Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '09

 
Kategori
Anılar
 

Anılarımın yer aldığı Kızıltepe

Bu yazımda Mardin ilimizin gelişmiş ilçelerinden biri olan ve anılarımın fazlasıyla yer aldığı, Kızıltepe için bir şeyler yazmak istiyorum. Kızıltepe, Mardin’e bağlı bir ilçe. Güneydoğu Anadolu’dan Mardin İli’nin güneyine düşen ve 27Km kadar yukarı Mezopotamya’nın verimli toprakları içinde yer alır. Tabiat Şartları yönünden Arabistan çölünün sıcak ikliminin devamını bağrında taşır. Yazın kavurucu sıcaklarla kucaklaşır. Senenin en güzel ayları Nisan ve Mayıs aylarıdır.

Çocukluğumun geçtiği yer Kızıltepe. En eski adı Duneysar, Deneyser, Telermer ve Koçhisar olarak anılır. Koçhisar, halen Kızıltepe’nin en eski mahallelerinden biridir. Koçhisar’dan söz ederken en eski ve kıdemli muhtarı Cüneyt amcayı ( Cüneyt Kılıçaslan)’ı anmadan geçemeyeceğim. Dirayetli bir mahalle muhtarı idi. Sözü, sohbeti hoştu. Okul arkadaşım Zeyyat Kılıçaslan’ın babasıdır.Babacan bir insandı..

Kızıltepe’de Artukoğullar’ından kalma tarihi eserler ve yapılar vardır. Örneğin tarihi Ulu Cami, beş gözlü taş Köprü, Artukoğlu kümbeti anılır Koçhisar’da. Ona Şahkulu Bey Kümbeti veya Karahan Türbesi diyenler de vardır. Ulu Cami, 12.yy.da Nasreddin Artuk Bey tarafından yapıldığı ifade edilir. Yaklaşık 600 küsur yıl içinde namaz kılınmış ve daha sonra depremlerden dolayı bozulmuştur. Ulu Caminin yapılış tarihi Hicri: 601, Miladi 1205 yıllarına düşer. 1950’lerden sonra rahmetli Mareşal Feyzi Çakmak’ın katkılarıyla koruma altına alınmıştır. Ulu Cami’nin yapılışı sırasında halk arasında dilden dile dolaşan şöyle bir söylenti de vardır: “ <ı>Biz bu camii yaparken kuru üzüm ile doldurduk ve yöre halkına dağıttık, bakalım bir zaman sonra bunu saman ile doldurup dağıtacak bir baba yiğit çıkar mı “? Diye. Caminin mihrabı kabartma, oyma yazılarlarla süslü bir tasarımla hazırlanmıştır. Halen Kızıltepe’de bulunan eski hükümet binasının yapı taşları bu caminin taşlarından yapılmıştır. Caminin o koca koca taşları da Kızıltepe’nin kuzeyinde bulunan Sancarlı köyü yakınlarındaki dağlardan kesilerek buraya kadar getirtilmiş ve camide kullanılmıştır. Ulu cami başlı başına bir şaheserdir. Görkemli bir taş işçiliği vardır. Tarif etmek olası değildir. Ancak görmek lazımdır.

Bilimsel mimari açıdan bir inceleme, araştırma, konusudur. Bu caminin birde bir minaresi vardı. Çocukken iyi hatırlıyorum, Esenli de iken bu minareyi görüyorduk. Koçhisar minaresi diye anılıyordu. Bir kış günü aşırı esen bir fırtına sonucu nedeniyle minare yıkılmıştı.1950’lerde. Tarihini kesin olarak hatırlamıyorum. Ancak bir sabah baktık ki minare yok yerinde. Meğerse minare yıkılmıştı, yerle bir olmuştu. Fırtınaya dayanamamıştı..O minareye yakın olan evlerin birinde bir aileden 11 kişinin öldüğünü söylüyorlardı. Ancak beşikte kalan bir bebek sağ kalmıştı. Ben bu adamı yıllar sonra gördüm. Koçhisar’daki yaşlı amcamlara sorarsanız onlar daha iyi bilirler ve bu minare bir daha yapılmadı.

Ulu cami daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarıldı. Yeniden hizmete açılışı 12 Aralık 1986‘da gerçekleşti. Açılışında bizzat bende hazır bulundum. Camii ile ilgili geniş bilgiler ve resimler arşivimde mevcuttur. Ayrıca Mardin Folkloru ( Gelenekler- Görenekler, MAREV Vakfı Yayınları–1998-Ankara ) adı geçen kitabımda hakkında bilgiler vardır. ( Bakınız sayfa:198 -200 )Yanılmıyorsam, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa üçgeninde mevcut bulunan camilerin belki en görkemlisi ve en büyüğüdür. Etrafındaki diğer dershaneler ve medreseler daha yapılmamıştır. Yapının temelleri olduğu gibi görünüyor.

