Aşk cumhuriyeti

‘’ Aşkın kanununu yazsam yeniden ’’ Diye güzel mi güzel TSM bir şarkı vardı..

Bende aşkın kanunu var mıdır nedir bir öğreneyim ben de artık ona göre hareket edeyim dedim ve çıktım aşk cumhuriyetine doğru yola…

Bakalım iyi etmiş miyim?

Aşk Cumhuriyetinin de meğer kendine göre yasaları ve kurallarını varmış kardeşim.. Hadi birlikte en iyi okuyalım lütfen!

Ve bu kural ve kanunları da yine kadından sorumlu devlet bakanı olan, bir kadın koyarmış... Bana kadın bakanım öyle dedi..

Ülkedeki hiç bir erkek bu kanunların ne olduğunu bilmezmiş çünkü hiç bir zaman öğrenecek cinliği maalesef eline geçirememiş..

Bu kanunlar her an değişebilir özellikteymiş kimsenin onayı alınmadan, istenildiği an yine kadınlarca değiştirile bilinirmiş..

Aşk cumhuriyetinde kadın, erkeğin yasalardan yarısını öğrendiğini hissetmişse eğer o yasaları değiştirmeye kesin kes hakkı varmış..

Aşk cumhuriyetinde kadın dediğimiz varlık asla yanılmazmış...

Kadınlar üstün varlık madalyası sahipleri ya o yüzden olsa gerek...

Olur ya kadınlardan birisi günün birinde hata yaparsa, bu hata mutlaka onun birlikte olduğu erkekten kaynaklandığı içinmiş..

Ve acilen icabına bakılırmış.. O da hata yaptırmasaymış kardeşim..

Yukarıda açıklanılan durum söz konusu olduğunda, erkek milleti kadın milletine bir özür borcu olurmuş..

Evet burası mühim bir Fransız atasözü varmış, rahmetli ninem dedeme her gün söylerdi..

'' Af dileyen asil, af eden daha asildir.''..(Fransız Atasözü) Beyy derdi..

Kadının her an fikir değiştirme özgürlüğü varmış..

Erkeğin işine gelirse kardeşim kapı gibi kanunlar var..
Mesela yukarıdaki mevzunun devamı bir kural da Erkek adamın kadından yazılı bir onay almadıkça fikir değiştiremeyeceği gibi, bir fikri de olamazmış.. Tabi olamaz kardeşim işinize gelirse..

Bilirsiniz bu kadınlar sinirleriyle dünyaya nam salmışlardır ve öyle gelmişlerdir öyle gidiyorlardır..

Kadınların her an her yerde sinirli ve agrasif olmaya hakları vardır..

Yani sinirli olma sertifikalarını her an dillerinin altında saklı tutarlarmış bu kadınlar..

Haaa unutmadan bu çok mühim!

Özel günlerindeyse bir dedikleri bir buçuk edilmemeliymiş haa hiç şakaya da gelmezlermiş biline!
Erkek dediğimiz günün yirmi dört saati sakin olmak zorunda yaratılmışlar.. Hele de bu hiç unutulmamaya!

Eğer, kadın '' Canım sende sinirlenebilirsin '' diye komut verirse o zaman erkek bu durumu çok iyi değerlendirmeli ve sinirlerinden geldiğince sinirlenmelidir.. Hep hatırlana!

Erkek milleti olur ya akıl edip cüret etmiş gibi sorarsa, bu kanundur kuraldır fasa fisodur lafları nereden ve kim tarafından dedikodu edilmektedir diye?

O erkeğe laf ebeliğini bitirdiği an dilinin ucundaki son harfte cımbızla alındıktan sonra ani şekilde bedensel acı duyacağı en seri şekilde cezalandırılmalıdır..

Bunu hiç bir kadın milleti bedensel arzulasa da kalben istemez bu böle biline..

Ülkede her yıl '' Sevgililer ve Aşıklar Günü '' kutlamaları yapılırmış.. Bu özel günlere ben kadınım diyen hiç bir kadının, hiç bir şekilde uymak ve katılmak gibi zorunluluğu olamazmış..

Zaten sizlerinde kabul buyurduğunuz gibi, kadınlar öyle kimsenin koyduğu kuralı yasayı kanunu tanımazlarmış..

Onlar çırılçıplak kuralsız doğmuşlarmış..

Onlar kadın milletiymiş ne yapsa yeriymiş! !

Duydunuz mu erkek milleti?
Abilerim ablalarım ben artıkın kaçarım, beni kovalayan varsa? TUTUN:(