- Kategori
- Kişisel Gelişim
- Okunma Sayısı
- 248
Etkin iletişim ve 'İfade Modeli'

İnternet'ten alınmıştır.
Detaylı gözlediğimizde insani yaşamın en önemli aracının iletişim, onunda en önemli faktörünün ifade modeli olduğu gerçeğini net bir şekilde görebiliriz.
Konuşma engelli, görme engelli, beyinsel engelli, engelsiz ve hatta insan dışı varlıkların dahi iletişimi kullandıklarını sanırım bilmeyen yoktur.
Ancak her bir canlının düşünsel veya güdüsel temele dayanan iletişim yetileri ne kadar sınırlıysa o kadar netleştiğini fark etmeye başladım.
İletişim aracı ne kadar sınırlı olursa, eksik veya yanlış anlamanın da o kadar sınırlı olduğunu gözleyebiliriz.
Örneğin dilsiz alfabesi kişisel tarza, modele açık olmadığından yanlış anlaşılma olasılığı çok düşüktür.
Buna karşın; konuşan insan, ifadesine modelini veya tarzını kattığından farklı, eksik ve yanlış anlaşılma olasılığı vardır.
Aynı konuyu kaç kişi okuyup sözlü anlatmaya çalışsa o kadar farklı ifade tarzları ortaya çıkar ve o kadar farklı algılanmaya açık olur.
Bu doğrultuda etkin iletişim için, temel eğitimde; okuma ve yazma eğitimine, ifade modeli eğitimininde ilave edilmesi gerektiğini düşünmeye başladım. Bu doğrultuda ifade eğitimi olmayan temel eğitim eksik kalmaktadır. İfade eğitimine; sözlü ifadenin yanında jest mimik ve vucut dili de olmalıdır ki bir bütün olsun. Bunların tam olması düşünmeyi geliştireceğinden yazılı ifadelere de alt yapı oluşturacaktır.
Bir metin düşünün her okuyan ayrı şeyler algılasın, bir metin düşünün okuyanlar aynı şeyler algılasın; hangisi daha doğru olur?
Bir metnin farklı kişilerce aynı anlamda algılanması ifadenin gücünü oluşturur ANCAK felsefi soyut konulardaki ifadeler farklı açılarla algılanmaya açık olacak kadar geniş açılı olabilir. Bu durum subjektif algıya açıklığın ürünüdür.
İletişim netliği oluşmuş bir toplum dileğiyle...
www.kadrikanpak.com
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Baver beyin de dediği gibi daha önce bir yerlerde yazılsa bile onlarla bağlantı kurmadığınız zaman sizin düşünceniz oluyor; ilk kez siz düşünmemiş olsanız bile. Kendi ayrıntılarınızı ekliyorsunuz çünkü.
Kerim Korkut 22.03.2015 12:35- Cevap :
- Alıntı yoksa benimdir, varsa intihal olur::)) teşekkürler. 23.03.2015 18:47
Üstâd, 9.sınıf Dil ve Anlatım kitaplarının giriş kısmında ne yazıyorsa üç aşağı beş yukarı aynısını yazmışsın. Güzel ve makbûl olan ise oralardan beslenmeden (daha açığı kopya etmeden) emprovize şekilde yazmış olman. Ve bu yazdıklarının literatürdeki verilerle örtüşmesi. Güzel olmuş. Hele bir de, üslup, biçem, şekil kavramlarını da ilâve etseymişsin tam olacakmış. Bir sonraki yazında "Usûl esastan önce gelir" e yoğunlaşırsan göreceksin ki; inan bana mevzuu tam da Kadri Kanpak'lık bir konu. Sabrın sonu ile
Baver Ergun 19.03.2015 9:58- Cevap :
- Sevgili dostum merhaba, "usul esastan önce gelir" çok önemli bir başlık hatta "usul yoksa belki de esas olmaz" , düşüneceğim. Selamlar 20.03.2015 0:30