Ben Kızıltepe’nin Esenli köyündenim. Yani namı değer GİRMELHEP köyü. Kızıltepe’nin kuzeyinde olup, ilçeye uzaklığı 10 km kadardır. Kuzeyi dağlık, güneyi ovalıktır. Kuzeyinde Beş değirmen köyü vardır. Ben bu köyden Kızıltepe’deki Merkez İlkokulu’na geliyordum, Tam koca beş yıl geldim ve gittim. Üç arkadaşımla birlikte İsmet Demirat, Cahit Tarı ve Seyfettin Tarı. Üçü de amca çocukları idi. Merkez ilkokulu şimdiki Halk kütüphanesinin olduğu yerde. Kızıltepe’nin en eski ilkokuludur. Köyden her gün kar, yağmur, çamur demeden yaya olarak sabah okula gelir, akşam dönerdik. Cahit ailenin tek erkek çocuğu idi, Nazlı idi, babası rahmetli Abdülkerim Amca ona özel bir eşek almıştı. Bir kız kardeşi ile beraber bizimle geliyordu, Biz de heybesine çantalarımızı koyuyorduk. Çantalarımızda kalem, defter, kitap, sözlük, annemizin hazırladığı taze yufka ekmek, peynir, bazlama veya zeytin vardı. Ara. Sıra kaynamış yumurta da oluyordu. Kimi zaman da çantalarımızda kuru üzüm, kesme, ceviz, v.s. de oluyordu. Öğle vakti bunları bir köşe de yerdik. Kimi zaman da Koçhisarlı çocuklar da yolumuzu kesip “ <ı>sizde sucuk, üzüm, incir, kesme, ceviz var mı “ diye kavga ettiğimiz günleri de hatırlıyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse zor şartlarda okuduk. Benim harçlığım günde 25 kuruştu. 50 kuruş bizim için bayramdı. Ben bunları şimdi ki yeni nesiller için yazıyorum. Evlerimizde, radyo, televizyon, bilgisayar zaten yoktu. Köyün tek bir radyosu vardı. Ben bunları İbret alsınlar diye yazıyorum. Şimdiki öğrenciler çok şanslı her şeyleri var, üstelik devlet onlara birde yemek veriyor sıcak sıcak, ama her gün. Evlerimizde elektrik dahi yoktu. Yerde ödevlerimi yaparken, dirseklerimin çürüdüğünü hatırlıyorum, çünkü masam dahi yoktu. Bu şartlarda okumaya devam ettik.

Bizi okula gönderen köyümüzün muhtarı Abdurrahman Tarı Bey idi. Öğretmenliğimi ve bu günlere geldiğimi en başta ona borçluyum. Allah ondan razı olsun, mekânı cennet olsun, her zaman ondan minnetle söz ederim bütün varlığımla, ben ona borçluyum. Bu ileri görüşlü insanı rahmetle, saygıyla anıyorum. Rahmetlik babam bizleri okumaya teşvik ediyordu, Annem ise benimle daha fazla ilgileniyordu. Okumamız için elinden geleni hiçbir şeyi esirgemiyordu.. Mali durumumuz diğer arkadaşlarıma göre düşüktü, ama onurlu, çevremizde saygın bir aile idik. Aslında zor şartlar altında okuduk ve bu günlere geldik. Zavallı babam benim için neler yapmadı ki. O günleri hatırlıyorum da, gözyaşlarımı tutamıyorum. Hey gidi Esenli hey !.Neler geldi, neler geçti senli, benli.. Buradan sevgili Esenli Köyü halkına selam ve sevgiler gönderiyorum, halleri nasıldır, nicedir merak ediyorum?. Gaz lambasının sönük ışığında, bize geceleri tatlı masallar anlatan, Mehmet Emin İlter dayının sesini kulaklarımda hâlâ çınlıyor. “<ı>Sınacok Masalını” anlattığı gecelerde.

