Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '12

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Al yanaklım gül dudaklım;Haydi gelin domates sosu yapalım

Al yanaklım gül dudaklım;Haydi gelin domates sosu yapalım
 

 

‘’Ağustos’un yarısı yaz, yarısı kış’’ Demiş büyüklerimiz. Eee bir hikmeti varmış ki söylenmiş. Tabii o dönemde küresel ısınma, ozon tabakasında kocaman bir kara delik yokmuş! Yediklerimiz doğalmış. Kış sebzeleri kışın, yaz sebzeleri yazın yenirmiş de, yazın sıcağında kışlık hazırlıkları başlarmış. Salçalar, turşular, tarhanalar, konserveler, kurutulan sebzeler, reçeller ve daha neler neler…

Her ne kadar sıcaklardan şikâyet etsek de hele de Ege’de… Ege’nin de Güneş’i bir başka parlar, bir başka yakar… İnsanları yakar, yürekleri yakar. ‘’Yananı Allah görür’’ Derler… Dumanı da üstünde tüter!!!

‘’Al yanaklı, gül dudaklı yerli domat bunlar’’;))) Sabah, öğlen, akşam bu sesle çınlar sokaklar. ‘’Domatçı… Hele bir bak bana! Bunların yabancısı var mı? Hani turist cinsinden.. ‘’Yok, be hanım, ne alaka şimdi? Bunlar tarla domatı tarla…’’ Sohbet sürer gider de bilmeyenlere söylemeli. Ege’de domatese, domat derler;))

Al yanaklı domatesin, gül dudaklarını da katıp, lezzetli mi lezzetli domates sosu tarif etmek niyetindeyim şimdi. Bu bildiğiniz domates sosundan değil elbet. Özellikle et ve tavuk yemeklerinde kullanabileceğiniz bir sos. Bayram, seyran telaşı girmeden, okul aman mektep derdi başladı demeden, hazırlamakta fayda var. Bir de domatlar fahiş fiyat yemeden. Belli mi olur? İhracata gider, ortalık domatessiz kalır. Tabii ki siz de!!!

Ben sıvadım kolları, hazırladım sosları. Bir de fotoğrafladım. Sizin için;))) Uyguladığınızda ve yemeklerinizde kullandığınızda kulaklarımı çınlatıp, beni anacağınızdan eminim. Hazırlık aşamasından sonra kirlenen kap kaçağın, toparlanmasında anmasanız da olur;) Bence bir sakıncası yoktur. Bu da böyle biline!

Gelelim sadede;

Öncelikle 5 adet birer kiloluk cam kavanoz hazırladım. Malzemeleri sıraladım…

7 kilo domates

5 adet sarımsak( halkalar halinde kıyılmış)

2 çorba kaşığı tuz (fazla kaçırmayın, azı karar, çoğu zarar)

2 çorba kaşığı kekik

5 yaprak defne

1 çay fincanı zeytinyağı

(Bu ölçüleri baz alarak istediğiniz kadar sos hazırlayabilirsiniz. Ölçüler tamı tamınadır. Denenerek ispatlanmıştır;)

Domatesleri iyice yıkayıp süzdükten sonra, derin kaplar içerisinde; üzerlerini örtecek kadar kaynar su ile takriben 20 ile 25 dakika beklettim. Neden mi? Domateslerin kabukları hem kolay soyulsun, hem de domatdan fazla zayiat vermeyeyim diye.

3 kilo domatesin kabuklarını soyup, minik minik doğradım ve diğer malzemeleri de içine katarak orta hararetteki ateşte pişmeye bıraktım. Onlar pişerken, geride kalan 4 kilo domatesi de büyük bir kabın içerisine yerleştirilmiş tel kevgire, kabuklarını soyup, halka halka doğradım. Ve.. Sıcaklıklarını yitirmeden kavanozların yarısına kadar içlerine sıraladım.

Bu arada kavanoz kapaklarını da suda kaynattım.

Ardından, iyice pişen ve içindeki malzeme ile bütünleşen domates sosunu ocaktan alarak ve kavanozları bir bez yardımı ile tutarak, sosu eşit miktarlarda kavanozlardaki domateslerin üzerine döktüm.  Ve… Kavanoz ile kapak arasında 2,5 cm. kadar boşluk bıraktım ve her birine birer çorba kaşığı daha zeytinyağı ilave ettim. Sıcak kapakları iyice kapatıp, temiz bir bez üstüne kavanozları ters çevirerek yerleştirdim. Bunları ben gece yaptığım için sabaha değin ters tepe taklak kalacaklar;) Soğuduktan sonra da kırılmayacakları bir yerde muhafaza altına alacağım.

Unutmadan!

Yerküreye de istida yazdım. Aman ne olur! Şu kendi etrafında dönme işini biraz yavaşlat! Bana 24 saat yetmiyor hiç değilse 30 saat olsun! Dedim… Bakalım cevap gelecek mi?

Hadi sosu biraz daha methedeyim. Bir kere hijyen açısından gönlünüz gayet ferah olacak zira kendiniz yapacaksınız. İçinde katkı maddesi olmayacak… Acaba kanserojen içeren her hangi bir madde var mı diye araştırıp durmayacaksınız. Ayrıca aile bütçenize de katkıda bulunacaksınız. Eh bundan iyisi can sağlığı…

Uygun bir zamanda turşu yapalım hep birlikte…

Mutlaka biliyorsunuzdur da, benim tarifler bir başka…;)))

Sofralarınız her daim bereketli ve şen, tarif kârınız Ayşen olsun…

Sevgi ve saygılarımla.

Ayşen Arslangiray Kura

1 Ağustosta/ Kuşadası’ndan

 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..