Ali ile Ayşe evleniyorlar!!!

Flaş! Flaş! Flaş! 

Bugün manşetlere flaş bir haber düştü! 

Ali ile Ayşe evleniyorlar!!! 

1.7.2011 tarihinde Bodrum Türkbükü’nde, Necati Akpınar ve Hıncal Uluç’un nikâh şahidi oldukları, 40 kişi ile sınırlanmış misafirlerin katılımı ile Ali Taran ile Ayşe Özyılmazel evleniyorlar. 

Gelinin gelinliği, BCBG’den alınmış şık bir elbise, duvak taşlarla süslü Vakko marka, ayakkabıları Jimmy Choo’dan, düğün pastası çilek ve bezeden yapılmış. 

Düğün hediyesi siyah bir Range Rover. 

''Onlar ersin muratlarına! Biz çıkalım kerevetine! '' 

Hatta twitterda birisi’’Ohhh! Şükür gündem değişti’’ diye tvit atmış. 

Şimdi bu magazin haberi, bundan bize ne? 

Diyeceksiniz! 

Esas haber! Bundan sonra! Bekleyiniz derim! 

‘’Erkekler iyi gün dostu’’ mu dur? 

Evet! 

Şimdi kıyametler kopacak! Kızdıklarını hisseder gibiyim erkeklerin. Şimşekler çakacak. Yazımın üzerine yıldırımlar düşecek. Olsun! Ben yine de EVET diyorum…. 

Bunu yaşamadan öğrenmek zor dediğinizi duyar gibiyim. 

‘’İstisnalar kaideyi bozmaz’’ 

Gözümüzün önünde yaşadığımız, gözlemlediğimiz ve izlediğimiz o kadar çok örnek var ki! Kesin hüküm vermemiz kolay olmamakla beraber, ne yazık ki gerçek bu! Ve parıltılı tüllerle örtmek mümkün olmuyor maalesef gerçekleri!!! 

Flaş! Flaş! Flaş! 

Gazete manşetlerine ve televizyon kanallarına bir haber daha düştü bugün! 

Takıldım kaldım! İçim acıdı! Çok üzüldüm! 

Selma Taran, Ali’nin 21 yıllık boşandığı eski eşi ve kanser hastası! Ayşe Özyılmazel’e hem mutluluk dilemiş hem de tavsiyede bulunmuş buruk! 

‘’Sakın hasta olmasın! Benim geçirdiğim hastalığı geçirmesin’’ demiş. 

İşte bu cümle anlatıyor her şeyi. İçinde çok mesaj var. 

Tabii ki, kimin aile ortamında ne yaşadığını bilemez kimseler. Hani baca tüter, ocak kaynar ama içerde aş mıdır, dert midir kaynayan bilinmez! Bilinemez! 

Toplumun gözü önünde yaşayan ve mal olan insanların aile hayatları da ulu ortada kritik konusu olur amma aynı zamanda da topluma aynadır. 

Esas konu budur! Kıssadan hisse; 

Konumuz kadın! Gündemimiz kadın! 

İstisnalar kaideyi bozmasa da istediklerini yaptığı ve hizmet ettiği sürece vardır kadın. 

Öyle karşı gelmek, başkaldırmak hele ki hasta falan olmak yok! 

Kadın çalışır, çabalar kendinden beklenen tüm görevleri yerine getirir ise ala. Bir kez bile aksatırsa eğer! İşte O an biter! Yanar ki hem de ne yanmak! 

Kadın olmak zor zanaat! Hayat, kadınlara zor daha bir zor! Daha bir acımasız! 

Bunu yaşar ve anlarsın! 

Son nokta! 

‘’Çalma kapıyı,  

Çalarlar kapını’’ 

Ayşen Arslangiray Kura 

1.7.2011/Kuşadası