Şimdi aradan yarım asır geçti. Aklıma gelen bazı isimleri buraya almak, onları tatlı uykularından uyandırmak istiyorum. Belki bu yazı bir anma vesilesi olur diye. Hepsini sevip saydığım ve saygı duyduğum onurlu, güzel insanlar. İşte: Abdurrahman Ateş, Abdurrahman Tarı, İzzettin İncesu, Selim Demirat, Osman Karahan, Mehmet Emin Aydın, Ali Rıza Bey ( Eski belediye başkanı), Zeki Milli ( Milli Aşiretinin önde gelenlerinden), Gırbeşik köyü’nden Hacı Abdülkadir Timurağaoğlu, ( eski milletvekili ), Kocalar Köyünden eski Mardin milletvekili Abdülkadir Özmen, oğlu İbrahim Özmen, ( okul arkadaşım, eski belediye başkanı), Yine Kocalar Köyü İlkokulu öğretmeni kadim dostum Abdülkerim Yılmaz Erdem, ( sonradan Mardin Milletvekili oldu ), Koçhisarlı Hacı Abdülkadir Kalkan, Cemil Çeçen ( Mardin Senatörü oldu ), Enver Erol, Zeki Türkoğlu, eski belediye başkanlarımızdan Macit Yücel, Mikail, Cebrail ve İsrafil kardeşler, Kızıltepe’de Yeşilova Gazetesi’nin sahibi Hidayet Güneş, Şeyh Ömer Kahraman, oğlu Abdurahman, Kahraman, (eski belediye başkanı ), İsmail Ağa, ( Kılıçaslan ), Cemil Karaboğa, Ata Eser, ( At yarışlarında hep önde eserdi), Rakibi de Cemil Bey’di.( soyadını hatırlayamadım).İnce, zarif, hoş sohbet bir insandı, güçlü bir jokeydi, Çiftçi ve koyuncu Şeyh Şerif Kahraman, okul arkadaşım İbrahim Kahraman’ın babası, ( rahmetli Özal gibiydi), Halil Değer, , Üzeyir’den Şükrü, Felit Aslan, Hacı Ramazan Aslan, Üzeyir’den Allah’ın veli kulu erenlerden, Keleş amca, Sancarlı’dan Üzeyir Turgay ve Ali Yalçınkaya, Yüceli’den Ali Örnek, İzzet Örnek, Bölge Komutanı Mehmet Münir Güler, Mardin eski milletvekili Abdurrahim Türk, Kızıltepe’nin Yayla Köyünden Mahmut Songur, okul arkadaşlarımdan da bir kaçının adını vermek istiyorum:Zeyyat Kılıçaslan, Abdülkadir Müftüoğlu, Vedat Civelek, Vahit Civelek , ( Şimdi Ankara’da Cumhuriyet Savcısı), Dr. Abdullah Aşar, Faysal Aydın, Ömer deniz, Mehmet Demir, M, Emin Özmen, M. Emin Gegez, Ramazan Yıldız, Süleyman Şamil Güler, Faruk Güneş, Salih Bayram, Bişar Ağa ( Bişar Ertaş, Acı Kahve- Mırra’nın sahibi ). Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bunlar benim sadece hemen aklıma gelenlerden birkaçı. Aralarında vefat edenler de vardır. Bunlar Kızıltepe’nin güzel insanları, gönüllerde iz bırakan insanlar. Vefat edenlere bütün kalbimle Yüce Allah’tan rahmet ve yaşayanlara sağlık ve uzun ömürler dilerim. Adını yazamadıklarımdan da özür diliyorum.

Beni yetiştiren ve emeği geçen öğretmenlerimden de birkaçının adını yazmadan geçersem saygısızlık olacak. A.Rahim Akpolat, Hıdır Oran, Hasip Yıldız, Beden Eğitimi Öğretmenimiz Mehmet Temiz, Salih Özcan, Ethem Hamzaoğlu, Aziz Arıç ( Arıç bey şimdi Aydın’da zaman zaman görüşüyoruz), Hatip Erdinç, Şevki Öcal, hepsini saygıyla anıyorum, .

Gazetemiz vasıtasıyla Mardin ve Kızıltepe’den gurur verici haberler almıyorum. Böylesine güzel ve olumlu haberleri alınca seviniyorum. Üzücü haberleri de alınca yıkılıyorum.

MAREV Vakfı’nın çalışmalarını ilgiyle izliyorum. MAREV VAKFI Başkanı ve Mardin eski Milletvekillerimizden Sayın İbrahim AYSOY’UN MARDİN için yaptığı birleştirici ve yapıcı hizmetlerini zaman zaman Güney Hâkimiyet’te okuyorum. Ona buradan selam ve saygılarımı gönderiyorum. Takdire değer hizmetler ve çalışmalar yapıyor. MARDAV’IN çalışmalarını da yakından izliyorum.

Mardin valisi Sayın Mehmet Kılıçların tayını Eskişehir’e çıktığını öğrendim, Yeni görevinden başarılar diliyorum. Tabi yeni gelen valimiz Sayın Hasan Duruer’ de sağılık ve başarılı dileklerimi sunuyorum.

Bir taziye:

<ı>Mardin’in tanınmış âlimlerinden Kızıltepe’nin ve Şanlıurfa’nın eski müftülerinden halen İstanbul’ da bulunan Sayın Halil Gönenç Hocamızın eşinin vefat haberini almış bulunuyorum. Başta Sayın Halil Gönenç hocamızın muhterem eşlerine Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve başsağlığı diliyorum.

<ı>Ayrıca Mardin ili, Mazıdağı İlçesine bağlı BİLGE KÖYÜ'ndeki hunharca ve yobazca işlenen insanlıkdışı katlima da çok üzüldüğümü ifade etmek isterim. Olayı kınıyorum.Vefat eden 44 vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı olanlara da acil şifalar diliyorum. Geride kalanlara başsağlığı, sabır ve metanat diliyorum.

<ı>

<ı>

<ı>

<ı>

<ı>

<ı>

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..