Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '14

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Amele tarzı çalışmanın sonucu: Kalitesiz üretim, mutsuz çalışan, boşa geçen zaman

Amele tarzı çalışmanın sonucu: Kalitesiz üretim, mutsuz çalışan, boşa geçen zaman
 

Bir kere çalışan kimse getir götür amelesi olamaz, hammaliye çalışma literatürden çıkarılacak, makinelerle taşı; çalışanın becerisi, yeteneği, mesleği, sanatı olacak.

Ne iş yaparsın? Ne iş olsa yaparım. Ne demek ya! Ben hamal aramıyorum. Mesleği hamallık olana iş verilmeyecek! Artık günümüzde trend nitelikli eleman.

Türkiye'deki 25 milyon çalışandan belki 10 milyonunun mesleği sanatı yok. Ve bunlar çalışıyorlar. Sizce ne üretiyor olabilirler? Boş tabi. İşsiz olanlar da niye bana iş yok diyor. Elimden bir şey gelmiyor, mesleğim sanatım yok niye bana iş versinler demiyor.

Aslında onların da suçu yok, Niğbolu savaşını okuyarak sarraf olabilir misiniz? Ya işverenlere kızıyoruz. Asgari ücrete sinir oluyoruz. Ama öte yandan asgari ücret alanın da pek bir şey yaptığı, ürettiği yok. Patron kendi kazanmadan işçisine ne versin ki.

"Şunları taşıyın. Şunu şuraya alın, bunu buraya alın. Getirin götürün..." Bunlar iş değil ki... Alacaksın materyali, metali her neyse sanatını konuşturacak yeni bir ürün meydana getireceksin. Ben bunları affedersin eşeğe de taşıtırım!

Türkiye'de çalışanların niteliği konusunda çok büyük sorun var. Zaten bu yüzden maaşlar düşük, toplam üretimin üçte biri çöplük üretim, kimse yaptığı işten memnun değil.

İnsanlarımız cahil; çalışmanın bedenle yapılan bir şey olduğunu sanıyorlar; çalışma ellerin hüneri, gözlerin nuru.

Beş milyon işsiz, dört milyonu vasıfsız, ülkemin geleceğinden en başta bu nedenle çok ciddi şekilde umutsuzum. Bir buçuk milyar Çin aç kalmaz da 70 milyon Türkiye aç kalır icabında. Yeteneksiz insanla dolu olduktan sonra Nil vadisi senin olsa ne yazar!

Çalışan her insan yaptığı işin anlamlı olmasını ister. Sahip olduğu yetenek ve meslek bilgisiyle bir şeyler yapmak, yaratmak ister. E şimdi getir götür... Böyle çalışmaktan kim hoşlanır ki... Çalışma bir insanın hayatının yarısı. Kişi bir şeyler yapıp başardığını görmek ister. Sırtında çuval taşımakla yetenek ölçülür mü?

Kerim Korkut'un çalışma hayatı düzenine geçilmesi gerekiyor. Hatırlayalım, 10 yıllık temel eğitimden sonra 5 yıllık üniversite ve MES (mesleki eğitim sistemi) ile herkes mutlaka bir meslek ve sanat sahibi oluyor. Herkesin sadece bir tek mesleği oluyor. Mesleği olmayan çalışamıyor. Meslek sahibi olmak zorunlu yani. 21 yaşından gün alındığında kişinin eğitimi bitiyor, MES ya da üniversite diplomasını alıp hemen işe başlıyor. İşini hazırlayarak yetiştiriyoruz. İster kabul edin ister etmeyin bu düzene mecburuz. Çalışma konusunda yetişmemiş yetiştirilmemiş milyonlar geleceğin dilencisi. Aylık/haftalık, onu bunu zengin eden uyduruk kariyer programları ile meslek edinilemez.

 

 
 
 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..