Allah katında izinliymişler!

Bu gün katıldığım bir düğün dolayısıyla aklıma takılıp duran bir geleneğimiz; imam nikahı!

Resmi olarak nikah kıyılmadan, kıyılması yasak olan bir dinsel onaylanma biçimi.

Tamam geleneklerimizde, törelerimizde var. Müslümanım diyen herkesin itiraz etmeden kabul ettiği, bir yuvanın kutsanma şekli diyelim.

Resmi nikahtan sonra kişilerin özgür iradesiyle gerçekleştirdiği bir dini tören.

Fakat benim burada sorguladığım bu dinsel törenin günümüzde almış olduğu şekli.

İnsan doğası gereği her ne kadar çok eşli sayılsa da; çocuklar, yasal haklar açısından yasalar tek evliliği kabul ediyor. Diğerleri yasa dışı ilişkiler bu anlamda bakıldığında… Doğan çocukların yasal hakları, kadının yasal hakları yok, gönüllü bir birliktelik ve çoğu zaman da toplumdan gizlenen bir birliktelik.

Adam evli, üstelik de hac görevini yerine getirmiş dini bütün bir Müslüman. Kadın eşini kaybetmiş, o da dinin tüm gereklerini yerine getiren, üstelik kutsal kitabı okumuş ve öğreten bir kişi. Yasak bir ilişki yaşıyorlar. Peki vicdanen ve dinen bu ilişkiyi onlar için meşru kılan şey ne? Tabi ki herkesten gizli kıyılan bir imam nikahı. Böylece ‘’biz Allah katında evliyiz’’ diyerek en büyük günahlardan sayılan zinadan kurtulmuş oluyorlar!

Ben bu durumda isyan ediyorum işte. Peki mübarek insanlar madem Allah’tan gizleyecek bir şeyiniz kalmamış, kullardan niye gizlemeye çalışıyorsunuz bu meşru saydığınız ilişkinizi.

Niye diğer kadının ve çocukların, ailelerin, akrabaların bu evlilikten haberi yok? Niye bir toplumsal olayda resmi nikahlı eş yanınızda oluyor da diğeri ortalarda yok?

Dini nikahın şartlarını, gereklerini bilmiyorum. Bu konuda diyanet işleri ve müftülükler aracılığıyla birbirine ters düşen açıklamalar da iyice kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu konuda sonuna kadar bilgi sahibi olmayı da gereksiz buluyorum açıkçası.

Çünkü benim için tek bir gerçek var ki, eğer insanların içinde meşru olarak yaşamıyorsan bir ilişkiyi, Allah katında nasıl kabul ettirebilirsin? Bunun cevabını kendime verdiğimde olayı kendi açımdan da sonuçlandırmış oluyorum.

Herkes hayatını yaşamakta özgür. İsteyen iki üç tane ev açsın, iki üç tane hanımı benim imam nikahlı helalimdir diyerek himayesine (!) alsın, ama lütfen kimse bana bu ilişkilerin hepsi aynı düzeyde diye benim karşıma gelmesin. Asla kabul edemeyeceğim bir kılıftır çünkü bu.

Fotoğraf: Milliyet.com.tr'den alınmıştır