- Kategori
- Sosyoloji
Aşk, sevda
Bir mum ışığında, sevgilinle akşam yemeği yemek ne güzel. Terastan şarkıları gelir kanaryanın, kalbin gibi, kanarya da coşar. Bir bakarsın gözler birleşmiş, farkına varamazsın dudakların birleştiğini.
Bir fırtına kopar, yağmur, sel olursun, kapılırsın selin götürdüğü yere, işte bu aşktır, sevgidir.
Dünya yalan dünya, bir yanda aşk, sevda. Diğer yanda ölümler ve savaş. Hepsini unutursun o an, hayat durur senin için. Bir bütün olursun sevdiğinle, iki kişilik bir kalp tek kişilik olur. Bütünleşirken kalpler, sevdalar. Geçirdiğin kötü günleri unutursun.
Ev kirasıymış, elektrik parasıymış, vergilermiş, alacakların varmış daha evine, boş bir evde tek bir kanepede uyursun, yorgan yerine çarşaf kullanırsın. Alamamışsın fakirlkten hiçbir şey. İki sevda bir kalp olunca, samanlık seyran olurmuş derler.
Günler geçtikce, işsizlik ve parasızlık baş gösterir. Aşk karın doyurmaz, yemek ister, aş ister. Elden ne gelir, sen işsiz güçsüz birisisin.
Aşk senin neyine, evlilik senin neyine. Hele bir de çocuk olursa bu parasızlıkta ne yaparsın. Bir çocuk da değil, üç- dört çocuk olması gerekir. Yap çocuğu at sokağa, artık ne olursa, serseri mi olur, köprü altında yatan tinerci mi olur, hırsız mı olur, ya da tuttururlar eline bir silah, katil mi olur? Allah bilir.
Hâlâ istermisin evlenmeyi, hayal dünyanda gezmeyi.
Aşk da, sevda da para ister. Yoksa hiç düşünme evliliği, bekarlık sultanlıktır diye boşa söylenmemiştir.
Aşkımız güller gibi solacak mıydı?
Solacaktı ?
Sizlerin kalbinizde ki aşklarınız hiç solmasın.