Aliağada çocuklar gibi şendik...

Blog gönül birlikteliği, bu kadar mı coşkulu olur...

 

Uzun yıllardır  birbirlerini yazılarından tanıyan dostlar gerçek yaşama taşıdılar arkadaşlıklarını...

 

Blog deyip geçmemek gerek; işte Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir yazarları birbirlerini arayıp buldular ve yazar dostluğundan öte, akrabalıları bile kıskandıracak bir kardeşlik türküsüne dönüştü bu eylem...

 

Aliağada geçen yıl düzenlediğim toplantıda tadı damağında kalan dostlarım, yine Aliağada; hatta aynı mekanda, bu yıl da bir toplantı düzenlememi istedikleri gün, hemen bir blog yazarak; hiçbir ayrım yapmadan tüm Milliyet Blog yazarlarına davet çıkararak gönlümüzü ve kapımızı açmıştık.

 

Bu muhteşem toplantımızı, bloglarında, detaylarıyla -resimleriyle fevkalade açıklayıcı yazan  Ayşen Hanım, Şükran Hanım, Muzaffer ve Erkan Beylere teşekkür ediyorum...

.....

 

Sosyal paylaşım sitelerinde yazmaya başladığımızda, -sanal icat oldu; mertlik bozuldu -diye hayıflananlardandık.

 

Gerçekten cam arkasına gizlenip ulu orta yazmak  ne kadar kolaydı...

 

Bir çeşit eski cumbalı evlerin kafes arkasındaki gibi  yüzü görünmeyen; kimliği, cinsiyyeti konusunda bile tereddüte düştüğünüz binlerce insan, sosyal paylaşım sitelerinde, yazıyor, çiziyor; bloglar karalıyorlar...

 

Blogerler, zaman içinde gergin dakikalar yaşayabiliyor; olur olmaz nedenlerle sinirsel katsayısı yüksek  polemiklere girebiliyorlar...

 

Yüzyüze gelindiğinde sihirli bir rüzgar esiyor ve yılların deneyimi olan yıldızları barışık  insanlar, kucaklaşıveriyorlar...

....

 

Bazı kişilerin doğası ve aldığı eğitimin ve yaşam koşullarının getirdiği misyonu gereği, özel yaşamında hep içine attığı, kimselerle paylaşamadığı duygu ve düşüncelerini asrın harikası olan internet içine sızarak, -öyle veya böyle yazarak - tatmin olabildiğine tanık olduk, oluyoruz.

 

Bu sanal-gerçek dışı gibi görünen-eyleme bir çeşit psikolojık terapi de diyebiliriz...

 

Evinde ayağını uzatıp önünde kahvesi, meyvesi hazır keyifle yazmak ne kadar kolay...

 

Çağın modern bilişim teknik koşulları, bunları bize fevkalade sunuyor...

 

Sadece bize sunulmayan bir şey var ki o da: sanaldan tanıştığın kişileri, gerçek yaşamda dostluğa dönüştürme becerisidir...

 

Bu beceri, çok farklı yetiler isteyen bir eylemdir...

 

Sosyal zeka; iletişim becerisi; kendisiyle barışık olma; gelişmiş empati duygusu; deneyim; görgü, birikim vs. gibi birçok erdemlere sahip kişiler, toplumun uzlaşı  mimarı olarak sahneye çıkabiliyorlar.

 

Karamsar ve problemli ruhların buna saygı duyması çok zor...

 

....

 

Milliyet Blog, samimi dostlarıyla hiçbir blog sitesinde olmayan bir dayanışmaya imza atıyor...

 

Ülkenin geneline örnek olacak bir barışçı yapılaşma bu...Abartısız; yapmacıksız...

 

Bu tür uzlaştırıcı mizaca sahip saygın insanların çok olduğu ülkelerde, barış ve huzur vardır...Kardeşlik yoğun olduğundan kavgaya zaman yoktur; böylece gayretli insanlar sayesinde o  vatan yücelir.

 

İşte, Milliyet Blog içinde de böyle üstün kaynaştırma yeteneği olan dostlar edindik...

 

Örneğin: İstanbul yazarlarımızdan  ve herkesle barışık olan Sema Şener...Bu güzelim toplantıların emektar, mihenk taşlarındandır...

 

İstanbuldaki toplantılarımız kadar Antalya ve İzmir buluşmalarında da önemli katkı meleğimizdir.

 

Şükran Okyay arkadaşımız, Sema Hanımın en büyük destekçisi olduğundan Şükran Hanıma da  -şükran borcumuz -vardır...

