Güneş, ay ve bulut

Dün gece elektrikler kesilmişti. Bende pencere önüne geçtim perdeleri açtım. Gökyüzünü seyretmeye başladım. Aradan gözüken ay ışığı, bulutların önünde perde yaparak gözükmesini engellemesine rağmen, o inatla güneşten aldığı ışığı yansıtmak için uğraşır gibi bir görünüyor, bir kayboluyordu.

Oysa ay dünyanın bir uydusu tek başına bir ışık kaynağı değildi.

Yine de güneşe dönük olan yüzünden yansıyan ışık, o an güneşin bulunduğu yöne ters olan dünya yüzeyinde bir aydınlatma yaratıyordu.

Işığın kaynağı güneşti ama ay ondan aldığı güçlü ışık kaynağını dünyaya yansıtıyordu.

Bulutlar ise yansıyan bu ışığı engelleyen bir etken olarak görev alıyor gibiydi. O bulutlara sorsan engelleyenin kendileri olmadığını onları iten rüzgarın buna sebep olduğunu söyleyeceklerdi belki de …

Sonra bu gözlemi mi insan faktörü üzerinde düşündüm. İnsan bu deniyordu ya…

Bir kısım insanlar tıpkı güneş gibi enerjinin kaynaklığını yapar. Çalışır, çabalar, bilgi birikimi oluşturur, faydalı bir ürün ortaya koyar, bunları görebildiği alan içerisinde bulunan insanlara ulaştırır.

Başka bir kısım insanda bu ürünü kendileri ortaya çıkarmamasına rağmen, ürünü ortaya koyandan alır, diğer insanlara ulaştırır.

Ürünü alan kişilerin bir kısmı ürünü ortaya koyanı bilirken, bir kısmı ürünü ortaya koyan olarak aracılık yapanı tanır.

Şimdi birde bu iki kısımdan hariç, bu ürünün meydana çıkmasını engellemeye çalışan, kullanılmasını istemeyen, başka bir kısım insan vardır. Neden bu ürünün ortaya çıkmasını, kullanılmasını istemedikleri sorulduğunda; bin bir sebep sıralayarak, gerektiğinde de tüm güçleri kullanarak, kendilerinin haklı olduğunu savunurlar.

Esasında istemedikleri şey; kendi çıkarlarının zedelenmesini engellemektir. Onlar için önemli olan kendi dediklerinin olmasıdır.

Burada güneş gibi olan insanların önemi kadar, inanın kendi çıkarlarının zarar göreceğine inanarak bulut gibi engelleyen insanların da önemli bir faktörü vardır.

Hoş ve esen kalın.