Alevilik ve ben...

Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu 'Bir zamanlar Alevilere elbise biçmeye çalıştık, bu uymadı. Uymadığına göre hep birlikte yeni bir elbise dikmek temel görevimizdir' demiş.

Ben, bu ülkenin Alevi vatandaşlarından sadece biriyim.
Bütün dualarıma, Ya ALLAH, Ya MUHAMMED, Ya ALİ diye başlarım.
ATATÜRK Devrimlerine sıkı sıkıya bağlıyım.
İnancımın temelinde hak ve özgürlük yatar. 'Asi' damgasını yememizin yegane nedenlerinden biri, haksızlığa tahammülsüzlüğümüzdendir.
Yerinde ve zamanında susmanın, ve yine yerinde ve zamanında konuşmanın bir erdem olduğuna inanırız.
Şu da var ki, susturulmaya zorlandıkça, daha çok konuşur, konuşturulmaya zorlandıkça da susarız. Hoşgörü ve sevgi, temel ilkelerimizdendir. Sırf bu yüzdende, 'Yaradılanı severiz, Yaradan'dan ötürü' .
Sayın Devlet Bakanı, çok doğru söylemiş. Evet bizlere uzun zamanlardır, sayısız elbiseler biçildi, uymadı...uymaz da...
Niye biliyormusunuz? Çünkü; Bu güzel ülkede yaşayan her birey, etnik kökeni ne olursa olsun, hangi mezhep ve inanışa sahip olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun, her haksızlıkta birbirinin yanında olmuştur, ve yine öyle olacaktır. Milliyetçilikle ırkçılığın arasında ki farkı çok iyi bilir. Belki zaman zaman kardeşler arasındaki kavgalara benzer anlaşmazlıklarımız olmuştur, ama dışarıdan gelen herhangi bir tehlikeye karşı herzaman tek yürek ve tek bilek olmuştur bu toprak insanları.
Bu toprağın insanları gerektiğinde, yetmiş milyon alevi, yetmiş milyon süryani, yetmiş milyon ermeni, rum, sunni, çerkez, laz, yetmiş milyon arnavut olabilmiş, bölünmezliğini de buna borçlu olduğunu bilmiştir. ( ve şu an aklıma gelmeyen daha birçok etnik topluluklar)
Bizlere elbise biçmek yerine, üzerimizde bulunan elbiseyle kabullenmek ve öyle yaşamamıza izin vermek daha doğru olmazmı.
Bu ülkeyi, top ile tüfek ile bölemiyeceklerini anlayanlar, etnik kültürleri birbirine düşürerek bölmeye çalışacaklardır elbette. Ama herzaman söylediğim gibi, başaramıyacaklar.
Bu ülkenin her bireyi diğerinden sorumlu tutar kendini. Bu sorumluluk duygusu, birbirimizin özünü değiştirmeden, olduğu gibi kabullenmiştir diğerini. Bu ahengi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Ben kendi adıma bundan o kadar eminim ki.. .Öncelikle ülkemiz topraklarında yaşayan, ve daha sonrada tüm dünya üzerindeki barış yanlısı her insan kardeşimin gözlerinden öpüyorum...

Şair'in de dediği gibi,
'Sizin için, insan kardeşlerim,
Her şey sizin için'