Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '20

 
Kategori
Anılar
 

Anılarda M.Kemal Yılmaz

ANILARDA M. KEMAL YILMAZ VE OSMAN  BÖLÜKBAŞI
 
 
 
Eğitimci şair ve yazar M. Kemal Yılmaz aramızdan ayrılalı 7 yıl oldu. 10 Mart 2013 günü dostlarından izin almadan aramızdan ayrıldı. Bir Sessiz Gemi’ye binip gitti, bir daha da geri dönmedi. Yahya Kemal’ in dediği gibi her halde yerinde memnun ki dönmüyor. Aman dönmesin bu kirli yalan ve dolan dünyanın, dünyanın tadı tuzu kalmadı.
 
 
 
2020 yılının daha başında iken hiç hayırlı geçmedi. Elazığ, Malatya depremi, daha sonra Van’da meydana gelen depremler bir hayli can aldı, Bu soğuk kış aylarında aileler perişan oldu, Suriye’den gelen şehit haberleri de bu acıların tuzu, biberi oldu. Acı üstü üstüne acı geldi. Bundan dolayı aramızdan ayrılanları şehitlerimizi rahmetle anıyor ve yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Bizler bu acıları yaşarken bir de CORONA Virüsü çıktı ortaya. Allah’a çok şükür yurdumuz genelinde fazla üzücü olaylara neden olmadı… Bu hengâme arasında bazı dostlarımızı da unuttuk.
 
 
 
Mart ayı gelince Eski Aydın Milletvekilimiz, kültür baba diye anılan M. Kemal Yılmaz’ı anmadan olur mu?   O bir gönül adamı idi, çalışkan ve üretkendi, dostu, düşmanı çok iyi biliyordu. Seçkin bir insandı. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi M. Kemal Atatürk’ü ve onun tüm silah arkadaşlarını çok seviyordu,  Cumhuriyetimizin kazanımlarını ve değerlerine hem bağlı ve hem de çok saygılı idi. Örnek bir başöğretmendi ve yurtseverdi. Birlikten ve beraberlikten yana idi.  Gerçek anlamı ile bir halk adamı  idi.
 
 
 
Vefatının 7. Yılında onun anıları arasında yer alan Kırşehir Eski Milletvekili Osman Bölükbaşı ile ilgili bazı anılarından söz etmek istiyorum.  Bu vesile ile de Osman Bölükbaşı’ yı da rahmetle anmış olacağız
 
 
 
         BİR TELEFON
 
M. Kemal Yılmaz anlatıyor: “ Eski Yozgat milletvekili, vefalı arkadaşım, meslektaşım İsmet Kapusuz, ne zaman Ankara’ya torunlarını görmeğe gelse, Dostlarını aramayı ihmal etmez. 28.08.2000 tarihinde bana telefon etti. Bölükbaşı hastanede yatıyormuş, onu ziyarete gideceğini söyledi.  “ Birlikte gidelim” dedim. 
 
 
 
İsmet Kapusuz, Osman Bölükbaşı ile aynı partide birlikte hizmet vermişti. Arkadaşlıkları çok eskilere dayanıyordu. Bölükbaşı’nı ben de TBMM’de tanıyordum. Onu son kez, bir süre önce ikimizin de aynı hastalıktan yatmakta olduğumuz Bayındır Hastanesi’nde ziyaret etmiştim. Belli bir yaştan sonra insanlar ya hastanelerde ya da cami avlularında, cenaze törenlerinde görebiliyor birbirlerini. Osman Bölükbaşı, bu büyük kentte bile yalnız bırakılmayan şanslı kişilerdendi. Arayanı, soranı, çiçek gönderini, telefon edeni vardı.
 
                            
 
  KARLI BİR DAĞ  
 
Numune Hastanesi A. Blok 2, Katta bir koltuğa çökmüş, elinde bastonu, tek başına oturuyordu. Eli, Yüzü, başı, kaşı, giysisi, bastonu da bembeyazdı.  Gözleri canlı ve kıpır kıpır. Hemen bizi tanıdı. Uzun süredir prostattan şikâyeti varmış. “ Süleyman Bey telefon etti üç beş gün hastanede yatmamı önerdi. Ben de kalkıp geldim. Bir aydır buradayım “ diye sızlandı. Doktorların, hemşirelerin ilgisinden memnundu.  Osman Bey, hasta da olsa daima şakacıdır.“ İnsan gençliğinde onun huyundan çeker, yaşlılığında da suyundan “ deyiverdi. 
 
