Aşk herşeye değer

Aşk nedir diye başlasam eminim hemen sözlük anlamına bakarız. Aşk der iki nokta üst üste koyar anlamını yazarız. Ben sözlük anlamına takılmak istemiyorum. Bence tariften daha çok duygunun yürekten yüreğe olmasıdır. İşte bende tarifi bu, neden diye sorarsanız herkes kendi aşkını tarif eder.

Sızmak: Belli belirsiz fark ettirmeden o alanı ele geçirmektir. Aşk çizdiğimiz okun ucundan bir saplandı mı yüreğine sen fark edene kadar akıtır okun ucundaki zehiri. İsteseniz de istemeseniz de aşk esir almıştır sizi.

Aşk bana göre yaşanması gereken en naif duygudur bence. Her halini yasak damarlarında ruhunda kalbinde, tüm bedeninde hissetmek gibi...

Sonu nasıl biterse bitsin. Uzun da olsa, kısa da olsa hiç fark etmez. Aşk olsun yeter ki gönüllerde o aşkla... Öyle güzel görünür ki daha önce görmediğiniz güzellikleri gösterir size. Saksıdaki çiçeği, damlayan yağmuru, baharı, hazanı gözyaşını, tebessümü, işin garibi kötü, çirkin yoktur. Aşk ruhunda sadece güzellikler vardır.

Hani pembe bulutlarda gezinmek gibi, en olmadık yerlerde gülümsemek gibi. Bazen delilikler yapmak, çocukça hareketler de bulunmak. Ama her şeye sevgi ile bakmak...

Hani derler ya ‘aşkın gözü kördür' diye. Bir anda köprüleri yıkmak gibi, aşk insanın iç sesinin adeta haykırışıdır. Bağırarak şarkılar söylediği; tüm çılgınlıkları alabildiğince yaşandığı, bir güzelliktir. Aşk yaşayanın yaka silktiği, yaşamayanın ise ömrünün adayacağı gizemli ruh halidir. Aşk ellerin sımsıkı tutunduğu, mantığın devre dışı kaldığı bir duygudur. Aşk hayatın tuzudur. Yaşamın göklerde seyrettiğimiz ebemkuşağı hep altından gececeğiz diye koştuğumuz o erişilmez duygudur.

Aşksız yaşamak bir ömrü bitirmek mi? Yoksa en azından bir kere yakalamak için ebemkuşağına koşmak mı? Hep şiirlerimde yazdım. Aşk ruhta, yürekte, hatta tende, kısaca tüm bedende hissetmekti. Sonunda hüzün ayrılıkta olsa, yıllarca aynı tende de yaşasan da aşk herşeye değer.

Melekler sevgi için kanarlarını çırpar

Gülseren Akdaş