Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '16

 
Kategori
Dostluk
 

Arkadaş deyip de geçme

Arkadaş deyip de geçme
 

“Hayrola Serhat, neden sıkıntılısın böyle?”

“Hiç sorma Ata Abi; çok sevdiğim bir arkadaşım borç istedi, verip vermemekte kararsızım. Versem, geri alabilir miyim; vermesem, kırılır mı diye düşünüp duruyorum.”

“Yüklü miktar mı?”

“Yok, garip olan da o zaten. 600 lira istedi. Vergi borcu muymuş neymiş. On gün sonra veririm dedi.”

“E bir şey değilmiş. Peki, neden garip?”

“Ben evli barklı memur adamım, o ise bekâr ve kuru temizleme dükkânı var. Ayda iki hatun değiştirir, hafta sonu gecelere akar!”

“Anladım olayı. Var mı senin ona verecek paran?”

Acil bir durum olursa diye ayırdığımız paramız var, oradan verebilirim. On gün sonra verecekmiş zaten.”

“Tamam o zaman, şimdi benim dediklerimi aynen yapacaksın. Böylece hem arkadaşının isteğini geri çevirmemiş olacaksın hem de paranı kaybetmeyeceksin.”

“Nasıl olacak bu abi?”

“600 lirayı hazırla. Ve hepsinin seri numarasını bir kağıda yaz.”

“Neden yazıyorum numaraları abi?”

“Sen yap dediğimi. Sonra git ver parayı; ama verirken gözlerinin içine bak ve ‘10 gün sonra vereceksin, değil mi, ben de sen mağdur olmayasın diye kredili mevduat hesabımdan çektim.’ de! Sonra da bana gel, anlatacağım sonrasını.”

*****

“Abi, nasıl duygulandı anlatamam! Sanki gözleri de doldu. ‘Sen merak etme; beklediğim bir para var, daha önce de ödeyebilirim.’ dedi. İyi bir şey yaptım, değil mi? Peki, paraları neden kaydettim?”

“Hiç şüphen olmasın ki paranı gününden önce ödeyecektir. Sen rahatça uyu ve paranı aldığında da beni ara.”

*****

“Ata Abi, arkadaşım aradı ve paranın hazır olduğunu söyledi. Akşam çıkışta iş yerine uğrayıp alacağım. Ne delikanlı çocukmuş. İyi ki yardım etmişim de kırmamışım dostumu.”

“Çok sevindim. Paranı geri alacağını söylemiştim sana. Eve dönünce paraları o kaydettiğin seri numaralarıyla kontrol et ve beni ara.”

*****

“Abi, çok garip bir durum var! Bu paralar benim ona verdiğim paralar! Numaralar aynı. Kullanmamış mı yani, o zaman niye istedi ki?”

“Evet, birinci perde indi; şimdi de sıra ikinci perdede. Bir iki hafta içinde seni tekrar arayacaktır.”

“Niye ki?”

“Niye olacak, borç istemek için!”

*****

“Ata Abi, haklı çıktın! Aradı beni.”

“Bu sefer ne kadar istiyor?”

“5,000 lira. Spot fiyata pres ütü mü alacakmış ne! Bankaya kredi için başvurmuş da onaylanması bir haftayı bulurmuş, kredi çıkar çıkmaz geri ödeyecekmiş. Benim o kadar birikmişim yok da kayınbabamdan alıp verebilirim.”

“Ahh benim safım! O parayı verdin mi bir daha göremezsin!”

“Yok be abi, ne kadar dürüst olduğunu görmedin mi?”

“Hee gördüm; taktı zokaya yemi, yuttun sen de; sonra saldı seni tekrar denize, şimdi büyük balık peşinde! Ee büyük balığı da bırakmaz, yer afiyetle.”

“O kadar da kötümser olma be abi! Kaç yıldır tanıyorum; ilk kez borç istedi, onu da -biliyorsun- gününden önce ödedi. Çevresi geniş; ama zor günlerinde benim desteğimi istemesi de hoşuma gidiyor aslında!”

“Serhat, sen neyle besleniyorsun oğlum? Elçin’i ara da sana zihin açıcı otlar, yağlar filan tavsiye etsin! Hem aramışken ‘Bankalar krediyi nasıl verir’i de sor. Artık krediler -kişinin KKB’sine bakılıp- anında onaylanıyor ve para da hemen veriliyor. Hele ki 5 bin lira gibi küçük bir meblağı KMH hesabından dahi ATM’den çekebilir. Bu adam pembe hayat sürüyor. Senden istediği 600 lira borcu bir gecede masaya bırakıyordur! cİngÖzün amacı seni tokatlamak! Devir ne kadar kötü görmüyor musun? Zayıflara, saflara yaşam şansı yok! Güçlü ve gözü açık olacaksın. Neyse, madem bu kadar güveniyorsun arkadaşına, üçüncü ve son perdeyi sahneleyebiliriz. Böylece sen de görmüş olursun gerçekleri.”

“Tamam abi, ne yapacağım?”

“O’na şöyle diyeceksin: ‘Baldızım evleniyor ve yatak odasıyla beyaz eşyalarını ablası almaya söz vermişti. Parasını ayırmıştık zaten ve yarın almaya gideceğiz. Seninle mağazaya gidelim ve ödemeyi senin kredi kartınla yapalım. İstersen taksitli de alabiliriz, yavaş yavaş ödersin bankaya. Nasılsa senin kredin de bir iki güne çıkıyormuş, ödemeni yaparsın kartına. Bendeki 5 bin lirayı da sana veririm. işini görürsün kardeşim.”

“İyi de ya kabul ederse, ne damat var ne de mağaza!”

“Onu da o zaman düşünürüz; ama kabul etmez Serhat’cım. Hadi ara da bildir sonucu bana sonra.”

*****

“Abi, konuştum ben. Çok mantıklı bir çözüm önerdi. Senin bile aklına gelmediği için üzüleceksin! Şöyle ki ‘eşyaları kendi kredi kartınla taksitli al, para puanı sen kazan; bana da 5 bin lirayı ver, senin kart taksitlerini ben ödeyeyim.’ dedi. Sen kızıyorsun; ama özünde iyi niyetli ve arkadaşının menfaatini düşünen bir insan işte! Asıl dürüst olmayan benim, ne damat var ne de eşya ufukta! Garibim her ay eşya taksidi ödediğini sanacak bana!”

“Serhat, Allah seni bildiği gibi yapsın!”

 

 
Toplam blog
: 462
: 1159
Kayıt tarihi
: 07.03.09
 
 

Ne güzel bloglar yazdık, ne muhteşem dostluklar kurduk; onlar kaldı baki... ..