Arsenal'in melekleri

Bu yazıyı yazıp yazmamak konusunda 2 gündür kendimle inatlaşıyordum. Galatasaray maçını bekleyecektim yazım için ama o maçtan sonra bu konu kaynayıp gidecekti hep olduğu gibi. Bu yazımın birşeyleri değiştirmeyeceğinden eminim ama yine de içimde kalmasın diye yazıyorum.
Türk futbolunda hala aşamadığımız bazı durumlar var. Ne zaman avrupada takımlarımız mağlup olsa sahanın azizliğinden hakemlerin Türkiye düşmanlığına kadar 1000 türlü bahane buluruz. Hiç birşey bulamazsak eğer topun bizi sevmediği, futbol meleklerinin yanımızda olmadığı gibi mistik bahanelerle avunuruz. Fakat hiç bir zaman kendimizi futbol meleklerine nasıl sevdiririz diye düşünmeyiz. Arsenal futbol meleklerine kendini sevdiren takımlardan birisi. Bakalım nasıl tavlamışlar bu melekleri.

Cesc Fabregas: Arsene Wenger'in Barcelona'dan 16 yaşındayken koparıp kadrosuna kattığı ve daha 17 yaşındayken takıma koyduğu genç yıldızın değeri şu an 40 milyon avro civarında.
Emmanuel Adebayor: 2005-2006 sezonunun devre arasında henüz 21 yaşındayken Monaco takımından 3 milyon paunda alınmış ve ilk 11 de oynamaya başlamış Togo'lu yıldızın şu anki değeri 25 milyon avro.
Theo Walcott: 2005-2006 sezonunun devre arasında 16 yaşındayken geldiği Arsenal takımında çok fazla forma şansı bulamasa da sürekli çalıştırıldı ve artık ilk 11'de oynamaya başladı ve sonuçlarını hepimiz gördük Fenerbahçe maçında.
Hemen hemen bütün takımı bu şekilde saymak mümkün Arsenal'de. Henry'yi hiç düşünmeden satabilen bu takım asla transfer döneminde yıldız transferleriyle adını duyurmuyor. Fakat genç oyunculara yaptığı yatırımlar sayesinde yıldız oyuncu hiç tükenmiyor Arsenal'de.
Bizim klüplerimiz borç batağında yüzerken hala Avrupa'lı futbolcuların emeklilik cenneti olan bir ülke konumunda ülkemiz. Aslında avrupa kupalarında oynayan takımlarımız varken, genç oyuncuların sıçrama tahtası olarak kullanacağı bir ülke olsak ve arayıp bulduğumuz, çok ucuza getirip oynattığımız genç oyuncuları yüksek bonservislerle avrupa liglerine satsak, hem avrupada daha başarılı oluruz, hem de klüplerin ekonomilerine olumlu katkı yapılmış olur.
Klüplerimizin artık scout denen futbolcu izleme komitelerini kurmaları ve Afrika, Güney Amerika gibi yerlerde futbolcu araştırmalarına yatırım yapma zamanı geldi.
Futbolun melekleri akıllı yatırımlar yapan takımlardan hoşlanıyorlar. Bizim klüplerimiz de artık akıllı yatırımlar yapmalı ve başarısızlıklar için bahane üretmeyi bırakmalılar.