Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Antiphellos'ta bir durak: Hotel Club Phellos

Antiphellos'ta bir durak: Hotel Club Phellos
 

Antik çağlardaki ismiyle Antiphellos ve bizim o çok bildiğimiz adıyla Kaş ilçesi öyle büyülü bir coğrafyanın –tabiri caizse- tam da göbeğinde bulunuyor ki şehir olsak kıskanmamak, yerinde olmak istememek elde değil.


Kaş’tan çıkıp, sol kolunuzu masmavi Akdeniz’e, sağ kolunuzu da Batı Toroslar’ın yemyeşil güney yamaçlarına verip güneşin battığı yöne doğru devam edecek olursanız, her biri farklı bir cennet köşe olan Kaputaş, Kalkan, Patara, Xantos, Letoon, Sidyma, Pınara, Ölüdeniz, Fethiye, Göcek diye sıralanıp gittiğini göreceksiniz akıl çelen yörelerin.


Ya da tam tersi istikamete, güneşin doğduğu tarafa uzanıp yine sırasıyla; Üçağız-Kekova, Batıkşehir, Kyneae, Simena, Trysa, Demre, Myra, Finike, Corydalla, Adrasan, Olympos, Tekirova, Phaselis, Kemer, Göynük, Beldibi, Antalya’ya kadar içebiliyorsunuz güzellikleri kana kana.


İşte Kaş, tam da orta noktasında bu dünya hazinelerinin. Kaş’ın tam orta noktasında ise kusursuz diyebileceğim hizmet ve kalite anlayışlarıyla, konaklama yapılabilecek ideal bir mekan bulunuyor: Hotel Club Phellos.


Kaş merkezinde ve çevresinde irili ufaklı pek çok otel ve pansiyon mevcut. Diğerleri nasıldır, nedir, ne değildir kalmadığım için bilemeyeceğim. Karşılaştırma şansım yok maalesef. Ancak Phellos, ciddi anlamda bir hizmet ve ortam kalitesi sunuyor müşterilerine.


Yemekleri, o bildiğimiz açık büfe otel yemekleri özelliğinin semtine uğramıyor. Onlarca çeşit yemek, meze, tatlı ve meyve sunmuyorlar. Az çeşitte, az miktarda ama iyi bir restoranın kalitesinde servis yapıyorlar. Pek çok otelde kaldım, ilk defa açık büfeden tatlı yediğim yer, Phellos oldu. Her yemekte sundukları, yöreye özgü kırmızı üzümleri ise gerçekten harikaydı. Kahvaltılardaki omlet ve menemenleri özenli, şarap mönüleri ise yeterli denilebilecek zenginlikteydi.


Otelin aile tipi oda olarak nitelendirilen geniş ve bölümlü odaları çocuklu aileler için gerçekten ideal. Kat hizmetleri başarılı. Sekiz gün boyunca bir tek kusurlarını göremedim dersem abartmış olmam.


Kat ve oda hizmetleri ile ilgili daha doğrusu otelin geneli ile alakalı tek rahatsız olduğum nokta, kaldığımı süre boyunca, mini bar-buzdolabı kullanımını kontrol etme yöntemleri oldu. Odanıza geçince eşyalarınızla, hemen ardınızdan gelen bu işle görevli personel, elinde taşıdığı onlarca anahtardan oluşan iple bağlı, hapishane gardiyanlarınınkine benzer anahtarlıkla buzdolabınızın mevcudunu kontrol ediyor ve gidiyordu. Sanırım yaptığı işin olumsuzluğundan da olacak ki bu personelin yüzü de pek gülmüyordu. Bir tek bu konuyu Club Phellos’un genel anlamdaki üst kalite seviyesinin, çok güleryüzlü çalışanlarının nazar boncuğu olarak nitelendirdim.


Hotel Club Phellos müşterileri –gördüğüm kadarıyla- o dönemde yüzde doksan yabancı turist ağırlıklı. Onların içinde de İngiliz ve Alman vatandaşları çoğunluktaydı gibi geldi bana.


Yerli turistlere karşı belli belirsiz bir ikinci planda görme durumu sezer gibi oldum ama bu böyleydi dersem haksızlık etmiş olurum. Genelde tüm personel son derece saygılı, kibar, nazik ve güleryüzlüydü. Restoran şef garsonunun pozitif ama personeline karşı disiplinli duruşu, garson ve komilerin de son derece saygılı, kibar ve kusursuz çalışmalarına neden olmaktaydı. Sekiz gün boyunca restoranda yediğim kahvaltı ve akşam yemeklerinde bir tek servis hatası göremedim.


Otel resepsiyonunun cıvıl cıvıl, sempatik, şeytan tüylü bel kemiği Sadi Bey ise tam bir turizmci, tam bir “esnaf” ve tam bir “insan”. Konaklama yaptığım müddet boyunca kendisinden rica etmek durumunda kaldığım ufak tefek sorun ve taleplerimin hiçbirine “hayır” cevabı almadığım gibi en kısa sürede gerekenin yapıldığına şahit oldum. Bu işleyiş, anlı-şanlı, çok büyük otellerde bile bu kadar eksiksiz yürümez. Tebrik ve takdir etmek gerekli diye düşünmekteyim.


Yukarıda anlatmaya çalıştığım artı ve eksileriyle, olumlu-olumsuz yönleriyle Hotel Club Phellos, Antiphellos’ta gönül rahatlığıyla sığınılacak bir liman bence. Kaş’ın o seviyeli ve doyumsuz iklimine çok ama çok yakıştığı su götürmez bir gerçek.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..