Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '09

 
Kategori
Deneme
 

Aşk kurtaracak bizi

Aşk kurtaracak bizi
 

..


aşk,
dinmemiştir
yine de dalgındır elleri aşkın
ve sıcaktır
bir yurt kadar

Yılmaz Odabaşı

Kırılan kalp cam değildir ki yapıştırasın. Yazılırken ömür çizgisine ayrılık pası ve artık bütün şarkılar ayrılık makamından çalıyorsa, benden düşeni bırakıp geride yürümeliyim. Yürümeliyim yanmak bana düşmüştür, yanacağım kül olana kadar ve Anka kuşu gibi küllerimden yeniden doğacağım. Umutsuz bir şarkı değildir aşk.
Ben yürüdüm seni çoktan. Yüreğimin aydınlığında, yüreğimin ateşinde pişiriyorum yarına dair düşlerimi.


…sıkıysa yağmasın yağmur, sıkıysa uykudan uyanmasın dağ. bu yürek, ne güne vurur...Ahmet Arif


Bir kış daha bitiyor ey ömrüm…


Yüzüm pencerenin soğuk yüzünde, bakıyorum uzayıp giden gecenin anlamsız, soğuk boşluğuna. Kar yağıyor her şeyi her yeri beyaza boyamak ister gibi. Hüzün rengi giymiş bütün yeryüzü. Eski taş plaktan bir şarkı çarpıyor odamın duvarına, Ayla Dikmen’nin hüzünlü sesi bir isyan çığlığı gibi yankılanıp duruyor odamın boşluğunda; …Anlamazdın anlamazdın / Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın? / Kalbim bomboş kaldı sanma / Acılar geçer zamanla / Aşka tövbe demem ben / Görürsün sevince yeniden…

Yağmur oldum yeryüzüne yağdım geçtim ey ömrüm…


…yalnızlığım benim çoğul türkülerim, ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi… Can Yücel


Nedir aradıkları insanların bu koşuşturmada, nerede bıraktılar aşklarını. Düşlerini kovalamaktan ne zaman vazgeçtiler. İnsanoğlu insan, insanlığını insafsızca hangi çöplüğe gömdü. Yalan icat oldu mertlik bozuldu mu? Yüreklerin ışığında süzülüp gelen aşk nasıl yenildi yalanlara. Şimdi kendine hangi yalanları söylüyorsun. Öldün sen ben de, başım sağ olsun. Biliyorum artık beni hayata bağlayan yol, içimdeki yalansız aşktır. İhanet kızgın bir halka da olsa boynumda, istifa etmiyorum insanlığımdan ve vazgeçmiyorum içimdeki kirletilememiş çocuktan ve onun saf aşkından.

…bu vadideki karanlığı ve büyük soğuğu düşün… Bertolt Brecht


Yenilmedin, yalanlardan taşa taşa geçtin ey ömrüm gülümse…


Şimdi bütün yolcuklarım kendime çıkıyor. Gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur. Başımın üstünde bulutlar geçti, Rodrigo’dan bir ezgi gibi gözyaşım içme aktı. Ah bitmek bilmeyen gece, doğuda sevdiğine değil de kendinden 20 yaş büyük bir adama ikinci eş olarak verilen genç bir kadın kadar kederliyim bu gece. Sırtından vurulan Sezar kadar acılıyım bu gece. Ama, yüreği her gece bir kartal tarafından parçalansa da tanrılara teslim olmayan Prometheus kadar dirençliyim. Spartaküs kadar kızgın ve isyankarım bu gece. Kimse bilmeyebilir ama bu gece ben yarım bırakılmış bütün aşkların kederini taşıyorum içimde. Bu gece bilsen sana ne güzel küfürler ettim.


Yenilmedim, işte yine yazıyorum şaşkın umutlu şiirler ey ömrüm…


…ömrümüz derin suların özetidir, aşktır, yabandır, asidir… Yılmaz Odabaşı


Davcısıyım davacısı, Gökyüzü aşka kesene kadar davacısıyım yarım bırakılmış bütün aşkların. Çünkü biliyorum bir gün aşk kurtaracak bizi. Kalemimde bir küslük var bu gece oysa anlatamadıklarım anlattıklarımdan daha çok. Size sığınıyorum yüreğime dil veren şairlerim…

SOLUK SOLUĞA
...
Bir ömrün olgunlaştıramayacağı acemilikler toplamı ve bir çılgındı / boyun eğmedi kendine bile / seçme zorunda kalmadı yaşamayı / nasıl bağlanmadıysa yere ve zamana / bağlanmadı kendine de ömür boyu / dağlara tırmanan atlar gibi soluk soluğa yaşamak istedi dünyayı / bir şahin gibi bulutlara kurdu / dumanlı sevdaların yörük çadırını / sıradan bir gezgin değildi hiç / dövüşür gibi yaşadı yolculukları / belki korkusuz sayılmazdı büsbütün / korkardı korkulara düşmekten zaman zaman / ve bütün gemileri yakıp yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla / hep yanıldı ve yenilgilere uğradı / ama atıldı yine de serüvenlere / pervasız bir acemi /soyu tükenen bir bilgeydi belki de ...

Ahmet Telli

 
Toplam blog
: 137
: 1141
Kayıt tarihi
: 14.12.07
 
 

Aklımda sevdiğim şairlerden mısralarla yürüyorum. Yürümeyi unutmuş ve yeniden öğrenen bir çocuk gibi..