Ankara'dan kaçmak!

Ömrümü çürüttün be Ankara diye hayıflanırken, diğer illerdeki yaşam alanlarını sorgulamayı unuturuz hep!
Hem zaten sürekli denizi düşlemek mahvetmiştir bizleri.
Bir tek bu nedenledir Ankara'dan soğukluğumuz.
Ancak şu var ki, İstanbulluların İstanbul'dan ne kadar faydalandığı önemli.
İzmirlilerinde İzmir'den.
Öyle bir anlatıyorlar ki, sanki herkes sürekli vapurda martılara simit atıyor, boğaz'da rakı balık, kordon'da yürüyüş yapıyorlar.
Peki soralım bakalım o şanslı saydığımız insanlarımıza, bizim bu hayallerimizi hayatlarında kaç defa gerçekleştirmişler?

Önemli bir işi olmadıkça körfezi geçmeyenlerin bile olduğunu öğrenmem çok şaşırttı beni!

İstanbul'da yaşayanların ise neden hiçbir yere gitmek istemediklerini canlı canlı yaşadım.

Ankara İstanbul yolculuğum 3,5 saat, Beyazıt semtine ulaşmam ise tam 3 saat sürmüştü!

Gıdım gıdım ilerleyen şehir trafiği yüzünden, bilmediğim semtleri keşif serüvenimde başlamadan bitti zaten!

Aaa şurası çok güzel, oraya gidelim dediğimde..

Boş veeer ya, karşı da orası akşam dönemeyiz cevabını yapıştırdılar.

Peki filan yerde bir balık yemeye gidelim?

Pahalı orası, üstüne üstlük kültür balığı satıyorlar!

Yav biz orijinali için geldik taaa buralara!

Hem canımız çıkar oraya gidene kadar.


Ankaramız bizlere verebileceklerinden fazlasını vaadetmiyor en azından.

O halde bizim payımıza düşen, sadece tüm bunların hayalini kurmak olmalı .

Bence en güzel olanı da bu!

Hem çok ilginçtir, şehir dışına çıkınca da, henüz aradan bir hafta geçmeden Ankara yı özlüyoruz.

Neden sahi?

Sözün kısası, Ankara'da yaşanılır İstanbul ve İzmir'de ise, sadece ve sadece gezilir.

Yani Ankara'dan kaçmak, başına iş açmaktır..

O kadar.