Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (37)

Alo orda mısın (37)
 

 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--36-/Blog/?BlogNo=117994

 

Murat Nazan’ın bu haline çok şaşırdı. Ağlamasına anlam veremedi. Hayretle, “mutluysan neden ağlıyorsun?” diye sorunca Nazan hıçkırıklara boğularak, “bizim böyle bir evimiz hiç olmayacak, daha evlenmemize yıllar var” diye karşılık verdi.

Murat onu öpüp koklayarak bağrına bastı. Daha fazla üzmeye hakkı olmadığını düşünerek gerçeği söylemeye karar verdi. “Aslında bu bir sürprizdi, iki gün sonra zaten öğrenecektin ama şimdi öğrenmiş olacaksın. Aslında bu ev ikimizin evi. Sınavdan sonra burada yaşayacağız. Ya evlenmemize izin verirler ya da artık bizi göremezler” dedi. .

Nazan, “bavulunu getir derken ciddi miydin yani?” diye sorunca Murat, “elbette ciddiydim ama bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilemedim. Sen de öyle birden sorunca ben de öyle söyledim. Şimdi söyle bana, benimle yaşamaya hazır mısın?” diye sordu.

Nazan sevdiği erkeğin birlikte olma teklifini geri çevirmedi. Hayatta en çok istediği şey Murat’la birlikte yaşamaktı. “Seninle bir ömür boyu yaşamaya hazırım” dedi. Murat bu cevabı duyduğunda Nazan’a öyle bir sarıldı ki Nazan iliklerine kadar kendini Murat’a ait hissetti.

“Eve gider gitmez bavulumu hazırlarım yarın sabah da getiririz” derken birden, “neden sınavı bekledin?” diye sorunca Murat, “benimle yaşayacağını söyleseydim aklın karışacaktı kendini derslerine veremeyecektin. Ben bu sınavı kazanmanı çok istiyorum. Üniversiteyi okumanı da çok istiyorum. Sınavı atlatmayı bu yüzden istedim” dedi.

Nazan aşkının kendisini ne kadar çok düşündüğünü görünce bir kez daha onu sevmekte ne kadar haklı olduğunu düşündü. Kararının doğru mu yanlış mı olduğunu düşünecek halde değildi. Tek bildiği Murat’ı çok sevdiği ve onunla olmak istediğiydi.

Murat artık gitme vakti olduğunu söyledi ve birlikte evden ayrıldılar. Yolda Murat, “yarın perde işini hallederiz ve başka almak istediğin şeyler varsa onları da hallederiz. Daha sonra da evimiz emrimize amade” dedi.

Nazan, “ya ailelerimiz ne olacak, öğrendiklerinde neler olabileceğini düşündün mü?” diye sordu. Murat, “ne olacaksa olsun, benim karım olacaksın. Sen benim olduktan sonra dünya bir araya gelse seni benden kimse alamaz” dedi.

Nazan Murat’ın ses tonundaki kararlılığı duyunca bu işin geri dönüşü olmadığını anladı. İçini kocaman bir mutluluk kapladı aynı anda hüzünlendi. “Evde geçireceğim son iki günüm” diye düşündü. Annesinin babasının ne kadar telaşlanacakları gözünün önüne geldi. Onların öğrendiklerinde ne kadar üzüleceklerini biliyordu.

“Bebeğimiz olsaydı bunların hiçbiri olmayacaktı” dedi birden. Murat, “evimiz hazır, senden sevdiğim kadından bir bebeğimizin olmasını en çok ben isterim. Okul hayatın çıkmaza girer diye düşündüğüm için…”

Sokağın başına gelmişlerdi. Hava kararmıştı. Murat Nazan’ı öperek, “aşkım eşyalarını gider gitmez hazırla yarın da evden biraz erken çık. Evdekilere elinde bavulla yakalanma” dedi.

Nazan, “tamam aşkım” diyerek arabadan indi...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..