Anne lafı dinleyin :)

Gezip dolaşma o kızla onun gözleri felfecir okuyor.

Bendeniz engin hayat bilgisiyle inatlaşmada; - Ya sana kalsa hiç arkadaşım olmasın he :(

Kavga, dövüş, gizli kaçış, görüşmeler…Sonrası kapıda polis.

Lise 2 de evden kaçıyor, çıkarken de ben Dilek’lere gidiyorum diyor, habersiz biz, kapıda annesi, ablası ve iki polis.

Anneme bakıyorum...

***Bu kez kardeşime ; - Kızım kopuk ailenin kızı o, hem senden 3 yaş büyük takılma ona bak.

Tarih tekerrür mü ne ? El cevap bacımdan ;- Yok anne ya garibanın teki, babasız kız.

Birkaç ay sonra, kayıp bir kredi kartı, samimiyetten söylenen şifre ve epeyce kabarık bir banka ektresi.

Anneme bakıyor...

*** Babama ; - Ya akraba benim akrabam ama sana ortak olma dedim değil mi ?

- Offf, geçici bir süre için, sadece kağıt üzerinde, kızı 18 yaşını dolduruyor yakında onun üzerine geçecek şirket sen karışma benim işime.

Birkaç ay sonra telefon ; - Bilmemkim borçlarından dolayı Rusya’ya kaçmış Tarık abi, şirketi benim üstüme yapacaktı çok şükür kabul etmedim.

Anneme bakamıyor bile...

*** Tuğrul’a ; - Oğlum bugün içimde tuhaf bir his var, bak rüyamda da senle uğraştım gitme maça muça.

- Ya olur mu anne ya kader maçı, gitmem lazım.

- E git ama oynama o zaman.

- Offf hee… heee… bakarız.

Gecenin bir yarısı eve dönmeyince arıyorum, süt dökmüş koca sesi telefonda ; - Şey ben düştüm de maçta acıcık dirseğim kırıldı hastanedeyim.

Üç gün gözüne görünmüyor annemin...

***

Ben de anneyim diye söylemiyorum ama anne lafı dinleyin ey blogdaşlarım :))