 

İzmir toplantılarımızın vefakar ve cefakar yaratıcısı,birleştiricisi İlyas Bayram Beydir...Her toplantıda bizler yiyip içip eğlenirken, İlyas Beyin olağanüstü bir fedakarlıkla video çekimleri yapması hiç unutulmadı...Unutulmayacak...

 

Ayşen Hanımın, yetkin yazarlığının yanı sıra, usta bir fotoğrafçı olduğuna da inandım...

 

Ayşen Hanım, yuvasını tüm dostlara açarak ibret alınaca bir misafirperverlik örneği veriyor...

 

...

 

Güftelerin Kraliçesi, Cansın Erol, kendi eseri olan HÜZÜN şarkısıyla ve muhteşem şiiriyle gecemize renk katarken,ailemizin melek ruhlu bir büyüğü olarak onurlandık...Muzaffer Cellek, her zamanki enerjisiyle yine herkesi büyüledi...

 

Toplantı mimarlarımızın hepsine teşekkür ederiz...

 

.....

 

Milliyet Blog içinden, olimpiyat halkasına benzettiğim muhteşem bir dostluk yapılanması ortaya çıktı...

 

Bunu, Aliağa Toplantımızda iyice anladım...

 

Müthiş bir dayanışma var; lay-lomcu  dostluklar yok...Bu tür Lay lomcular da artık bu samimi; özü-sözü doğru olan ekibin içinde barınamadıklarını algıladılar...Vefa duygusu ön planda yer alıyor...

 

Kederde,sevinçte, tasada, dayanışmada, eğlencede bir işaretle buluşan ve değişik dünya görüşlerine rağmen  dostluk bileşkesinde buluşabilen müthiş bir güç bu...

 

Bizzat, benim, sanaldan gerçeğe dönüştürdüğüm ve bugün kan kardeş seviyesinde arkadaşlık bağlarıyla bağlandığım onlarca kişilerdir bunlar...Bu halkalar, şaşırtıcı biçimde, daha da çoğalarak büyümektedir...Antalyadan uzun yollar katederek gelen, Cansın Erol, Fatma İyibilgin ve Beran Uzer bizleri çok duygulandırdılar...

 

Kadim dostum, Petkim emeklisi,konservatuvarımızın  Ud Hocası Galip Harman, onca işleri arasında beni kırmayıp gecemize katılarak Türk Sanat Musikimizin seçkin eserlerini sunarak dostlarıma muhteşem bir gece yaşattı...Operamızın altın sesi, yerli Pavarottimiz, Erdem Kapısız da harikaydı..

 

Usta udi Galip Harmanın Cansın Erol ile tanışmak istemesi ve onların birbirlerine sarılışı görmeye değerdi.

 

...

 

Sevgili dostlarım,

 

Gül ve Serhat Tuna...

 

Hadiye Kaptan ve sevimli kızı Şebnem...

 

Vildan Sevil Öğretmenim,

 

Erkan Sezgin Bey ve saygıdeğer eşi...

 

Şahin Özşahin...

 

İsmail Hakkı Cengiz...

 

Galip Harman...

 

Erdem Kapısız..

 

Muzaffer Cellek

 

Nergis Cellek ve sevgili kızları...

 

İyi ki varsınız...Bundan sonra da bizimle olmanız candan dileğimizdir.

 

 

 

Böylece, değerli genç yazarımız, Pınar Zehra Zoranın da düğününe güzel ve coşkulu bir fasıl heyeti hazırlanmış oldu.

 

...........

 

-Milliyet Blog Dostluk Şahlanmasına -vesile olan ve Aliağa toplantımıza katılan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum...

 

Bu dostları bana kazandıran, Milliyet Blog yönetimine teşekkürler...

 

Katılamadıkları halde, şahsımı bizzat telefonlarıyla, mesajlarıyla arayıp gecemizi kutlayan, vefakar  ATA Kemal Şahin, Erol Aslan, Necip Köni, Hasan Hüseyin Dulun,  Hasan Kuyucak, Nedim Üstün, Erol Işık Bey  ve Japonyadan bizleri kutlayan Nursen Kitaura  dostlarıma şükranlarımızı sunarız...

 

Sağlık ve huzur içinde yeni toplantılarda görüşmek üzere,-katılan, katılamayan- tüm dostlarımıza sevgilerimi,saygılarımı sunuyorum...

 

Kaleminize, dimağınıza kuvvet...Muhteşem yazılarıızı okumaya devam edeceğiz...

 

Esen kalınız...

 

.............

 

Şahin Özşahin ...Yeni Aliağalı cimcimesiyle...