliriz. Tabi bazı konularda biz vatandaş olarak kendimize de çuvaldızı batırmamız gerekliliğini düşünüyorum. Bu acil eylem planında ; 

- Biliyorsunuz en büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz maddeler enerji ve akaryakıt, bu konuda acil eylem planına daha önce yapılacağı açıklanan Nükleer santrallerin inşa ve hizmete giriş sürelerini azaltmalı ayrıca bu nükleer santrallere en 6 tanede daha eklememiz gerekiyor. En kısa sürede ‘’YEREL’’ petrol kanunu hem bugünü hem de yarını düşünerek tüm siyasi görüş ve düşüncelerden ayırarak sadece ve sadece geleceğimizin önemini düşünerek meclisten bir an önce çıkarmalı ve arama, sondaj çalışmalarını bir arşiv çalışması yaparak daha önce belirlenen yerlerde yoğunlaştırmamız çok ama çok önemli. 

- Otomotiv sektöründe biran önce motorundan, diğer mekanik tüm parçalara kadar YERLİ üretimin önünü açacak çalışma yapılmasını ve bu konuda gerekirse hükümetin değil millet meclisinin tamamının ortak görüşü ile bu sektördeki yerli büyük oyuncuları tamamen yerli üretimi yapmaları için baskı yapılması, bu baskıya binaen de ilgili yerli büyük oyuncuları tüm vergi ve diğer yükümlülüklerden muaf tutulması gerekmektedir. 

- Savunma sanayii konusunda son birkaç yıldır yapılanlar 1980’lerde yapılması gerekiyordu ama buna da şükretmeli ve bu çalışmalara daha fazla hız vermek gerekiyor. 

- Dış politikada özellikle MİT’te oluşturalacak Dış ekonomik istihbaharat teşkilatı kurarak Osmanlı bakiyesi ve kültürel yakınlığımız bulunan ülkelerde kendi kültürlerini ve bizlere bakışlarını değiştirmeyecek özel ve çok çok agresif bir ‘’ekonomik’’ dış istihbaharat yapmamız çok acil bir gereksinim . 

- Eğitim sistemi her ne kadar geçmişteki İDEOLOJİK eğitimden olması gereken kültürümüze yatkın bir eğitim sistemine geçilmeye çalışılsa da bu konuda özellikle en iki yabancı dili en anadili gibi konuşacak bir sistem geliştirilmeli, derslerde uygulamalı olarak mantık, felsefe, kimya ve ‘’gerçek’’ teolojik eğitime geçiş yapılması. 

- Tarım ve hayvancılık konusunda daha fazla yapıcı ve sonuç alıcı bir acil eylem planı yapmak ve gerekirse metropol şehirlerde bulunan işsiz taifeyi zorunlu olarak toprak, hayvan işletmeciliğini yapmalarını sağlama konusunun yapılması gerekli 

- Uzay araştırmalarında açıkçası çok geride kaldık, bu konuda hemen bir işgücü oluşturamayacağımıza göre dışarıdan eğitimli ve ehliyetli uzmanları gerekirse yüksek maaşlar ile ülkeye transferi yapmamız gerekiyor. 

- Eğitim ‘’turizm’’inde bölgede bir cazibe merkezi oluşturmak için daha fazla çaba harcamamız gerekiyor. Şuandaki Tika ve Yurt dışı Akraba topluluklar müdürlüğünün çalışmaları iyi ancak çok çok yetersiz en az 4 veya 5 katına çıkarmak gerekiyor. 

Sevgili blogçular yukarıdakilere daha bir çok yetersiz icraatleri ekleyebiliriz ancak benim kanaatime ülkemizin bekası YERLİ PETROL yasasına bağlı eğer bir an önce devletin tüm birimleri aralarında mutabakat’a varıp bu kanunu meclis’ten geçirmesi gerekiyor. Hımm daha önce Menderes zamanında veya Erdoğan’ın ilk döneminde çıkartılmaya çalışıldığı gibi yabancı menşeli değil tamamen % 100 yerli ve geleceği düşünecek ayrıca değişririlmemesi için referandum şartı ile anayasa’ya eklenmesi gerekiyor. Bu olmazsa inanın ne doğu kalır , ne güneydoğu, ne Kıbrıs, ne karadeniz ve nede akdeniz kalır. Söylemesi benden…. 

Saygılar…