- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
Anadolu’dan Avrupa’ya şiir şöleni
Etkinlikten bir görüntü
“Şiir, büyük zekâların rüyalarıdır.” - Lamartine
Kapadokya şiir şöleni'ne katılmam konusunda Şair, Gazeteci ve Araştırmacı Yazar Sabit İnce, çağrıda bulundu. Ne ki o tarihte Tarsus 9. Geleneksel Uluslararası Karacaoğlan Şelale Şiir Akşamları’na çağrılı olduğumdan Nevşehir’e gelemeyeceğimi bildirdim.
Bir hafta sonra tekrar arayarak İstanbul Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’ndeki izlencelerine katılmam için bilgilendirdi. Öyle yaptım. Adı geçen merkeze geldiğimde grup henüz gelememişti. Yolda olduklarını öğrendim. Bir süre sonra salona girdiler. Kendilerini karşılayanlar arasında oldum.
Medya’dan ve katılanlardan edindiğim verilere göre; etkinlik, Kapadokya Kültür Derneği ile Avrupa Nevşehirliler Platformu'nun gönül birliğiyle düzenlenmişti. Anadolu’dan Avrupa’ya Kültür Köprüsü’nü kuran bu kuruluşların başkanları Sabit İnce ve Mümin Uluç’tu. Onlar, Nevşehir’de ile Aksaray’da yoğun program yapmışlar ve İstanbul’da da dinleti gerçekleştirmeyi planlamışlardı.
Memleket sevdası adına önemli ölçüde çalışma ve değerlendirmeleri olduğunu coşkuyla öğrendim! 2009 Sabit İnce Edebiyat Ödülleri açıklandığında adımın geçtiği sözcükler de vardı: “Anı dalında: ikincilik ödülüne Bir Sevdadır Balkanlar-Muhsin Durucan…”
Kapadokya Kültür Derneği ve Avrupa Nevşehirliler Platformu Başkanı <ı>Mümin Uluç, ı> açış konuşmasıyla programı başlattı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın topluca söylenmesinden sonra Bahçelievler Belediye Başkanlığı Beyaz masa görevlisi <ı>Fazlı Karaburunı> bir konuşma yaptı.
Şair Dr. Nedim Uçar’ın 50. Sanat Yılı ile Şair, Gazeteci ve Araştırmacı Yazar Sabit İnce’nin 40. Sanat Yılı kutlamaları yapıldı. Buna koşut, Kapadokya Uluslararası Şiir Yarışması ve Şöleni çerçeve oldu. Ayrıca Avrupa’da Göçün 50. yılı işlendi.
Salonda bulunan ve sırasıyla şiirlerini sunan şairler şunlardı: <ı>Asuman Soydan Atasayar, Şükran Günay, Hatice Naime Karadağ, Yavuz Nüfel, Dursun Elmas, Necla Baştuğ, Ekrem Şama, Halit Kaçar, Nevzat Seçen, Cihan Nur Dökümcü, Rasim Köroğlu, Mustafa Ceylan, Hüsamettin Darıcı, Muhsin Durucan, Ozan Yusuf Polatoğlu, Recep Metin Yerdelen… ı>
<ı>Ozan Serkan Vuralı>, bağlaması eşliğinde <ı>Neşet Ertaşı> ile <ı>Refik Başaranı>’ın eserlerini başarıyla seslendirdi. Dr <ı>Nedim Uçarı> ve <ı>Sabit İnceı> şiirlerini yorumladılar ve sanat yılları coşkusuna salona getirilmiş olan pasta kesildi. Sonunda katılımcılara plâketleri (onurluk belgeleri) verildi.
Geçmişten tanıdığım hemşerim <ı>Mustafa Bilgin’ı><ı>inı> yakını <ı>Şenol Bilgin ı>de izlence süresince yoğun çaba gösterdi. Gözler salonda İstanbul’daki Nevşehirlileri aradı ne ki birkaç kişiden başkasını görünmedi!
Evet, yakından gördüm ve tanımaya çalıştım köyüm Aşağıbarak ile komşu köylüm Sarılarlı <ı>Mümin Uluçı>’u... O’nu, <ı>Mustafa Ceylanı>’ın betimlemesinden tanıyalım: “Ne yer, ne içer, ne zaman uyur, ne zaman dinlenir ve ne zaman düş kurar bilemem. Bildiğim şu ki; O’ nu çok kısa zaman içinde tanıdım ve hayran kaldım. Muhteşem bir yüreğe ve enerji santrali bir kişisel dinamizme sahip olan Kapadokya delisi <ı>Mümin Uluçı>, ‘Nevşehir’ dedikçe, ‘kültür sanat ve Anadolu’ dedikçe gözleri pırıl pırıl parlayan birisi. Önce ‘ben’ demeyen, ‘önce vatan, önce kültür ve sanat’ diyen, ‘biz’ diyen bir kişilik...”
Bu tür sosyal ve kültürel etkinliklerin bireyin yaşam boyu süren eğitimine de katkı yaptığı yadsınamaz. Emeği geçenleri kutluyor ve başarılar diliyorum.
*
Muhsin DURUCAN