Ankara Konaklarında, fasıl eşliğinde bir başkadır aşk'lar...

Doğma-büyüme Ankaralı olarak,bazen burnumda tüter memleketim...

Bir şiir okurum aklıma geliverir Ankara Kalesi ve güzelim konakları...

Aklıma hülyalı günler geliverir...

Gözlerin bugün garip ve ince bir hüzün
Ankara'da sensiz olmak zor iki gözüm
Sözlerin bugün kırık,umarsız,kördüğüm
Ankara'da sensiz olmak zor iki gözüm
Ankara'da yalnız olmak zor iki gözüm
Ankara'da aşık olmak zor iki gözüm....

. . . . . .

ANKARA' yı yaşamak kolay değil...


Sabah soğukta elde simit, Kuğulu’da beklemektir Ankara.

Sakarya’da bira, Tunalı’da salata, Arjantin’in de yemek, Bahçeli’nde nargilendir Ankara.

Bazen yalnız başına kalmaktır, Güven Parkında ya da bilmediğin, bir topluluğun içinde sesini yükseltmektir ...

Kızılayda. el ele dolaşmaktır Armada'nda ya da Karumda.

Bazen hiç gitmemektir Dikmen yokuşuna İzlemektir Atakule de akşamını Ankara. Bitirmektir günü, Tahta sesindeki kokoreçle çiftlikte, son bir sigarayla Ankara. ANKARA'da AŞIK OLMAK...

Ankarada aşık olmak, Ege'ye Akdeniz'e benzemez, yaz aşkı yoktur orda. Karakışın, ...ayazın içerisinde aşık oldumu adam iliklerine kadar işler soğuk. Sezonluk değil ömürlüktür.

Kumsalda değil lapa lapa yağan karda beklersin aşkını, parmakların buz tutmaktadır, tutun mu sevgilinin elini kan aynı damara akmaya başlar, o yüzdendir ki ...

Ankara'da aşık oldun mu sezonluk değil ömürlüktür aşk.

Hele ki Hisarda konaklarda demlendin mi fasıl eşiliğinde...

Horonu, köçekçeyi,halayı da oynatırlar adama,kadına...

Egeden gelirsin, diz kırarak zeybek oynatırlar adama...

Efeliğin Seymenlere arkadaş...

Kadın mest olur...Coşar...ve deli gibi bakar..bakar...Oysaki adam görmezden gelir...

Gök gözlü kadına şiir yazdırılar  kaçamak...kaçamak...

Gök gözlü kadın, evini tınmaz aşık oldu mu bir kez Ankara'da..

Yüreğinden boşalan ipleri seriverir şiirine, sevgilisine...

Korkmadan...Ama yakalanıverir bir gün bir yerde...

Kaçamak kadın,

Kocası uyurken giriverir gizlice koynuna efenin...

Gizlice gizlice...Buluşurlar gizlice...

Dökülür etekten şiirler, belden saçlar aşağı...

Dayanamaz kaçak aşklar çivileniz konağın duvarlarına...

Ankaranının kızı da delikanlısı da harbidir.

Hiç bir yöreye benzemez...

Oynayacaksa Misketini, Hüdaydasını, delikanlıca  namusu raconundadır tavrı...

Ankara konaklarında her yöreden aşklar yaşanır...Fasıl eşiliğinde...

Boyacızade, Zengerzade, Maşukzade,

Sevgiliye güzel görünmek uğruna popon donsa da çaktırmassın, o da yetmezmiş gibi delikanlılık yapar ceketini de atıverirsin sevdiğinin omuzlarına.

Ankara'da aşık olmak herkese göre değildir yani.

Gözler hep buğuludur yağan karın, esen rüzgarın etkisiyle. Baktın mı gözgöze sadece sevinçleri değil hüzünleri de paylaşıverirsin.

Onun içindir ki Ankara'da aşık olmak başka yere benzemez. Sezonluk değil ömürlük aşklar bulursun.

Sevdin mi tam seversin bu kentte...

Sevildiğini de doyasıya hissedersin damarlarında...

Omuzlarında kar donsa da...

Gönlündeki ısı buzları eritir...

Ömürlüktür burada aşklar...

Efe,herşeyi  görür elbet...Ama çaktırmaz :)