Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anlamadığı şeye psikolojik diyen Doktor türü

Anlamadığı şeye psikolojik diyen Doktor türü
 

Ben "House" (resimdeki doktor dizisi) izlemiyorum ama House tipi doktorlar istiyorum! Bakın görün o zaman siz buluşları.


Bence biz, genel olarak tembel bir milletiz. Ya da düşünme konusunda tembeliz diyeyim. Yoksa "Bedava lokma dağıtıyorlar, kalk gel!" dendiğinde enerjimiz bol... Bundan mıdır bilinmez, doktorlarımız da genelde anlayamadıkları şeyler hakkında kafa yormak yerine "Abla seninki psikolojiktir" deme yoluna giderler. Bu cümleyi afiyetle yutmak durumunda kalmak için iki şartı yerine getirmiş olmanız lazım:

1. Doktorunuz, sorununuzun sebebini bilmiyor, önerebileceği hiçbir tedavi yok. Sorununuz, doktor için bir UFO (Tanımlanamayan Uçan Obje). Ama gel gör ki o obje bizzat üstünüze çökmüş durumda.

2. Kadınsınız! Çünkü erkek profesörler/doktorlar dünyasında kadın demek, benim deneyimlerime göre, "Sorunlarının yarısı psikolojik olan garip, anlaşılması güç varlık." demek.

Niye Bizden Buluş Çıkmaz? İşte Bundan...

Bu sitede ilk yazımı okuduysanız bilirsiniz, benim kulağımda çınlama ve basınç problemi var. Bunun için son derece iyi olduğu düşünülen, ücreti de gayet "iyi" olan, özgeçmişinde ünlü Amerikan kliniklerinin adları yazılı çizili bir profesöre gittim. Bir dizi testten sonra, sorunun kaynağı bulunamadı. Bir ilaç yazdı, kullanıp gelmemi söyledi. Kullanıp tekrar gittiğimde malesef rahatsızlığım kötüleşmişti. Çınlamanın yanında her yemek yiyişimde, lokmalarımı çiğnerken problemli kulağımdan "vuu vuu" diye sesler gelmeye başlamış ve her esnediğimde kulağım ciyak ciyak ötmeye başlamıştı. Malesef bu bulgular, doktor için anlamlı bir şey ifade etmiyordu. O yüzden de "Çok sübjektif" dedi. Sübjektifin kelime tanımı şu: "Nesnelerin gerçeğine değil, bireyin düşünce ve duygularına dayanan, öznel, nesnel karşıtı." Benim sinirlerde bir gerilme başladı. Sonra da şunu ekledi: "Bu yeni testlerden de bir şey çıkmazsa, psikolojik diye düşünmeye başlayabiliriz."..."İşte," dedim, beklediğim " Sen aslında bunları psikolojinden uyduruyorsun." noktasına geldik. Halbuki aynı doktor rahatsızlığımın sebebini bilseydi, durum hiç de psikolojik olmayacaktı o zaman. "Mantar enfeksiyonu", "kulak zarı deliği" oluverecekti. Ama şimdi ben, "psikolojik sorunlu" bir bireydim artık! Peki bunun buluşlarla ilgisi ne?

Anlamıyorsan Sor!

Buluşlar, genellikle rahatsızlık ve ihtiyaçlardan doğar. Halihazırda çok sevdiğiniz sürüyle pasta varsa, pastacılık devrimi gerçekleştirme olasılığınız düşüktür. Herkes sağlıklıysa tıp devrimi olmaz.... Bir rahatsızlığı, ihtiyacı gidermenin yolu da, onu anlamaktan geçer. Bir şeyi anlamak için onu sorgulamalısınız.

Gittiğim doktorlar, bana fazla soru sormuyorlar. Ben onlara derdimi anlatmaya çalışırken, onların acilen tuvalete gitmeye ihtiyaçları varmışcasına bir aceleleri var! Nereye yetişiyorsun be adam? Bir kafanı çalıştırsana! Ama deveye hendek atlatmak, doktorları derin sorgulamaya yöneltmekten daha zor: "Kulağına mikroskopla bakalım. Tamam baktık. Bir şey görmedik. O zaman aslında senin böyle bir sorunun yok!" Bir sor bakalım, ben o kulakla neler yaşıyorum? Bir sonraki hastayla kişisel bir münasebetin mi var da bu kadar acelecisin? Bir soluklan, bir düşün be adam. Yıllarını verip profesör olmuşsun ama hani senin araştırmacı ruhun?! İşte bu yüzden, Türk halkından buluş çıkmamaktadır. Çünkü bir şeyi bulmak için, önce onu aramak gerekir!

 
Toplam blog
: 5
: 591
Kayıt tarihi
: 05.02.14
 
 

Bloğun adından da anlaşılabileceği gibi meraklı bir insanım. Birçok ilgi alanım var. Bu alanlarda..