Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '19

 
Kategori
Sağlık
 

Arılar ve Sağlık

Arılar, zar kanatlıdırlar, hayvanlar aleminde apoidea takımının üyesidirler.

Arıların vücutları baş, göğüs ve karın kısımlarına ayrılır.

Başlarında bir çift anten vardır.
Arıların başındaki antenlerden yayılan dalga frekansı cisme çarpar ve geri döner bu sayede arı cismin yerini tespit eder.

Arılar yönlerini belli bir rotayı takip ederek bulurlar bazı rüzgârlı havalarda yönlerini kaybedebilirler.

Bal arılarını, bal verdikleri için severiz.
İnsan balı, keşfetti.
İyi bir gıda idi.
Bundan sonra bal arılarını,  kendi amacı için kullanmaya başladı.

Bal arılarına tolerans gösteririz.
Bunlar yararlı olduğu için ilaçlanmazlar.

Bal arıları doğada ve kovan ortamında koloni şeklinde yaşarlar, ve bir kraliçe arı etrafında toplanırlar.

Bu aralıların da tipleri vardır.

Kraliçe arı: Doğuştan arı sütü ile beslenir ve özel bir yapıya sahiptir. Bütün arılar bunun etrafında toplanır ve kovandaki çalışmayı bu arı yapar. Asıl görevi yumurta yapmak olan kraliçe arı eğer ölür veya zarar görürse kovandaki bütün sürü dağılır.

İşçi arı: Bu arılar durmadan çalışırlar ve kovana ve koloniye yiyecek taşırlar. Bu arıların tamamına yakını erkek arılardan oluşur.

Savaşçı arı: Bu arılar kovan ve yuva etrafında dolaşırlar ve kendilerine bir tehlikenin yaklaştığını gördüklerinde diğer bireylere haber verirler ve toplu halde saldırırlar. Öncelikle çıkardıkları sesler ile gelen canlıyı uyarır ve gitmesi yolunda uyarılar gönderir fakat sonuç alamadığı zamanda saldırır.

Bu arıların, doğa için ve insanlar için faydalı olan yönleri vardır.
Bazı bitkilerin döllenip meyve vermesini sağlarlar.
Bunu da spontan yaparlar. Bu şöyle olur. Arı beslenmek için çiçeğin içine girer, çiçeğin polenleri bu arının üstüne yapışır ve sonra bu arı diğer bir çiçeğe geçtiğinde bu polenler diğer çiçeğe bulaştırır ve böylece döllenme gerçekleşir.

Bir de eşek arıları vardır, onları pek sevmeyiz
Hatta korkarız.  
Neden korkmayalım.
İnsanı soktuğu zaman, dünyasını değiştirir.

Oysa Einstein’in bir sözü var;
“Arılar yeryüzünden silinip giderse, insanoğlu yalnızca dört yıl yaşayabilir. Arılar olmazsa döllenme olmaz, hiçbir bitki, hiçbir hayvan, hiçbir insan olmaz.” (Albert Einstein, 1949)

Oysa arı sokması ile vücuda giren maddenin yararlı etkileri de olabilir.
Bu durum eski Mısırda, Çinde ve Hindistanda biliniyormuş, bal arısının zehrini çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılıyorlarmış.

Bazı ülkelerde, arı tedavide kullanılıyormuş, Buna apiterapi diyorlar. .
Bazı hastalar, arı sokmasından sonra, felç ve romatizma gibi eklem rahatsızlıklarının azaldığını, kaybolduğunu, yani sokmanın kendisine iyi geldiğini söyler.

Ancak alerjisi olanlarda durum değişiyor.

Çocukken  arı kovanı yüklü bir kamyon devrilmişti.
Biz oradan geçerken, arabının camlarını kapattık ki, içeri arı girmesin diye.
Orada geçen, yabancı uyruklu bir turiste bu olay farklı gelmiş, inmiş arabasından kazanın, arıların resmini çekiyordu.

Zavalı adam, arılar bir canlıya saldırdığında toplu halde saldırdığını, bazen birçok arı tarafından ısırılan kişi hayatını kaybettiğini bilmiyordu.

O gün o turisti vefat etmiş olarak, bulunduğumun ilçenin hastanesinin morguna girerken, gördüm. Arılar boğazını sokmuşlar, boğaz ödemi, soluk almanın bozulmasına neden olmuş.
 

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..