Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '10

 
Kategori
TV Programları
 

Aşk-ı Memnu (Fantastik Son)!

Aşk-ı Memnu (Fantastik Son)!
 

Sevilen dizi Aşk-ı Memnu, heyecanla izleniyor. Sonu bilinen bir dizi; ama insanlar merakla takip ediyor diziyi. Ben de haddim olmadan, sonu bilinen diziyi biraz daha enteresan hale getirecek bir senaryo yazmak istedim.

Kim bilir belki yapımcıların hoşuna gider de dizinin sonunu bu şekilde değiştirirler...

Bu yazıyı kaleme aldığım sıralarda 72. bölüm yayınlanmıştı. Ben 73. bölümden itibaren başlıyorum:

Adnan, Bihter'in değişken tavırlarına ve sinsi bakışlarına dayanamayıp, Matmazelle gizli aşk yaşayacak. Bunu duyan Bihter, yoğun ruhsal dalgalanmalar eşliğinde, sinir patlamaları ve boşalmalar yaşayacak, dayanamayıp her şeyi Nihal'e anlatacak.

Nihal, Bihter'in söylediklerine inanmak istemese de, Behlül'ü az çok tanıdığından, sonuçta inanmak zorunda kalacak ve zayıf bünyesi daha fazla dayanamayacak, ayılıp bayılacak. Babasının çalışma masasının gözünde duran "beylik tabancası"nı kaptığı gibi Behlül'ün Riva'daki evinin yolunu tutacak. Direksiyonda bayılınca, trafik kazası geçirecek ve malesef ölecek.

Behlül de bunu öğrenince; son model arabasının direksiyonunda adeta yırtıcı bir yaratık gibi bağıracak, yoldaki diğer arabalara dalaşacak, renkten renge girecek, gözlerinden yaşlar boşalacak ve Bihter'den öcünü almak isteyecek.

Son sürat, Ziyagil Malikane'sinin kapısına dayanacak, ani bir manevra ve frenleme neticesinde lastikleri yakarak malikanenin dar kapısından içeri dalacak. Doğruca Bihter'in odasına koşacak. Elinde onlarca ilaç şişesi ile Bihter'i camın önünde görecek. Bihter'i tuttuğu gibi havaya kaldıracak bacaklarından kavrayıp adeta bir gürz gibi çevirecek, büyük bir güç patlamasıyla camdan aşağı atacak, hırsını alamayıp aşağı koşacak ve havada uçmakta olan Bihter'i sert bir vole ile doğruca boğazın soğuk sularına gönderecek. Bihter de gitti...

Tüm bunlar Çetin Özder'in kulağına gidecek. Müzesindeki antika arabaların arasında gezerken, müzenin girişinde Firdevs Hanım'ı görecek, tok ve şiirsel bir ses tonu ile, noktalama işaretlerine azami dikkat göstererek, Firdevs Hanım'ı, bir daha geri dönmemek üzere Viyana'ya sepetleyecek. Yerine Aynur Hanım'ı alacak.

Nihat'ın 2 çocuğundan büyük olanı, yaşadığı buhranlar neticesinde eğitimini tamamlayamayacak ve mafyanın eline düşüp, azılı bir suçlu olacak. Ailesinin çektiklerinden, Behlül'ü sorumlu tutacak. Behlül'ün başına, bir kızı musallat edecek, kızla birlikte oldukları gece, kız, Behlüle içinde zehir olan gazozu içirecek ve Behlül'de bu dünyadan uçup gidecek...

Firdevs Viyana sokaklarına düşecek. O sokakta gezerken, onu geçmişten birisi tanıyacak ve haline acıyıp, tüm yaptıklarından utanarak Firdevs'i sahiplenecek. Bu kişi Hilmi Bey'den başkası olmayacak.

Gökten Halid Ziya Uşaklıgil'in attığı, 3 tane kocaman taş düşecek...

Birisi bu öyküyü bu hale getirip dizi yapanların başına,

Diğeri izleyenlerin başına,

Sonuncusu da haddini bilmeden öyküyü darmadağın eden benim başıma...

 
Toplam blog
: 117
: 1067
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

1980 yılında Mersin'de doğdum, bütün eğitim öğrenimimi Mersin'de tamamladım. Yetmedi, işimi de Mersi..