Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '11

 
Kategori
Deneme
 

Anlatabilmek

Anlatabilmek
 

Çocuklara anlatmak, büyüklere anlatmaktan daha kolay. ( Sabahattin Gencal)


“Nasıl anlatsam bilmiyorum, bilemiyorum.” Bu yakınmamı öğrencilerim okusa demezler mi : “Nasıl bilemezsin. Sen ki anlatım şekilleri üzerinde dersler verirdin.” Evet, orası da öyle; ama burası dershane değil. Kime anlattığımı, az çok tahmin etmeme rağmen bilmiyorum. Doğru değil mi ? Bu yazdıklarımı her sınıftan insan okuyabilir. Gördünüz mü yanlışa düştüm; sınıf kelimesini kullandım. Oysa “Biz sınıfsız bir kitleyiz.” deyip dururuz. Biz de sınıf mınıf yok. Gerçi son dönemlerde yoksul kesim, orta sınıf falan diyenler oluyor. Ama bu sınıf olarak kabul edilmiyor.Çünkü bugün yoksul olan yarın pekâla zengin olabilir. Bundan sonra da olur değil mi? Sonra aşklar, evlilikler zengin yoksul tanımaz. Tanır mı yoksa? Bu sadece dizi konusu mu yoksa? Öylesine yazdığım bir kelime bakın nerelere götürdü bizi. Bizi diyorum; çünkü siz de az çok düşünmüşsünüzdür. Bazılarınız aklından şöyle geçiyordur. Bugün sınıf mınıf yok; ama cemaat var. Sahi, cemaat lâfı uzun zamandır vardı. Ancak bugünlerde fazla kullanılır oldu. Cemaat kelimesi çok kullanılıyor demek istedim. Yoksa “Cemaat kullanılıyor.” demek istemedim. Neme lazım. “Bu günlerde “dokunan yanar.” demiyorlar mı? Hem, bundan önceki yazılarımda başkalarının yarattığı gündeme düşmeyeceğimi söylemedim mi, söyledim. “Görsel, ya da yazılı medya neyin üzerinde durursa dursun, ben bildiğimi yazarım.”diyecektim; ama diyemiyorum. Biz kim oluyoruz ki. Yetmişine merdiven dayamaya az kalmışken daha yeni yeni bloglarda yazmaya başlayan biri ne diyebilir ki? O da doğru. Biz kendi dertlerimize bakalım. İlla yazacaksak kendimizi yazalım. ….. İnsan toplumdan soyutlanmış bir varlık değil ki suya sabuna dokunmadan sadece kendini yazabilsin. Şahsen bunu beceremem; ama büyük yazarlar bunu yapabilirler, yapmışlardır da. “Montaigne’nin “Bir insanda insanlığın bütün halleri vardır.” sözünden hareketle kendini yazarken bir çok soruna da değinebilirler. Değinmenin ötesinde çareler de bulabilirler. Toplum çare arıyor. Herkes kendi sorununa çare arıyor. Biz sadece “Çareler tükenmez.” deyip duruyoruz. Hiçbir sorunumuza çare bulamıyoruz ki? Bulamayız tabii. Her yurttaş ulusal sorunların çözümüne kendi payına düşeni hakkıyla yapmalıdır. İşte ben uyarı görevimi yapıyorum. Başka türlü yapamazdım ki. “ Ey Yurttaşlarım, şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın…”diyemezdim ki. Benim diyeceğim: “Allah’ın verdiği cüzi iradenizi, bilinçli olarak kullanın” cümlesinden ibarettir. Sözü nasıl söylersek söyleyelim sonuçta bu cümleyi söyleyeceğiz. Her yazımızda da açıkça olmasa bile sonuç hep bu olacaktır. Anlatabildim mi? 

Sabahattin Gencal, Başiskele- Kocaeli, 02. 04. 2011 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..