Asgari ücret ve simit-çay hesabı...

Ekonomiyi çay ve simit’e indirip, ülkede yeni gündem yaratmaya çalışanlar, ekonominin gerçeğini halktan ne kadar daha gizleyebilecek?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mecliste 2014 bütçesine yönelik eleştirileri yanıtladığı konuşmasında asgari ücreti yine çay-simit hesabıyla savundu.

Üstelik; emekçinin üç öğün çay-simit yediğini varsayan Başbakanın hesabı da yanlış!

İddianın aksine, asgari ücret, emekçi ailesinin çay-simit masrafını bile karşılamıyor.

Meclisteki ‘çay-simit’li konuşmasında Başbakan Erdoğan şunları söyledi: “Çay ve simit hesabını da hatırlatmak isterim. 2002’de, asgari ücret 184 liraydı. Beş kişilik bir aile, günde üç öğün çay ve simitle geçinse 270 liraya ihtiyaç vardı. Yani asgari ücret, çay ve simide yetmiyordu. Bugün bu hesabı yaptığınızda, asgari ücret 804 lira. Beş kişilik bir aile, üç öğün çay ve simit tüketse, ihtiyacı olan miktar 450 lira. 11 yıl önce asgari ücret, çay ve simide yetmezken bugün ise asgari ücretin yarısı buna yetiyor.”

Bu hesapta bir yanlışlık yok mu?

Hesapta; bir simit ve bir bardak çay 1 lira. Öncelikle bu ucuzluk neredeyse hemen açıklanması lazım ki, vatandaş faydalansın!

Gerçek fiyatlara dönersek...

Susam fiyatlarındaki artış nedeniyle yapılan zam sonucu simit 1.4 lira oldu.

Çayı da ucuzundan; 60 kuruştan hesaplarsak; bir kişinin bir öğündeki çay-simit ziyafeti en az 2 lira.

5 kişilik bir ailenin ise tek öğünü 10 lira.

Bu aile, damak tadına uygun biçimde, 5 kişi toplanıp 3 öğün çay simit yediklerinde, günlük beslenme maliyeti (10 lira x 3 öğün) 30 lirayı buluyor.

Günlük 30 liradan da ayda 900 liralık çay-simit faturası çıkıyor.

Başbakanın dediği gibi asgari ücret bugün 804 lira. Ancak çay-simit bilançosu asgari ücretten yaklaşık 100 lira fazla!

Başbakanın hesabıyla emekçi ailesinin üç buçuk gün aç kalması ya da aileden bir kişinin kendini feda edip 15 gün bir şey yememesi gerekiyor.

Yani simit-çay da artık işe yaramıyor!

Halkı simit-çay’a muhtaç hale getirenler, hala çay simit bile bulamayan kitleler tarafından iktidarda tutuluyorlar.

Yaşlılık ve yoksulluk maaşı alarak bunlarla geçinmeye çalışanlar, simit-çay yerine, pazarın kapanmasından sonra atılan ezik, bozuk gıda maddelerini, atılan ekmekleri, yiyecekleri veya fırınlara geri dönen bayat ekmekleri ıslatarak yiyorlar.