Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Alkışlar efendim…

Alkışlar efendim…
 

Bu gün üç olayı gündeme getirip hak edenleri alkışlayalım. Birinci olayımız;

“Balçiçek Pamir’le Söz Sende’nin bugünkü konuğu reyting rekorları kıran Aşk-ı memnu dizisinin “Adnan Bey”i, ünlü oyuncu Selçuk Yöntem’di. Yöntem, diziyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Balçiçek Pamir’in, Bakan Selma Kavaf’ın dizi ile “oradaki erotizm beni irite ediyor” sözlerini hatırlatması üzerine Selçuk Yöntem ilginç bir çıkış yaptı:

“O hanımefendi başka şeyler de söylüyor. Benim kendisine tek bir önerim olabilir: Eğer bu kadar irite oluyorsa televizyonu kapatabilir, zap yapabilir veya varsa çocuğuna seyrettirmez. Sonuçta insanların hür iradeleri var. Ama hem diziyi seyredip hem de bunu diyemez. Sanat zaten hep iyi şeyleri göstermez, bazen de kötüyü gösterip bunu yapmayın der. Bu sanatın zenginliğidir.”

Sayın Selma Kavaf’ın “oradaki erotizm beni irite ediyor” sözlerine katılıyor ve alkışlıyoruz. Ancak bizi de bazı şeyler irite ediyor. Mesela, doğuda kız çocukları berdel, kertme gibi birçok şekilde daha çocukken paralı erkeklere satılıyor. Bu çocuklarımız hiç istemedikleri evliliklerden bir yığın çocuk yapan makine haline getiriliyor.

Son bir ayda 25 vahşet olayı yaşandı güzel ülkemde. Pencereden atılan mı ararsınız, burnu kulağı kesilen mi, yoksa sokak ortasında bıçak darbeleri ile delik deşik edilen mi, üstelik yapanlar hiç pişman değil, çoğu kaçmıyor. Kurbanlar ise hep kadın. Bunlar asıl bizi irite ediyor. Selçuk Yöndem haklı; O diziyi beğenmiyorsanız kanal değiştirebilirsiniz. Değindiğimiz aile dramlarının yaşandığı yer ise benim ülkem, değiştiremem. İnsan bütün bunları gördükçe acaba sayın bakan bir yerlere selam mı gönderiyor diye düşünmeden edemiyor. Eğer öyle ise başarıldı. Alkışlar efendim.

Meclis insan hakları komisyonu diye bir kurul var. Milletvekillerinden oluşan bu kurul zaman zaman cezaevlerine gidip mahkûmlar ile görüşüyor. Adeta onlar için bir umut bir teselli oluyor. Bu kurul dün askeri ceza evinde idi. Neler mi oldu? “Görüşmek istedikleri Generaller ile çok sayıda üst düzey subayın “konuşacağımız bir şey yok” diyerek protesto etmesi komisyonu şoka uğrattı. Balyoz kapsamında tutuklu olan tümgeneraller İhsan Balabanlı ve Bekir Memiş, tümamiraller Semih Çetin, Ramazan Cem Gürdeniz ile tuğamiraller Aziz Çakmak ve Turgay Erdağ, koğuş kapılarını dahi açmadılar. Komutanlar cezaevi yöneticilerine “görüşeceğimiz bir şey yok” mesajı göndererek, komisyon üyelerinin yanlarına gelmesini istemediler. Erat koğuşundaki incelemeden sonra subay koğuşuna geçmek isteyen komisyon, 3 albay tarafından karşılandı. Diğer subayların odalarına çekilmesi üzerine komisyon üyeleri “arkadaşlarınız rahatsız mı oldular” diye sordu. Albaylar ise “Sizi protesto ediyorlar. Biz de kişisel düşüncelerimizi açıklamak için buradayız” yanıtını verdi. Bazı tutukluların, söyleyeceklerinin ileride aleyhlerinde delil olarak kullanılabileceği endişesiyle görüşmeyi reddettiği öğrenildi. Endişelerini dile getiren albaylar da ısrarla “Ne olur bizimle temaslarınızı basına anlatırken adımızı ifşa etmeyin. Haksızlığa uğradık, daha büyük haksızlığa uğrayabiliriz” dedi.

Balyoz operasyonu kapsamında “cami bombalayacağı” iddiasıyla tutuklanan Konya İl Jandarma Alay Komutanı Özçoban da, “Lise öğrencisi oğlum lisede okuyor, Konya’da okula gönderemiyorum. Konya gibi bir yerde ‘camileri bombalayan adamın oğlu’ olarak nasıl okula gidecek?” ifadelerini kullandı. İsmini vermek istemeyen bir kurmay subay ise, savcıların tutuklanan her subaya ısrarla Kastamonu Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın’ın da tutuklanacağını söylediklerini öne sürdü”

İktidarın, özellikle son üç yıldır askerlere hücumunu herkes görüyor. Kimileri asimetrik savaş, kimileri rövanş alma gibi isimler taktı. Ancak dikkatimizi çeken ince bir ayrıntı var. Asker Türkiye’de darbeler yapmıştır. Demokrasi açısından hiç de onaylanmayacak bu davranışları sergileyen asker yinede sivil siyasete güvenmiştir ki, daha darbeyi yapar yapmaz en kısa zamanda kışlasına çekileceğini halka taahhüt etmiş ve yerine getirmiştir. Yani mesaj şu olmuştur. “Siz anayasa ve cumhuriyetin korunması açısından yanlış yoldasınız. Ama biz size güveniyoruz. Yanlış yapanlarınızı temizleyip yönetimi size devredeceğiz” Ancak yukarıda göründüğü üzere asker artık siyasilere güvenmiyor. Bu gün ordumuzun üst yönetiminde demokrasiye ve sivil siyasete son derece bağlı komutanlar var. Siyasilerin, bu bağlılığı zaaf olarak algıladıklarını, öyle davrandıklarını görüyor ve ilerisi için bu bakışın iyi şeyler getirmeyeceğini düşünüyoruz. Demokrasiye bağlı generallerimizi de kutluyoruz. Alkışlar efendim.

Cemaatlere soruşturma açmaya kalkanlara neler olabileceğini sergileyen savcıların iddianamede ““Saldıray Berk, Erzincan ve civarında bulunan Alevi köyleri ile yakından ilgilenmektedir. Bu köylerin ihtiyaçlarının giderilmesi için ordunun imkânlarını kullanmaktadır. Yaptığı bu faaliyetler dolayısıyla Alevi köyleri ve dedeler tarafından sevilmekte ve kendisine takdir beratları verilmektedir. Saldıray Berk Sünni köylerle ve Sünni liderlerle ilgilenmemektedir. Saldıray Berk’in Alevi köy ve dedeleri ziyaretlerinde hanımefendi her zaman kendisine eşlik etmektedir. Saldıray Berk’in cemevleri ve Alevi köylerine olan ilgisi kendini meşrep olarak Aleviliğe yakın hissetmesinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir.” Şeklinde bir suç yaratmaya çalışmaları anlaşılan iktidardaki bazılarını da kızdırmış ki bir bakanımız dahi tepki verdi. Biz yinede böyle bir iddiayı hazırlayabilenlere alkışlar efendim diyoruz.

18/03/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..