Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '12

 
Kategori
Öykü
 

Anne beni tanıdın mı?...

Anne beni tanıdın mı?...
 

görsel, www.bahcemahallesi.com'dan alınmıştır.


Yaşlı kadın bahçedeki dut ağacının altında, tekerlekli sandalyesinde oturuyor ve boş gözlerle çevresine bakınıyordu.

Geniş bir arazi içerisindeki evi, bahçede ekili olan sebzeleri, hatta çeşit çeşit meyve ağaçları onun için artık anlamını yitirmişti. Öz evlatlarını dahi tanıyamıyordu. Alzheimer hastalığı nedeniyle artık pek bir şey hatırlayamıyordu.

Bir ara dizlerinin dibine oturan orta yaşlı adama baktı boş gözlerle. Kim olabilirdi ki bu adam? Bilemiyordu. “Anne beni tanıdın mı?” dedi oğlu. “Bilemedim” dedi yaşlı kadın. “Anne ben oğlun Ayhan’ım” dedi …”Hayır, Ayhan hiç gelmedi” dedi…Üzülmüştü oğlu, annesinin içinde bulunduğu duruma; gözleri yaşlandı.

O anda bir tren geçiyordu bahçe sınırlarından, her zamanki gürültülü sesiyle. Yaşlı kadın aniden döndü, dizlerinin dibinde oturan adama baktı. Masmavi gözleri sevgi saçıyordu. Yorgun elini uzattı adamın başına, saçlarını okşadı, okşadı, okşadı…

Yaşlar akıp gidiyordu adamın gözlerinden. Aniden bir çocuk ağladı. Adam çocuğa baktı. Çocuk, anne diyerek ağlıyordu. Henüz  dört yaşlarındaydı. Elinde bir parça ekmek, belinden bir urganla dut ağacına bağlanmış halde ağlıyordu. Çocuğun annesi bahçede çalışıyordu. Sebzelere iyi bakmak lazımdı. Zamanında kazmalı toprağı, zamanında toplamalıydı sebzeleri. Bir tren geçiyordu yine sınırlardan çocuğu güvende olmalıydı. O nedenle bağlamıştı dut ağacına, içi rahattı. Ağladı çocuk durmadan, sonrasında yorgun düştü bedeni ve uzandı toprağa. Gözyaşlarıyla toprak ıslanmıştı adeta. Bir ara  sustu; uyumuştu çocuk, annesi işlerini bitirip geldiğinde.

Yaşlı kadın hala okşuyordu oğlunun saçlarını, yılların acısını silmek istercesine. Oğlu da şaşkındı.  Sağlığında hiç saçlarını okşamamıştı ki annesi. O anın tadını çıkarıyordu şimdi gözleri yaşlı. İçindeki çocuk sevildiğini hissediyordu artık, geç de olsa.

Yorulmuştu yaşlı kadın, beni yatağıma götürün dedi. Yatağına yatırdılar, hemen derin bir uykuya daldı. Üç gün boyunca hiç uyanmadan uyudu, uyudu, uyudu…Ve ebedi uykusuna daldı üç günün sonunda…

Oğlunun saçlarına parmaklarının dokunuşlarını,  gözlerine yaş ve yüreğine de yas bırakarak gitmişti yaşlı kadın…29 Haziran 2012

 

 

 
Toplam blog
: 278
: 1431
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

Bir Kamu Kurumundan emekliyim. Bloğumda; yaşadıklarımı, çevremde gözlemlediğim olaylar ile kendi ..