Antalya'daki maçta futbol adına herşey vardı!

Galatasaray ve Antalyaspor sahaya 11’er futbolcu ile çıktılar.

Hepsinin formaları, şortları, tozlukları ve kramponları vardı.

Üstüne bi’ de, 4 tane hakem kıyafetli kişi bile vardı.

Antalyasporlular topa vurdular, birbirlerine pas verdiler, Galatasaraylılar da aynısından yaptılar.

Korner oldu, aut oldu, fauller oldu, bazen top taca bile gitti.

Teknik direktörler “olmayan heyecanı” bolca yaşamak için ara bir hakeme isyan edip saçlarını yolar gibi yaptılar.

Galatasaray’da Baros sakatlandı, ilk yarı da aynı anda bitti zaten.

……….

İkinci yarıda her iki takım da yine 11 kişi olarak sahaya çıktılar.

Hepsinin yine formaları, şortları, tozlukları ve kramponları vardı.

Antalyasporlular topa vurdular, birbirlerine pas verdiler, Galatasaraylılar da aynısından yaptılar.

Korner oldu, aut oldu, fauller oldu, bazen top taca bile gitti.

Gol pozisyonu yoktu ama olsundu o kadarı artık.

Teknik direktörler “olmayan heyecanı” bolca yaşamak için ara bir hakeme isyan edip saçlarını yolar gibi yapmaya devam ettikleri gibi, oyuncu değişiklikleri bile yaptılar.

Sahada futbol adına her şey vardı anlayacağınız.

Maçın benim için en sürpriz olayı; Emre Çolak ve Riera’nın sarı kart görecek kadar hevesli bir şekilde en azından birer pozisyonda yer almış olmalarıdır. Hayran kaldım!

……….

ASIL ÖNEMLİSİ:

Şehitlerimizin mekânları cennet olsun.

Cenaze arabasında şehit oğlunun yanına yatan anne, annem; sızlayan kalbini keşke benimkiyle değiştirebilseydim..