Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '07

 
Kategori
Haber
 

Ankaralı sağlıklı su içmek istiyor!

Ankaralı sağlıklı su içmek  istiyor!
 

İnsanlık akıl ve bilimi, yaşanan tecrübeleri kullanarak bu güne geldi. Ve uygar ülkelere baktığımızda gelişme ve ilerlemenin altında yatan temel neden budur.

Ne zaman ülkeler ve kurumlar aklın ve bilimsel gerçeklerin rehberliğinden uzaklaşır, olumsuz sonların yaşanması kaçınılmaz olur. İster devlet, ister özel kurum ve kuruluşlar olsun yöneticileri Ankara belediye başkanı gibi yaşanan olumsuzlukları Tanrıya bağlayıp işin içinden sıyrılıyorsa gelecek için endişe etmek kaçınılmaz olur.

Bu gün belediye başkanı yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak bir şirket yönetiyor olsaydı, hemen kapının önüne konulurdu. Zaten bizde oluşan devlet geleneğinde başarısızlıklar ödül gibi görülerek kayıtsız şartsız desteklendiği için bu güne gelmedik mi? Devlet kurumlarını iktidar gücünü elinde bulunduranlar aşırı kadrolar ile şişirip rasyonellikten uzak politikalar uyguladıkları için batılı borç verenler tarafından yazılan özelleştirme senaryoları birer, birer uygulanmaya devam ediliyor.

Türkiye beceriksiz ve öngörüsüz yöneticilerin elinde olumsuzluğa itilirken ilginç olan bu başarısızlıkların bir şekilde payelendirilmesi veya nemalandırılmasıdır. Halkın bir şekilde medya tarafından gözleri perdelenirken, nitelik sahibi yetişmiş değerler toplumda gerekli olanakları bulamıyorlar, ya da siyasi kümelenmelerin kapattığı , önlerini kestiği ortamda yeteneklerini sergileyebilecekleri fırsatları yakalayamıyorlar.

Örneğin Ankara’nın temel sorunu olan ulaşıma alternatif metro projeleri hızla yaşama geçirilmesi gerekirken yollara yapılan üst veya alt geçitler çözüm diye sunuluyor. Çağdaş bir kentte olması gereken ulaşım aracı metro ne yazık ki bu güne kadar gerektiği gibi Ankara’nın istifadesine sunulamamıştır ve ne zaman sunulacağı belirsizdir. Bir tarafta Eryaman, Fatih, Törekent ‘e kadar uzanacak olan yarım kalmış metro hattı neredeyse kaderine terk edilmiş gibidir.

Son dönemlerde hızla yapılan park ve yeşil alan projeleri kısıtlı olan su kaynaklarını yutarken artan nüfusa rağmen Gerede projesi bir şekilde ekarte edilmiştir. İş DSİ’nin üzerine atılmış ancak 100, 000’den fazla nüfusu olan belediyelerin su sorununu çözme işi Büyükşehir belediyelerine verilmiştir yasayla.

Bu günlerde çözüm olarak sunulan Kızılırmak’tan su getirme işi ise ağır metallerin ve kirliliğin bulunduğu suyun sağlıklı su içme suyu ihtiyacına yanıt vermeyeceği tartışmasız bir gerçektir. Ne kadar arıtırsanız ve diğer sular ile karıştırıp seyreltirseniz yine de tam ve sağlıklı bir su elde etmeniz olanaksızdır.

Meteorolojinin son açıklamalarına göre son elli yılın en kurak yazını yaşıyoruz. Su konusunda duyarlı bir gazetecilik örneği sergileyen Milliyet, aylardır küresel kuraklığın Anadolu’da gölleri, nehirleri kuruttuğu ve yer altı sularının çekildiği üzerine yayınlar yapıyor ama ne yazık yazılanlar pek gereken etkiyi göstermedi. Önlemler daha önceden uygulamaya konulmadı.

Şimdilerde sorumluluk sahibi odalar Kızılırmak’tan su getirme projesinin olumsuzluklarını sıralayıp acilen Gerede projesinin hayata geçirilmesi konusunda gerekli uyarıları yapıyorlar ama kulak veren yok. Gelecekte Ankaralı kanserojen atıkların kol gezdiği Kızılırmak suyundan dolayı sağlık problemleri yaşadığında hesabını kim verecek doğrusu merak ediyorum. Malum belediye başkanı sıkıştığında işi Tanrıya bağlıyor ama bu işin getireceği olumsuzluklar öyle pek ilahi nedenlerle açıklanacağa benzemiyor. Aklın ve bilimin kullanılması sorunları temelinden çözebilecekken ; ben yaptım oldu mantığı veya mantıksızlığı ile sorunların içinden çıkılmaz hale gelmesi açıklanamaz. Toplum önünde şu yada bu şekilde görev yapanların bilimsel gerçekleri ıskalamaları günü belki kurtarır ama geleceği yok eder. Yurttaş olarak yapabileceğimiz demokratik tepkilerin dışında pek bir şey yok ama şu bizim bilim yuvası üniversitelerimiz ne güne duruyor. Yoksa onlarda işi belediye başkanı gibi Tanrı’ya mı yoksa Tanrı’nın verdiği akla ve bilime mi bağlıyorlar ?

Sahi neredesiniz? Ankaralının sağlıklı ve temiz su içebilmesi için yağmur duasına mı çıkması gerekiyor?

* Milliyet İnternet Monica Cruz

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..