Alex De Baroni

Geçen haftaki Beşiktaş yenilgisi ile bu maçı kazanmak zorunda olan Fenerbahçe ile 3.'lük mücadelesi veren Trabzonspor'un karşılaşmasının gergin olacağı en son Trabzon başkanının açıklamaları ile belli olmuştu. Maç öncesi seronomide Emre'nin uzattığı eli sıkmayan Zokora gerginliğin başlamaya sinyalini vermiş oldu. Kadıköydeki maçtan sonra söylediklerinden dolayı özür dileyen buna rağmen 3 maç ceza alan Emre elini uzatarak bir erdem daha göstermiştir. Emre'nin maç içindeki tavırları, sürekli olarak birileri ile dalaşmalarını kimse tasvip etmiyor. Ancak hem maç içinde hem de sonra özür dileyerek erdemli bir davranış yapmıştır ve cezasınıda çekmiştir. Ama uzatılan ele tekme ile karşılık veren Zokora karakterini ortaya koymuş başkanının sözünden çıkmayarak da Sadri Şener'in gözünde prim yapmıştır. Sadri Şener maçtan önceki açıklamalarında yenilirsek önümüzdeki maçlara bakmayacağız diyerek bu maçtaki olayların en büyük sorumsuzudur.Zaten maçtan sonra da kendi taraftarının bile saldırısına uğraması adaletin tecelli etmesidir. Ancak maçtan sonra bir TV'deki spor programına bağlanarak söyledikleride utanç vericidir.

Beşiktaş maçındaki kadro seçimi yaptığı değişiklikler ile bolca eleştridğimiz Aykut Kocaman bu sefer doğru kadro doğru taktikle maça fırtına gibi başladı. Emre'nin cezası yoksa kenarda değil sahada olması gerektiği, sakat oyuncunun takımla antrenman yapmamışsa oynamaması gerektiğini umarım bundan sonra unutmaz. Emre'nin erken golü ile skor avantajını ele alan Fenerbahçe geçen sezonki pas trafiğini çok güzel uygulayınca oyunu hep kontrolünde tuttu. Her köşe vuruşunda tribünlerden yağan yabancı maddeler yüzünden yaşanan gerginlik Trabzon taraftarının umduğu gibi olmadı ve faturayı Bienvenü skoru 2-0 yaparak kesti. Colman'ın yerdeki Emre'ye attığı tekmeyi görmeyen Abitoğlu devre biterken Zokora'nın kasti tekmesini de sarı ile geçiştirince oyunun kontrolünü kaybetti. Daha önce de kötü yönettiği maçlarını gördüğümüz Abitoğlu yönetemediği bu maçla Süper Final hakemleri arasında benim ne işim var der gibiydi. Aynen Hüseyin Göçek'in durumuna düşen Abitoğlu hakemliği bıraksın ve asıl işini yapsın.

İlk devrenin aşırı uzaması ile konsantrasyon kaybı yaşayan Fenerbahçeli oyuncular yine klasik hastalıkları olan basit gol yeme alışkanlığı ile farkın bire inmesine sebep oldular. Devre arasına gidilirken yaşananlar ise maalesef hiç görmek istemediğimiz olaylardı. 2. yarıya da iki takımda aynı kadrolarla çıkınca ben çok şaşırdım çünkü kendisine yapılan fauller ile iyice sinirlenen Emrenin devam etmesi ve de çok sakin olması beni gerçekten şaşırttı. Aynı şekilde Zokora'nın da oyuna devam etmesi Şenol Güneş'in risk almasıydı. 2-1'lik skor ile pozsiyonları zorlamaya başlayan Trabzonlu oyuncular hakemin de sertliğe pirim tanıması ile üstün oynar gibi görünmeye başladılar. Tabi bunda çok güzel bindirmeler yapan Gökhan'ın sakatlanarak çıkmasının da etkisi çok fazla oldu. Dia'nın çok net pozisyonda ortada bomboş duran Bienvenü yerine kaleye vurması ile kaçan pozisyondan sonra zaten sahada gezinmeye başlayan bu oyuncuyu çıkararak yerine Topuz'u alan Aykut Hoca takımın direncini arttırarak skoru korumayı başardı. Emre'nin yerine de Caner'i alarak son dakikalarda hızlı bir top ile gol bulma düşüncesi de Alex de Baroni ile gelince artık birinci Final için beklemeye geçildi.

Bu kadar badireden sonra 2 final oynayacak Fenerbahçeli futbolcuların bu inançlarını ve dirençlerini kutluyorum Onlar 2 kupayı alamasalar bile her türlü övgüyü hakediyorlar.