Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '12

 
Kategori
İnternet
 

Arkady Volozh'u neden tanımalısınız?

Arkady Volozh ile Apa Giz Plaza'daki Yandex ofisinde tanıştığımda bir gece önceki açılış partisine karşın sapasağlam olmasına şaşırdım. Yönettiği şirket ile sorduğum her şeye açıkça yanıt almam bir yana, sorduğumdan fazla yanıt almamı sağlamasına şaşırdım. Bu, ilgi çekici bir biçimde Volozh’un bahsettiği şirket stratejisi ile örtüşüyor. “Biz” diyor Volozh, “insanların akıllarındaki sorular kadar sormak isteyecekleri soruları da yanıtlamayı hedefliyoruz.”

Yandex’i Fortune Türkiye sayfalarına yansıtmaya karar vermemi sağlayan olay kadar arkadaşça ilerledik. Yandex ile ilgilenenler orada çok derin bir analizi bulabilir ancak ben kendi hayatımla bağlantılı kısmı burada paylaşmak istiyorum. Bir nevi kamera arkası…

İlk olarak televizyonda, arama satırına “hoşaf” yazan eşek ile ilgimi çekti Yandex.

Sonra eşim bizim evi görüş açımızla ve panoramik olarak görebileceğimizi keşfedince biraz daha aklıma yattı. Yıllar önce Google Earth ilk çıktığında, o zaman çalıştığımız Hürriyet binasının çatısını görmek daha heyecan verici olmuştu ama bu adres ararken kullanmaya daha uygun göründü bana.

Sonra 40’lı yaşlardaki bir hanım arkadaşım “Ben beğendim” dedi; nedenini sormadım.

Ancak bütün bunlar, Yandex’in ulaşmak istediği kullanıcı kitlesine ulaşmak için ihtiyaç duyduklarının tamamını sağlıyor diyemem. Üstelik işin içine yönetim ve finans tarafları girince işin biraz daha karmaşıklaştığını görmek gerekiyor. Gelecekte yazacağım Facebook ve Groupon hikayeleri bu konuyu daha açık hale getirecek.

Analizden uzaklaşıp biraz insani tarafa geçtiğimde, Tokyo’da yemek masasında yaşadığım bir olayla bitireyim. Handelsblatt’tan bir gazeteciye Türkiye ile ilgili bir konuyu anlatırken “Google’da ararsan bununla ilgili verilere ulaşabilirsin” dedim. Masadaki Rus arkadaşımız “No Google, Yandex” diye konuya girdi. Benim konuyu boşverip, kendisine Yandex’i sordum. Sorarken de “Volozh, çok açık sözlü bir adam” dedim. Verdiği yanıt ilgi çekiciydi: “Evet öyledir” dedi ve ekledi: “Ben ona her finansal toplantının öncesinde konuşurken ‘bu kadar açık sözlü olma’ diyorum. Ama o beni dinlemiyor ve konuşmaya başlayınca hisseler böyle düşüyor” dedi. Eliyle uçağın inmesi hareketi yaparken bir de sağlam kahkaha attı.

Kimse etik zart zurt muhabbetine girmesin. Buradaki insani noktayı yakalarsanız, Facebook gibi şirketlerimiz olduğunda insani yanımızı nasıl koruyacağımızı bulursunuz. Önemli olan yan bu.

Madem blog günlük demek geçen gün yaşadığımı da anlatayım. Cisco yöneticileri ile geçen gün kahvaltı ederken Yandex’in onların anlattığı teknolojileri ne kadar hızlı uygulamaya koyduğunu ve kendi ihtiyaçlarını bu şekilde karşıladığını anlattım. Ofisteki televizyonun hikayesi Fortune Türkiye’deki haberde anlatılıyor. Yandex’in içinden çıktığı şirketin zamanında Cisco’nun Rusya’daki en büyük distribütörü olması bu ilişkiyi yazmayı gerektiriyor.

Son olarak Yandex’in diğer arama motorlarından farkının, PC ile Mac arasındaki fark kadar olduğunu belirteyim. Şirkette ağırlıkla Mac kullanılırken, Volozh da Macbook Air’i ve iPad’i ile bu dalganın başını çekenlerden. Bu konuyu biraz düşünürseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Kendi içlerinde Apple logosunun kesik tarafına ve iPhone’un butonuna yapıştırdıkları Yandex sticker pulcukları, bunun rastlantı olmadığını gösteriyor. Aman Apple bunları görmesin diyorum ve Rus gazeteci gibi bir kahkaha atarak bitiriyorum.

 
Toplam blog
: 38
: 987
Kayıt tarihi
: 04.08.06
 
 

1968 İstanbul doğumluyum. Hayatım boyunca elemelerden geçerek önce Kadıköy Anadolu Lisesi'ni, sonra ..