 
 
                         POLİTİKA VE KAVGA  
 
Osman Bölükbaşı, 1911 doğumludur. Yani az genç bir kişi. 1946’da siyasete atılmıştır. Parti Genel Başkanlıklarını yapmıştır. Kırşehir halkı ona vefa göstermiş ve onu daima milletvekili seçmiştir. Siyaset yaşamı hep kavga ile sürmüştür. Yaman bir muhalifti.  O Celal Bayar, Adnan Menderes, İsmet İnönü, Süleyman Demirel, onun kavga ettiği ünlelerdir.  Birkaç kez hapse girip çıkmıştır, Politika bu…İşin içinde  hapiste vardır, ölüm de… Kavga ettiği kişilerle daha sonra dost olmuştur.21 Mayıs Olaylarını ile ilgili bir anısını anlatırken İsmet İnönü’den de övgüyle söz ederdi, İsmet Paşa iyi bir devlet adamı idi  “ diyordu.
 
           ONUN SANATI  
 
Hastanede iki şefkatli melek kollarına girdi. İsmet Kapusuz   da ayağa kalkmasına yardım etti. “ Durun “ dedi Osman Bey, “ yularını tutayım”. Hasta iken bile şaka etmeden duramıyordu. Osman Beyi odasına götürdüler. Osman Bölükbaşı, bir söz, konuşma ustasıdır. Vatandaşlar onu dinlemeye koşardı. Aydın’da İstasyon Meydanı’nda büyük bir topluluğa hitap etmişti. Renkli bir kişiliği vardı.  Onun konuşmalarını fıkralarla, atasözleriyle süslerdi. Halk onu dinlemeye doymazdı.  Müthiş bir hatipti… Ama o,  partisine yeteri kadar oy toplayamamaktan şikâyetçi idi. Bu şikâyetlerini konuştuğu kürsüden de dile getiriyordu.“ Harmanınız büyük ama denesi ( tanesi) yok” derdi sık sık. İmanım padişah, ben de onun veziriyim “ sözünü dilinden düşürmezdi. 1946 yılında Yozgat’ta bir taksinin üstüne çıkmış  “ Sesimiz gür olacak, vicdanımız hür olacak efendi, o da millet olacak” diye gürlüyordu.  Başka bir ziyaretimiz sırasında” Fare delikten giremeyince, kuyruğuna kabak bağlarmış” sözüyle ziyaretimiz sırasında güncel bir politik mesaj atıverdi ortaya…    
 
 
Osman Bölükbaşı, ünlü çekişmeli siyasetinin yanında aynı zamanda iyi şiir ve taşlamaları da vardı. Bunlardan iki dörtlük sunuyorum:
 
 
 
Bir devri kaparken geriye baktın
 
Solan emellere bir türkü yaktın
 
Bir damla yaş olup gönlüme aktın
 
Kalbim türbe artık, ben türbedarım
 
 
 
Her güzel bir hançer vurdu yarama
 
Ferhad’a uyacak Şirin arama
 
Ne söylesem boştur bahtı karama
 
Kalbim türbe, ben türbedarım…
 
                              Osman BÖLÜKBAŞI  
 
Politik düşüncelerine katılmaya bilirsiniz. Politika yelpazesinde ki yerinin karşısında bulunabilirsiniz. Ama. Yakın tarihimizde onun önemli bir yeri vardır. O yakın siyasi tarihimizin canlı tanıklarındandır. Hafızası canlı ve tazedir. Anılarını mutlaka yazmalıdır. Türk Tarihi Kurumu, Kültür Bakanlığı, Üniversitelerimizin tarih Bölümleri bu konuya ilgi duymalıdır.  Genç kuşakların bu tür anılardan çıkaracak dersler ardır” (1)
 
Yukarıdaki sözleri eski Aydın Milletvekilimiz M. Kemal Yılmaz’ın Atatürk Umurlu’da (2001),adını taşıyan kitabından alın yaptım. Ne yazı ki şu anda ikisi de yok aramızda.  Osman Bölükbaşı doğum 1911 - 6 Şubat 2002 ’de, M. Kemal Yılmaz ondan sonra 10 Mart 2013‘de aramızdan ayrıldı.   Yukarıda adı geçenlerle birlikte her ikisini de saygıyla ve rahmetle anıyor, mekânları cennet olsun diyorum. Bu değerli siyaset adamları bizim milli değerlerimizdir. Genç kuşaklara milli değerlerimizi tanıtmalıyız.  
 
 
 
    1-Atatürk Umurlu’da- Denemeler, Anılar, M. Kemal Yılmaz Ankara 2001.
 
 
        Abdülkadir  GÜLER
 
        14   Mart  2020-  SÖKE  
 
 
 
 
 
     
 
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..