ASELSAN ve mühendis intiharları

ASELSAN memleketimizin teknolojik ve askeri anlamda en kritik çalışma birimi. Ancak son yıllarda çalışmalarının yanısıra intihar eden çalışanlarıyla da gündemde.

İntihar eden mühendisler Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken şifre çözücü olarak çalışan beyinlerdi.  Üçü de ODTÜ mezunu olan bu genç insanlar, özellikle silah sistemlerinin millileştirilmesi adına önemli adımları atmışlardı. Amerika'dan alınan ve  onların kontrolünde, onların izni olmadan hiçbir hamle yapamayacak bazı uçak, helikopter, tank ve diğer elektronik aksamlı silah ve teçhizatın bizim kontrolümüze geçmesi için yoğun mesai harcamışlardı.

Sömürgeci silah tüccarları için bu durum ciddi bir tehditti elbette. Tüm çalışmaları tersine dönebilir, yaptıkları silahlar kontrollerinden çıkabilirdi. Adamlar hem silah satıp dünyanın en önemli sektörünü ellerinde tutuyor, hem de bu silahların kendi kontrolleri dışında kullanılmasına engel oluyorlardı.

İntihar ettiklerine kanaat getirilen Mühendislerimizin neler yaşadıklarını, ne gibi tehdit  ya da benzeri mevzularla uğraştıklarını bilemiyoruz. Ancak gerçek olan şu ki; yaptıkları çalışmalarla, dünyanın en tehlikeli güçlerinin tekerlerine çomak soktular. Menfaatleri uğruna devletleri savaştıran, milyonlarca insanın bile ölümünü hiçe sayan bu güçlerin, kendilerine tehdit oluşturabilecek herkesi  ortadan kaldırması da onlar için doğal görünüyor.

İşin bu kısmı ayrı bir araştırma konusu, zaten araştırılıyor da. Ne sonuç elde edilir bilemeyiz, bize sadece vefat eden bu genç insanların yakınlarına sabırlar dilemek düşer.

İşin bir diğer cephesi ise vefat eden bu mühendislerimizin uğraştıkları çalışmalar ne aşamada. Tehditler işe yaradı da herşey olduğu gibi kaldı mı, yoksa bu insanların uğruna hayatlarını kaybettikleri millileştirme işlemleri ileriye taşındı mı?

Hiç istemeyiz ama Irak savaşında Saddamın başına gelenler bizim de başımıza gelebilir. Irak kendi geliştirdiği yarım yamalak füzeler hariç dışardan aldığı tek bir uçak ve diğer silahlarını yerinden oynatamadı. Neden dersiniz?

Herşeyin dışarı bağımlı olması düşünülebilir ancak savunmanız dışarı bağımlı olursa savunmasızsınız demektir. Bu da ülkemiz için hiç istenmeyecek bir durum.

Bir an önce kendi silahlarımızı, savunma araçlarımızı, kendi insiyatifimizde kullanabilecek kabiliyete erişmemiz gerektiği inancındayım.