Aşk budur

Erguvan renkli bir akşamüzeri gördüm seni. Bir istiridye güzelliğinde salınıyordun allı morlu güllerin arasında. Kınalı saçlarından miski amber olmuş yayılıyordu rayihalar. İşte o an tutsak oldum sana. Kalbim kalbine zincirlerle bağlandı. Albümdeki bütün eski âşıklarımın fotoğraflarını yırtım attım. Zaten aşk değilmiş bizimkiler, sanmakmış o yüce duyguyu. Şimdi ise katıldım gidiyorum âşıklar kervanına. 

Fersah fersah dönmeler. Bu başlangıçta canım. Yaz yağmurlarının sıcaklığıyla ıslanıyorum ilerlediğim patika yolda. Taşlar, dikenler var, an olup batıyorlar çıplak ayaklarıma ama olsun. Benim Mecnun’dan ne farkım var. 

Şimdi kaydediyorum sana gelen yolları nasıl aştığımı göğsümün üzerinde sakladığım deftere. Cesaretimi toplayabilirsem mektup da yazacağım sana. 

Ve bir gün kapın çalınınca sakın ola şaşırma. Gelen benim. Seni deli gibi seven… Delilerden de beter yüce bir aşkla seven Mecnun. Aç kapıyı, al içeri. Sana söyleyecek öyle çok şeyi var ki. 

08.03.2011