Alternatif 14 Şubat yazısı ( Tutunamayanlar' a ithaf olunur)

Tutunamayanlar……..

Bir Oğuz ATAY kitabı denmesine gerek var mı ?

Sürünerek başladı önce okunmaya yıllar sonra ve bu sabah bir hızlanma….

Şaşırmıştım, bir türlü geçtiğimiz ay üç günde bitiveren DİRİLİŞ hızına erişemediği için…….Ama kitabın girişi ağır aslında….. Ve şimdi bu yağmurlu pardon fırtınalı Antalya sabahında kahve ; badem ve TRT 3 müzikleri eşliğinde giderken kitap ;

Ölmüş Selim ‘ in odasını karıştıran, notlarına bakan ve sözlerini hatırlayan Turgut ÖZBEN ani bir şimşek çaktırdı beynimde……..

Bir dakika ya bugün 14 Şubat nam ı diğer Sevgililer Günü; bu kadın ise evde sakin sakin oturmuş kitap okuyor hiç içi sızlamadan…….

Yok yok var bu işte tuhaflık…….

Normalde şimdi hüzünlü olmam gerekmiyor mu? Bir sevgilim bile yok….. Bana çiçek alacak bir kocam ……..ya da unuttuğu için kapris yapacağım bir adam…..

Yoksa ben ben hep yalnız mı kalacağım?

Ama yok işte bunların hiç biri..yok ne yapayım……..

Elimde kitabım, minimalist döşenmiş evimde TRT Antalya radyosundan sözcük yarışması ile kazandığım küçük radyomun eşliğinde mutluyum işte TUTUNAMAYANLAR sayfaları içinde……

Bu bir öğretinin önce kendi içimde sonra da genelde yıkımıdır…..

Daha doğrusu yıllardır kabul etmek istemediğim gerçeğin haykırışı………

Bazen bir kadın için de yük olabilir bir erkeğin aşkı; aşırı ilgisi ve de ilgi bekleme krizleri…… Bırakın beni ya; en azından bir müddet kendimle yaşamak ; kendimi şımartmak; aşka değil kendime yatırım yapmak istiyorum…….

Tüm erkeklerin hatta kadınların sandığı gibi yapış yapış aşırı yakın bir aşk HİÇ İSTEMİYORUM……..ve şu anda dönüp baktığımda terk ettiğim; reddettiğim hiçbir erkek için keşke hayatımda olsa demiyorum ne yazık ki……

Ve daha da dürüst olursam adamları değil de anları özlüyorum, ne yazık ki ya da ne güzel ki……..

Ve de o anları o yaratmadı tek başına ; BİZ İKİMİZ yarattık hangi erkek olursa olsun……..

Şimdi biraz kendim için anlar yaratma zamanı……. Bir aşkın hele klasik bir aşkın ve birlikteliğin yükü çok ağır yaaaaaaaa…………..Hele ki karşısındaki kadını çocuk yerine koyup da yönetmeye çalışan tüm zamanlarında kadının sadece kendisini düşündüğünü sanan ya da öyle olmasını isteyen erkeğin. Yapısı gereği anlayışlı , ince , kibar açıkçası dünya inanışı gereği ilgili davranan kadının yapıştığını zanneden erkek çekilemiyor açıkçası...

Hele ilgi görünce kendini bulunmaz hint kumaşı sanan erkek hiç olamıyor.....
(Ama bunları ayrıca irdeleriz isterseniz)
YAŞASIN YALNIZLIK NEREYE KADAR GİDERSE………..

ÖZETLE ŞİMDİLİK KENDİM İÇİN DOLÇE VİTA.......

Ana fikir olasılıkları:

1. Kendimi kandırıyorum

2. Bugüne kadar o kadar çok sevilip, şımartıldım ki doydum aşka; ki bu çok tehlikeli, bir tür duygusuzluk demek…..

3. Adamlar çok yordu beni

4.Daha önceki bir yazımda ipuçlarını verdiğim gibi artık farklı paylaşımlar; içten bir ilişki peşindeyim………… http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=134136 ( BENE DAİR)

Bu arada BONEY M. çalıyor …….

Dip not: Fotoda makyaj sıfır; esteteik zaten yoooookkkkk yorumlara açık.......
Güzelim diyen cümle makyajlılar yüzünüzü yıkayınız; botoks süreniz dolsun yaptırmadan geliniz:)))))))