Apollon Tapınağı'nda Gelin Olmak Yeniden

Burada yazan arkadaşlardan Erdoğan Şahin Bey'in güzel bir yazısını blogda okudum. Didim Açılımı başlığını verdiği makalesinde, Didim için yapılabilecek güzellikleri sıraladıktan sonra önerilerimizi bekliyordu. 

Bu akşam da 3.Meandros Festivali Başlıyor. Orada olmak vardı dedim ve hayallere daldım yeniden. 

Birden aklıma geldi. Yıllar önce Didim 'deki tutkuyla sevdiğim, o güzelim Apollon Tapınağı'nda yıllar önce yaşadığım güzel geceyi anımsadım. Meşalelerin hafifçe aydınlattığı tapınakta, simli kurdelelerle fiyonklarla süslenmiş sütunların arasından ilelerken, sanki kendimi ilk gençlik döneminendeymişçesine dingin bir esrikliğe kaptırmıştım.Remzi Kazmaz'ın Kehanetler Ülkesi Didyma"adlı filmi gösterilecektı tapınakta. Rahmetli Türkel Minibaş'ın güzelim sohbetini dinlemiştim ılık bir Eylül öğlesonrasıydı Didim'in. Çevrede bir hareket bir canlılık. İşte orada Didim insanının sıcak misafirperverliğiyle sarılıverdi ruhum. Bir Didimli bir heybe içinde bilet vermişti bana filmi izlemek için. Kapıda bilici kıyafetleri içinde gazeteci yazar dostlar, içerde Didim korosundan güler yüzlü hanımlar ve romantik bir ortam. Cünet Arkın dahi oradaydı, yaz nezlesi olmuştu sanırım. Hapşırırken fotoğrafınmı çekmiştim. Sezai Sarıoğlu o güzel sesiyle açılışı yapmıştı. Bir de flütüyle ezgiler çalan sanatçı vardı. 

Yazar-şair Sezai Sarıoğlu'nun bir antik dönem kahinini canlandırdığı belgeselde, bu yıl kaybettiğimiz değerli sanatçı Engin Yörükoğlu'da, Heraklia'da dağların yamaçlarında yaşayan bir keşiş rolünü oynuyor. Filmde ayrıca, İlhami Abut, Nuran-Josef Fidankök, Selçuk Aydın, Ufuk Acıyan, Binnur Yemişçi, Necdet Unan, Erol Yılmaz, Ahmet Demirkaya, İlhan İpek Kazmaz, Erdinç Yıldırım, Doğan Ersoy, Ali Gençli gibi oyuncuların yanı sıra yüzlerce Didimli de rol alıyordu. 

Yıldızlı gecenin altında filmi izlerken, bir mahzunluk çöküverdi üzerime, keşke burada bizler için de birer kutlama yapılsa diye düşündüm. Örneğin çiftler için evliliklerinin gümüş yılını ya da ayakta kalabilmişlerse altın yılını kutlamak için. tapınakta şölenler düzenlense. Mali yükü fazla olmaması için bir kaç çiftin şöleni bir arada yapılsa ve orada evliliklerinin 25 inci veya 30 veya 40 veya 50. yılında, gelinlikler içindeki gelinlerle, damatlıkları kuşanmış damatlar neşeli bir esriklikle kutlasalar o günü. Ben de katılmak isterim böylesi bir şölene demiştim. 2006 mıydı? Ağır aksak derken bir de dönüp bakınca onca koca yılları devirmişiz ardımızda. Bembeyaz taftalar ve tüller içinde kendini kuğu yavrusu zanneden bir kocamış gelin olmak da çok güzeldir bence. Bu konuda erkeklerin bir adım daha geriden geleceğini ve epey bir naz yapacağını da görür gibiyim. Ama ne güzel. 

Sevgili Dost, Biz 50 inci evlilik yılımızı yeni bir düğünle kutlayacağız  

KEHANETLER ÜLKESİ DİDİM'de , APOLLON Tapınağı'nda 

Lütfen gelin katılın bize, esrikliğimizi paylaşalım birlikte,  

hem tatil yapın kendinizden, hem mutluluğumuzu paylaşın bizimle,  

diyen davetiyelerle bir kaç dostumuzu da çağırsak şölene, kötü mü olur? Yeter ki böylesi güzel bir organizasyon yapanlar çıksın ortaya. Didim Belediyesi de organize edebilir bunu. Çünkü festivallerdeki başarılarıyla organizasyon yeteneğini de kanıtlamıştır belediye. Sevgili Mümin Kamacı Bey de eşiyle birlikte gelse ve sembolik törenlere katılsa ne hoş olur. Yapılan iş kâr amacından çok insan mutluluğunu arttırmaya yönelik olacağından Didim'e, Apollon Tapınağı yoluyla Didim'e biraz daha gelir elde etme şansını vermez mi? 

Şunu da eklemek gerekir. Kâr hırsı gözleri kamaştırmadan, halk tipi ama büyülü bir atmosfer yaratılırsa, bu düğünler çok tutar. Haydi, gözü tok girişimciler, iş başına. Düğün salonlarının işine engel olmamak için sadece gümüş yıldan başlayarak evilik kutlamaları şeklinde olabilir pekala diye hayaller kurayazdıydım o gece yıldızların şöleninde Didim'de, Apollon tapınağında. 

ezgiumut 2010 6 25 

http://aligencli.blogcu.com/medyali