Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '18

 
Kategori
Futbol
 

Ali Koç 6 Ayda Neler Yaptı?

Dedim ki şu çömez yazarın başlığı ancak bu isim olursa yazdığı okunur. Gel gelelim bu büyük isme rağmen Fener ligde dibi boyladı. Avrupa Ligi’nde ise şu haline rağmen gruptan çıkmayı başardı. Düşünün ki geçtiğimiz yıl Şampiyonlar Ligi’nde tarihi başarılara imza atan Beşiktaş bile dün bir diğer Avrupa Ligi grubundan çıkamadı ve elendi maalesef.

Değişim zor elbet, adapte olmak kolay değil. Kaldı ki 20 bin insanın oy kullandığı seçimde 16 bin oy ile 20 yıllık Aziz Başkan iktidarına fark atıp gelmek, değişimin ayak seslerinin de aynı oranda büyük olacağını zaten hissettiriyordu. Beklenti büyüktü…

Kulüp bütün spor branşlarında istikrarla kupaları kaldırırken, futbolda bir türlü olmuyordu. Daha doğrusu yıllardır bir türlü olumlu görüntüye bürünemedi Sarı Kanarya. Tamam şampiyon olmadı mı oldu, son 10 yılda Avrupa’da yarı finallere-çeyrek finallere çıkmadı mı bu takım, çıktı! Ancak net başarıların arasında 4-5 senelik zaman periyotları var. Örneğin futbolda son lig şampiyonluğunu, bugünlerde adını Cumhurbaşkanından bile çok duyduğumuz Ersun Yanal yönetiminde 2014’te yani 4 sene önce yaşadı takım. Dünya tersine dönmedikçe, hatta dönse de bu sene de şampiyonluk yok. Etti sana 5!

Başkan adım atar atmaz, Koç Holding’in köklü kurumsal yapısını Fenerbahçe’ye uygulamaya başladı, Avrupa’nın dev kulüplerinin idari yapısını ve profesyonel menajerlik kültürüne entegre etmek istiyordu Fenerbahçe’ye.

Philipp Cocu, Erwin Koeman ve Damien Comolli. Bakın Wikipedia’a da bu isimlerin her birine, yazın arama motoruna! Kariyerlerine baktığınızda Ali Bey’in aradığı profesyonellikte gerçekten makul isimler olduğunu göreceksiniz. Gönül isterdi tabi Arsen Wenger gelsin, Zinedine Zidane olsun fakat öyle kolay değil. Borç gırtlağı aşmış, tüm kulüpler faiz batağında, asıl borç duruyor, borcun faizini ödemekle meşguller! Başkan koltuğu aldığında borç; 3 milyar TL idi. Eski parayla 3 katrilyon Lira!

Madem öyle gelelim durumu toparlamak için yapılan sponsorluklara…

Öncelikle başkan kişisel servetinden 50 milyon doları, Sermaye Piyasaları Kurulu’nda arttırma gidilmek üzere kulübe hibe etti. Tekrarlıyorum, borç değil hibe! 50 milyon dolar…

Ali Bey, yönetim kurulu başkanlığını devam ettirdiği Yapı Kredi Bankası’ndan ise 100 milyon dolar ‘krediyi’ şahsi kefaletiyle en düşük faiz oranlarında alıp, kulüp kasasına girişini yaptı.

Yine Koç Holding bünyesindeki şirketlerden; Avis, Tüpraş, Aygaz ile peş peşe karşılıklı imzalar atıldı. Avis futbol forma göğüs sponsoru oldu. Efsanevi basketbol takımı için Beko, voleybol için de Opet’in taşın altına elini koyduğunu gördük geçtiğimiz hafta.

Sponsorluk rakamlarına girip hiç kafanızı bulandırmayacağım. Kısacası, Koç Grubu’nun uluslararası ortaklıkları, ilişkileri ve nüfus gücüyle seneler içinde Ali Bey’in Fenerbahçe’ye getireceği olası maddi kaynak, Cumhuriyet tarihinde hiçbir kulübe nasip olmayacak. Hatta daha şimdiden öyle diyebiliriz!

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz malum. Her yer ateş pahası! Türk Lirası’nın değeri Dolar ve Euro karşısında eridi. Tüm kulüplerin borcu da haliyle 2-3 misli arttı. UEFA’nın ‘financial fair-play’ sopası sırtımızda. Son birkaç yıldır zaten herkesi falakaya yatırmışlar durmadan vuruyorlar. Oh çokta güzel yapmışlar. Kusura bakmayın ama elleri dert görmesin UEFA’nın. Finansal fair play’i sonuna kadar destekliyorum. Aynı kuralları lokal olarak TFF’de kesinlikle uygulamaya koymalı…

Ali Koç henüz 5-6 ayda kurumsallık adına Fenerbahçe için rasyonel olarak elinden geleni yapmaya çalıştı. Evet sportif başarı yok hala ve hatta çok daha kötü oldu! Fakat koca Fenerbahçe’de elbet düzelecek bu durum.

Başkanın yanıldığı nokta ise bana göre; kulübünün yanında seyircisini yani taraftarını da kurumsallaştırmak istemesiydi. Biz Türkler, duygusal bir milletiz şüphesiz… Kulüp birkaç ayda neredeyse borç batığından şöyle bir ayağını kurtardı ama yok bizim taraftarı kesmez bunlar! Değil 3 milyar TL, 10 milyar TL borç olsun, takımın gene de şampiyon olsun arkadaş.

Kurumsallık tabi ki de kurumlarda olur, adı üstünde. Peki ya bizler, seyirci? Madem kafalarda zihniyeti değiştiremiyoruz, en azından suretimize uygun olanı yapalım. İnsanlık yapalım biraz! Biraz insaf…

Bu adama sahip çıkın!..

13.12.2018 Perşembe

merttuzcuoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 18
: 124
Kayıt tarihi
: 06.08.13
 
 

2013 Varna Teknik Üniv. Gemi İnşaat Mühendisliği (Lisans) 2018 Eskişehir Anadolu Üniv. İşletme (L..