Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '10

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Algıların Ötesinde

Algıların Ötesinde
 

Algıların Ötesinde


Ruhumuzun amacı dünya üzerinde deneyimler elde ederek, bilgisini artırıp, tekâmül etmektir.

İşte bütün bunları yapabilmek için ruhun bir bedene ihtiyacı vardır. Beş duyumuz bize ruhumuzu beslemekle ilgili önemli bilgileri sunmak üzere mükemmel bir şekilde programlanmıştır.

Görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma duyularımız sayesinde dışımızda oluşan sinyalleri zihnimize yansıtır, algılayan zihnimizdir.

Algılamamızın boyutu değişip, geliştikçe zihnimizde gelişip, zenginleşir.

Algılarımızı nasıl zenginleştirebiliriz?

Herhangi bir konunun veya cismin, bizim için önemli noktalarını gözlemeye ve sonuçta gözlediklerimizden önemli bilgiler, güzellikler ve olumlu izlenimler çıkarma yeteneğine sahip olmaya çalışıp, bunu alışkanlık haline getirdiğimizde 5 duyumuzdan tam kapasiteyle faydalandığımızı anlayabiliriz.

Zihnimizin gelişmek için dış dünyadan, evrenden alınan sinyallere ihtiyacı vardır. Alınan bütün izlenimler, zihin aracılığı ile ruha gönderilir ve bu sayede ruhumuz zenginleşir, büyür. Bu yüzden duyu organlarımızı maksimum düzeyde kullanmak zorundayız.

Bazen duyular yoluyla almadığımız bazı şeyleri bildiğimizi de fark ederiz.

Bunlar önceki yaşantılarımızla, duyular yoluyla aldığımız izlenimler olup, zihnimize depolanmışlardır.

Duyularımızın ötesinde, daha yüksek duyularımızın mevcut olduğu araştırmalarla tespit edilmiş. Bunlara duyu dışı algılama adı veriliyor. 6. his, Telepati, Durugörü, Duruişiti, Dermo-optik algılama, Psikometri ve Psikokinezi bunlardan bazıları.


Beş duyumuz ve diğer duyularımız fiziksel gerçekliğimizi algılamak ve yaratmak üzere tasarlanmıştır.

Her insan duyularının sağladığı bilgiler ışığı altında kendi iç deneyimini yaratıyorsa, bu herkesin gerçeğe dair kendine ait bir versiyona sahip olduğunu gösterir.

Duyuları gelişmiş bir insanın algıları fiziksel gerçekliğin ötesine uzanabilir ve beş duyunun ötesinde olan birçok farkındalığı yaşamaya başlayabilir.

Hindistan’a iş gezisine giden bir İngiliz antropologun başından geçenleri okumuştum.

Bir akşam ormana doğru gitmiş ve garip bir sahneye tanık olmuş. Yaşlı bir Hintli coşkuyla ormanda dans ediyormuş. Koşup ağaçları kucaklıyor, yapraklar kımıldayınca gülüyor ve yüzünde çılgınca bir mutluluk ifadesiyle gülüyormuş. Uzun süre devam etmiş bu dans.

Antropolog kendini daha fazla tutamayıp sormuş “Affedersiniz ama sizi bu kadar mutlu edip, ormanda tek başınıza dans ettiren şey nedir ?”

Yaşlı Hintli şaşırarak cevap vermiş, “Affedersiniz ama asıl size yalnız olduğumu düşündüren şey nedir ?”

Aslında iki sorunun da cevaplanamaz sorular olduklarını ve kişilerin duyuları yardımıyla dünyayı nasıl algıladıklarına dayandırabiliriz.

Antropolog yalnızca ormanı ve ağaçları görürken, yaşlı adam belki de ruhları görüyor ve onlarla dans ediyordu.

Kendi kişisel tarihimi düşündüğümde de değişik gerçeklerin egemen olduğuna şahit oluyorum.

Çocukluktan, bugüne dek bütün yaşadıklarım, bütün anılarım, bende iz bırakan olayların tümünün “ben”i oluşturduğunu düşünüyorum ve gerçek “ben”in hangisi olduğunu sorarsınız “hepsi” demek zorundayım.

Bu imajların hepsi “bana” dönüştü. Daha yeni olanlar, yeni imajlar, bugün gördüğüm, algıladığım, duyduğum, kokladığım, tattığım her şey ise yine “bana” dönüşüyor ve bu dönüşüm biliyorum ki bitmeyecek… Ben bu dönüşümü lehime olacak en üst düzeyde devam ettireceğim.

Sonunda “size” dönüşecek gerçekleri olabilecek en yüksek seviyede seçip algılayarak, en mutlu “siz”i yaratmanız dileğimle.

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..